14 Ekim 2024
Müzeler

AHMET KUTSİ TECER KÜLTÜR EVİ VE MÜZESİ – APÇAAĞA /KEMALİYE – ERZİNCAN

     Apçağa Köyü, ilçenin 5,5 km. kuzeydoğusunda taş kaplı sokakları ile Apçağa Dağı’nın eteklerine yaslanmıştır. Kaynaklar köyün I. Dünya Savaşı’na kadar 700-800 haneli zengin bir yapıya sahip olduğunu, sonrasında ise, tersine bir sürecin yaşandığını söylemektedir. Başta İstanbul olmak üzere çoğunlukla erkek nüfusun büyük kentlere göçü, Kemaliye ve yakın çevresi için önemli bir olgudur.

     Ahmet Kutsi Tecer’ in babası Apçağa köyünde doğmuştur. Tecer burada hiç yaşamamıştır. Fakat köylüler, Ahmet Kutsi Tecer’ in, ” orada bir köy var uzakta ” şiirini bu köy için yazdığını düşünerek, bu kültür evini açmışlar. Ev restore edilerek, köy halkından toplanan eşyalar ile etnografya müzesine dönüştürülmüş.

ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA

     Aslen Erzincan İli Kemaliye ilçesi Apçağa köyü nüfusuna kayıtlı olan Ahmet Kutsi babasının o dönemde Duyun-u Umumiye müdürü olarak Kudüs’te çalışıyor olmasından dolayı 1901 yılında Kudüs’te dünyaya geldi. Dört çocuklu ailenin en küçüğü olan Ahmet’e Kudüs’te dünyaya gelmesinden dolayı Kutsi adı verilmiştir. İlköğrenimini Kudüs’te bir Fransız okulunda tamamladıktan sonra babasının tayini sebebiyle ortaokulu Kırklareli’nde lise öğrenimini Kadıköy sultanisinde tamamlamıştır. İlk eserlerini Halk Bilgisi mecmuasında yayınlamıştır.1929’da İstanbul Üniversitesi’nden mezun. 1929’da Samsun’a tayini çıkmasına rağmen Samsun’a gitmeyerek Ankara Erkek Lisesi’nde Türkçe öğretmenliği ve müdür yardımcılığı yaptı. Daha sonra Ankara’dan Sivas Erkek Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak tayin edildi. Ahmet Kutsi için her şey aslında Sivas’a tayin edilmesi ile başladı. İlk olarak Sivas Lisesi’nde edebiyat öğretmeni olarak göreve başlayan Ahmet Kutsi buradaki başarılı çalışmalarından ötürü Sivas İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandı. Gerek öğretmenlik yıllarında gerekse Milli Eğitim Müdürlüğü yaptığı dönemde tarihe not düşecek çalışmalar yaptı. Sivas Lisesi’nde “Toplantı” adı altında bir dergi çıkardı. Daha sonra Muzaffer Sarısözen ile birlikte halk kültürü üzerine çalışmalar yapıp köy köy dolaşarak derlemeler yaptı. O derlemeler esnasında da:

“Orda bir köy var, uzakta

O köy bizim köyümüzdür.

Gezmesek de tozmasak da

O köy bizim köyümüzdür.” şiirini yazmıştır.

Ahmet Kutsi tek şiir kitabı olan “Şiirler 1932” adlı kitabında Sivas’ta yazmıştır. Soyadı kanunu çıktığı zaman Ahmet Kutsi Âşık Ruhsati’nin de bir şiirinde geçen Sivas’taki Tecer dağını kendisine soyadı olarak seçmiştir. Ahmet Kutsi Tecer Sivas’ta çalıştığı yıllarda arkadaşları ile birlikte halk şairleri bayramını gerçekleştirmiş, aralarında Aşık Veysel’in de olduğu birçok halk ozanının gün yüzüne çıkmasına vesile olmuştur Ahmet Kutsi Tecer 1937 yılında öğretmen Meliha Hanım ile evlenmiş ve bu evlilikten iki çocuğu dünyaya gelmiştir.

     1938’de Yüksek Öğrenim Genel Müdürü olarak atanan Ahmet Kutsi Tecer halk kültürü adına yapılacak daha çok işin olduğu düşüncesiyle Muzaffer Sarısözen’in Ankara Devlet Konservatuvarı folklor arşivi şefliğine tayinini sağlamış ve Halk Müziği değerlemeleri yapmasına yardımcı olmuştur. Yapmış olduğu bu önemli tespit neticesinde TRT repertuarının genişlemesine önemli katkı sunmuştur.1942’de Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğine atandı. Ardından Adana ve Urfa milletvekilliği yaptı. 1941-1945 yılları arasında Ülkü mecmuasını yönetti. 1948’de Devlet Konservatuarına, 1949’da Paris Kültür Ataşeliği ’ne atandı.

     1951 yılında Galatasaray Lisesi’nde 1953’te İstanbul Konservatuarında görevlendirildi.1957’de Güzel Sanatlar Akademisinde estetik dersleri verdi. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde ve İstanbul Radyosu’nda folklor öğretmenliği yaptı. 1966’da İstanbul Eğitim Enstitüsü öğretmeni iken yaş haddinden emekli oldu. 25 Temmuz 1967’de İstanbul’da vefat eden Ahmet Kutsi Tecer Zincirlikuyu mezarlığına defnedilmiştir.

Ahmet Kutsi Tecer’in babasının köyü olan Apçağa Köyü Yardımlaşma ve Kalkındırma Derneği 2007 yılında Ahmet Kutsi Tecer’in hatıralarını yaşatmak için Tecer’in ailesi ile birlikte Ahmet Kutsi Tecer Kültür Evi ve Müzesi yapmaya karar alıyorlar. Ahmet Kutsi Tecer’in Ailesi Kültür Evi için maddi yardımda bulamayacaklarını ancak böyle bir müze yapılması durumunda Tecer’in hatıralarını yaşatmak için ellerindeki tüm bilgi belge ve Ahmet Kutsi’nin kişisel eşyalarını bu müzeye bağışlayacaklarını söyleyince köyün de mimarisine uygun özellikte iki katlı bir bina inşa ediliyor. 2014 yılında tamamlanıp açılan binanın alt katı kültür evi olup üst katı müze şeklinde düzenlenmiştir. Hayatı boyunca köyüne karşı büyük özlem duyan Tecer, 1941 yılında baba ocağını ve köyde yasayan akrabalarını ziyaret etmek için köyüne gitmiştir. Bu ziyaretinde ailesinden kalan yerlerin başkalarına satılmış olduğunu görünce çok duygulanmış ve “Orda Bir Köy Var Uzakta” Şirini köyüne hasret kalıp gurbette yaşayan herkese hediye ettiğini söylemiştir. Apçağa köyü Erzincan ili Kemaliye ilçesine 20 kilometre mesafede, Munzur Dağı’nın eteklerinde kurulmuş Safranbolu ve Beypazarı’ndaki evler gibi tarihi değer taşıyan ve koruma altına alınan ahşap evleri ile kültür mirasımızın en önemli eserleri arasında yer almaktadır. Ayrıca ilçenin öne çıkan eski ve kadim köylerinden olan Apçağa köylü bu özelliğinden dolayı 2006 yılında Kültür Bakanlığı tarafından eski mimarisini koruyan en güzel köy olarak seçilmiştir. Ahmet Kutsi Tecer’in halen Apçağa köyünde yaşayan akrabaları mevcut olup köy halkı Ahmet Kutsi Tecer’in mirasına sahip çıkmış ve köyün içinden geçen en önemli caddeye de Ahmet Kutsi Tecer Caddesi adını vermiştir.

     Köyün eski ve korunmuş mimarisinin yanında Ahmet Kutsi Tecer Kültür Evi ve Müzesi’nin de burada yapılmış olması birçok yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapmasına vesile olmuştur. Ahmet Kutsi Tecer Müzesi’nde Ahmet Kutsi Tecer’in eserleri ve kişisel eşyalarının yanında eski dönemlerine ait pek çok eser de sergilenmektedir.