NUR DAĞI – MEKKE / SUUDİ ARABİSTAN
Mekke’de bir dağ, Nurdağı Hz. Muhammed (s.a.v.)’in evine bir kilometre uzaklıktadır.
Hz. Muhammed (s.a.v.)’e ilk vahiy Nurdağı’nın tepesinde bulunan Hira mağarasında gelmiştir. Nurdağı, kendisini çevreleyen dağlar arasında uzaktan fark edilmekte olup, özel bir yapı arz eder.
Bu tepeye niçin Nurdağı dendiği bilinmiyor. Mekke’den Mina’ya giden yolun yakınındadır. Hacılar Mina’da birkaç gün geçirirler. O dönemde tatbik edilen bir âdete göre, yolunu kaybedenlere yardım için bu dağın tepesinde ateş yakılmış olması ve bu nedenle Nurdağı denilmiş olması mümkündür. Nitekim o dönemde Müzdelife’de bir tepe üzerinde ateş yakıldığı bilinmektedir. Başka tepelerde ve bu arada Cebel-i Nur üzerinde de ateş yakılmış olması mümkündür.
Cebel-i Nur ve onun üzerinde bulunan Hira mağarası Hz. Muhammed (s.a.v.)’e inen, insanlara ilim ve medeniyet yolunu gösteren ilk vahye beşiklik yapmıştır: “Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı alaktan (kan pıhtısı) yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir. O, (insana) kalemle (yazmayı) öğretti.” (el-Alak, 96/1-5) ayetleri burada inmiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v.) kendisine peygamberlik gelmeden önce de putperestlikten nefret ederdi. Ramazan ayı gelince erzakını alır, Cebel-i Nur’daki Hira mağarasına çekilir, orada günlerce kalarak tefekküre dalardı. Bundan büyük bir zevk alır ve manevi teselli bulurdu. Cebel-i Nur üzerinde bulunan ve günümüzde de varlığını koruyan Hira mağarası ancak bir insanın ayakta durabileceği kadar yükseklikte ve yatabileceği kadar uzunluktadır.
HİRA MAĞARASI
Peygamber efendimize ilk vahyin nazil olduğu mağaradır. Hira aslında, Mekke’nin kuzeydoğusunda bir dağın adı olup bu dağdaki bir mağarada Peygamber efendimize ilk vahyin gelmesiyle İslam tarihinde meşhur olmuştur. İlk vahyin geldiği mekân oluşu sebebiyle bu dağa Cebel-i Nur (Nur Dağı) adı verilir.
Peygamber efendimiz, risalet görevinin kendisine verilmesinden önce, özellikle 35 yaşından sonra Mekke’nin şirk, ahlaksızlık, haksızlık ve zulümle dolu havasından sıyrılarak sık, sık Hira dağındaki bu mağaraya gidip uzlete çekiliyor. Hira Mağarası’nda kendisini Allah’a vererek O’nun varlığını, birliğini, kudret ve azametini; insanların aczini ve Allah’a olan ihtiyaçlarını, ama buna karşılık onların isyanını, ahlaksızlık ve sapıklıklarını tefekkür ederek Cenab-ı Hakka ubudiyette bulunuyordu. İşte bu şekilde Hak Teâlâ’ya kullukta bulunduğu anlardan birisinde kırk yaşında iken bu mağarada O’na ilk vahiy indirildi ve peygamberlik verildi.
Rasulü Ekrem, peygamberlikten sonra da bazan Hira Dağı,2na gitmiştir. Mesela bir defasında ashabından bir gurupla Hira’nın zirvesine çıkmış, bu sırada dağ sarsılıp sallanmaya başlamıştı. Bunun üzerine Peygamber efendimiz; “Sakin ol, ey Hira! Şu anda senin üzerinde bulunanlar ya bir peygamber, ya bir sıddik, ya bir şehittir” buyurmuştu. (Müslim, Fedailü’s-Sahabe, 50).
Hira dağında susuzluk nedeniyle hemen, hemen hiç nebat ve ağaç mevcut değildir. Sadece çok az miktarda dikenli çalılar görülür. Hira Mağarası bugün dahi mevcudiyetini korumakta olup hacca ve umreye gidenlerin ziyaret ettiği bir yerdir.
FOTOĞRAFLAR 2013 YILINDA ÇEKİLMİŞTİR