APÇAĞA KÖYÜ – KEMALİYE / ERZİNCAN
Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Apçağa köyü Doğu Anadolu’nun turist çeken yerleşim yerlerinden biri oldu. Munzur Dağı’nın eteklerinde yer alan köyün cazibesinin kaynağı koruma altına alınan 200-300 yıllık ahşap evleri
Apçağa, Erzincan ilinin Kemaliye ilçesine bağlı bir köydür. Köy, “Orada bir köy var uzakta” şiirini yazan şair Ahmet Kutsi Tecer’in köyü olması yönüyle bilinmektedir.
Orda bir köy var, uzakta, / O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da / O köy bizim köyümüzdür…” Ahmet Kutsi Tecer’in ünlü “Orda Bir Köy Var Uzakta” şiiri bu dizelerle başlıyordu. Büyük şehirlerde yaşayan ama doğup büyüdüğü köyü özleyenlerin dillerinden düşmeyen bu dizelerin 1927 yılında yazıldığı Erzincan, Kemaliye’ye bağlı Apçağa (Tecer’in babasının da köyü), artık Doğu Anadolu’nun turist çeken yerleşim yerlerinden biri.
Müze olarak kullanılan Ahmet Kutsi Tecer Kültür Evi’nin de bulunduğu köyün girişinden itibaren ziyaretçileri, güler yüzlü köylüler karşılıyor. Munzur Dağı’nın eteklerinde olması kadar çok yakınından geçen Fırat Nehri’nin oluşturduğu muhteşem coğrafya da köye ayrı bir hava veriyor.
TARİHÇE
Köyün eski adı, 1522 yılı kayıtlarında “Apçağa”, 1902 yılı kayıtlarında ise Abuçeh olarak geçmektedir.
Çağlayan su anlamına gelen Apçağa’nın tarihi MÖ 2’nci yüzyıla kadar uzanıyor. Asur, Pers, Roma-Bizans, Arap kültürlerine ev sahipliği yapan Apçağa, 1421’de Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katıldı. Osmanlı mimarisini gösteren evleri dışında tarihi hamamı ve fırınıyla pek çok çeşmesi bulunan Apçağa, okuma odası olan ender köylerden. Köyün müzesinde ise eski dönemlerine ait pek çok eser sergileniyor.
Apçağa’nın yıldızı, Kemaliye’deki tarihi evlerin Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma (ÇEKÜL) Vakfı’nın “7 Bölge 7 Kent” projesine dâhil edilmesiyle parladı. Apçağa’da, Safranbolu ve Beypazarı’ndaki evler gibi tarihi değer taşıyan ve koruma altına alınan dokuz ahşap ev var. 200-300 yıllık ahşap evler, modern dünyada ayakta kalan kültür mirasımızın en önemli eserleri arasında yer alıyor.
Osmanlı’nın sivil mimarisini yansıtan evlerde sofa, divanhane, kiler, selamlık gibi bölümler ziyaretçileri geçmişe götürüyor. Tüm tarihi Kemaliye evlerinde olduğu gibi taş, ahşap ve kerpicin bir arada kullanılmasıyla yapılan evler aslına uygun restore edildiği için gezenlerde nostaljik duygular uyandırıyor. ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in çabaları ve Apçağalıların duyarlı yaklaşımlarıyla köy özgün kimliğini koruyor.
1953’te kurulan Apçağa Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği’nin başkanı Hadi Yurdakul, amaçlarının uluslararası düzeyde tanınmak olduğunu, köylerine Avrupalı turistlerin gelmesini istediklerini söylüyor. Yurdakul sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kemaliye’nin Unesco Kültür Mirası Listesi’ne girmesi için çalışmalar sürüyor. Kemaliye’de Apçağa gibi kültürüyle ve köylüleriyle ayakta kalan bir köyün olması çok önemli. Köyümüzde Kültür Bakanlığı tarafından tescilli dokuz ev bulunuyor. Altı çeşmemiz bakanlık tarafından korunmaya alındı. Ahmet Kutsi Tecer’in eserlerinin ve kullandığı eşyaların da bulunduğu müze büyük şehirlerde yaşayan köylülerimizin el emeği ile oluşturuldu. 150 yıllık çiftçilik aletlerinden yöresel giysilere kadar Apçağa’yı tanıtan pek çok eser köyün girişindeki müzede sergileniyor.”
Hımış (ahşap çatkılarla yapılan yapı aralıklarının kerpiçle doldurulması) tekniğiyle yapılan Apçağa evleri, taş ve kerpiçin karışımıyla göz dolduruyor. Hâlâ köyde yaşayan ve atalarından kalma taş ustalığını günümüze taşıyan ustaların ellerinden çıkan evlerin yüzyıllar önce, Refahiye ve Kemah gibi komşu ilçelerde yetişen çam ve ceviz ağaçlarının Fırat Nehri’nden salla getirilmesiyle inşa edildiğini bilmek insanı şaşırtıyor.
COĞRAFYA
Köy, Erzincan il merkezine 163 km, Kemaliye ilçe merkezine 6 km uzaklıktadır.