ELBAŞIOĞLU CÂMÎİ – ZİLE / TOKAT
Zile’nin Doğu’sunda, ADNAN MENDERES Caddesi’nin Zile çıkışında, sağ taraftadır. 1796 tarihinde Zile eşrafından ve derebeylerinden Seyid Ahmet Ağa tarafından inşa edilmiştir.
Kesme ve moloz taşla inşa edilen câminin üstü kiremit kaplı kırma çatı ile örtülüdür. Kuzey tarafında küçük bir avlusu, Kuzey batı köşesinde tek şerefeli bir minaresi mevcuttur.
Avlunun Kuzey ve Batı tarafları çarpık olup, girişi Kuzey duvarı ortasına yakın bir yerdedir. Kesme taştan örülen ve yüksek tutulan bu cephe, dikdörtgen bir çerçeve içine alınmıştır. Kapı açıklığı yuvarlak kemerlidir. Avlunun Batı duvarında bir su tesisatı dikkati çeker. Bugün son cemaat mahalli olarak kullanılan bölüm sonradan ilâve edilmiştir. Altta dikdörtgen, üstte yuvarlak kemerli pencerelerle ışık alan câminin Güney duvarındaki taşlara işlenmiş rölyefler cepheye bir hareketlilik kazandırmıştır.
Minare, câmi bünyesiyle bütünlük sağlamıştır. Bunun avluya bakan basık kemerli bir girişi ve üstünde iki satırlık kitabesi vardır. Kara kaide üzerine yükselen silindirik gövde yukarıya doğru incelmektedir. Gövdenin yüzeyinde câminin Güney duvarındakine benzer rölyeflerle daha üstte minarenin yapılı tarihini düşündüğümüz, fakat okunamayan bir rakam yazılıdır. Şerefe sadedir. Petek, üstte külâh ve âlemle nihayetlenmektedir.
Harîme Kuzey’den yuvarlak kemerle bir kapı açıklığı ile geçilir. Yanlardan kaide ve başlıklı ince birer sütunçe ile desteklenen bu kemer, kırmızı, gri ve beyaz mermerden geçmeli olarak örülmüş, etrafı dikdörtgen bir çerçeve ile kuşatılmıştır. Üstte yapım tarihini ve banisini gösteren kitabesi yer almaktadır.
Restorasyon Anında Tevafuken Bulunan ve 50 Yıl Kadar Önce Üzeri Macunla Kapatılan Hat ve Kök Boyalı Bezemelerin Kazıma Sonrası meydana çıkarılmıştır.
Harîme girildikten sonra, tam karşıda kıble duvarına konulan yarım silindirik formlu mihrabda siyah ve beyaz mermerden yapılmış, kaliteli bir işçilik kullanılmıştır. Yanları profilli sürne ve bordürlerle çevrilerek kavsara üstüne bir kitabelik yerleştirilmiştir. Dikdörtgen bir çerçeve içine alman mihrabın taç kısmı barok tarzda işlenmiştir. Minber ağaçtan olup, sadedir.
Camiinin bilhassa mahfil ve tavanında zengin bir ahşap işçiliği vardır. Kuzey’de daha geniş bir mekâna oturan mahfil, yanlarda Güney duvarına kadar (daha dar olarak) uzanarak içeriyi üç yönden kuşatmaktadır. Fakat Kuzey’de, zemine oturan dikdörtgen ve silindirik desteklerle taşındığı halde, yanlarda destekler zemine oturmayıp, sadece mahfil ile câmi tavanı arasında yükselirler. Korulardaki ahşap işçiliği kalitelidir.
Tavanda daha değişik bir düzenleme göze çarpar. Kuzey ve yanlarda yükselen desteklerin aralarına ve Güney duvarına atılan enli kirişlerin iç yüzlerine siyah üstüne beyaz ile 30 cm kadar genişliğinde nefis bir sülüs ile âyetler yazılmıştır. Ayrıca desteklerin köşeleri kavislendirilerek “Bursa Kemeri” haline getirilmiş, tavanın yanlarda kalan bölümleri çıtalarla kareli taksimatlara ayrılmıştır.
Orta bölüm ise yukarıya doğru kademeli olarak daralan enli içbükey pervazlarla yükseltilmiştir. Köşelere de ince tahta levhalar çakılarak, tavan sekizgene dönüştürülmüş, ortaya aynı formlu bir göbek monte edilmiştir. İç içe sekizgen dairelerden müteşekkil barok işlemeli bu süs göbeği kırmızı, sarı ve yeşilin tonları ile renklendirilmiştir. Bu göbekle dıştaki pervazlar arasında kalan kısım “S” kıvrımlı çıtalarla geometrik tarzda kompoze edilmiştir. Tavan tümüyle alttan kaplanmıştır.
Böyle bir uygulama ile hem ahşap kirişler gözden gizlenerek estetik düşünülmüş, hem düz bir tavan yüzeyi elde edilerek daha rahat tezyin edinebilme kolaylığı sağlanmıştır.
Kaynak: Zile Camileri
Fotoğraflar: Mustafa Gürelli