22 Aralık 2024
Özel Mekanlar

TARİHİ YUKARI KIRAN KÜTÜPHANESİ – DEMİRCİ – MANİSA

    Şeyhi ilahi cami halk arasında Kıran cami Yenice Mahallesindedir. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne aittir. Müştemilatı olarak çeşme ve şadırvan, bahçeli mevcut yukarı kıran kahvesi, medrese ve odaları, Mahmut Çelebizade İsmail Ağa’nın 1862’de yaptırdığı kitabesinden anlaşılan kütüphane, Demirci fatihlerinden Sefer Efendi Türbesi bulunmakta iken günümüze şadırvan, tek bir mezar ve restore edilmiş bir kütüphane ulaşabilmiştir.

   TARİHİ YUKARI KIRAN KÜTÜPHANESİ Medrese yıkılmış olmakla birlikte cami ve kütüphane hale daha ayakta durmaktadır.

    Kıran medresesi, müşahitlere göre, Kel Mehmet zade ailesi tarafından yaptırılmış olup, Kıran Camii avlusundaki kütüphane ile cami arasında dershanesi ve L şeklinde odaları vardı. Medrese ve müştemilatı 1950 yangınında yok olmuştur. Gökmen’e göre kurucusu Mahmut Çelebizade İsmail Ağa’dır. Boyacıoğulları-Alakase’nin eserinde medrese ile ilgili şu bilgiler verilmektedir:

    “Şeyhi İlahi (Kıran) Cami avlusu ve civarında Kel Mehmetler tarafından yaptırılmış bir medresedir. Müderrisleri şunlardır: Müderris Ali Efendi, Ali Efendinin vefatından sonra damadı Halil Efendi ve oğlu Rıfat Efendi ile Borlulu Ama Yörük Mustafa Efendi baş müderrislik yapmışlardır. Caminin kıble tarafının sağında ve avlu dahilinde Mahmut Çelebizade İsmail Ağa tarafından yaptırılan kagir kubbeli bir kütüphane vardır.

Yapılmış araştırmalarda, Demirci’de 1279(R) /1862(M) tarihine kadar bir kütüphanenin varlığına dair bir bilgiye rastlamadık. 1279/1862 senesinde hayır sahibi Elhac İsmail Ağa Kıran Camii avlusuna bir kütüphane yaptırmıştır ve kütüphaneye 500 adet kitap bağışlamıştır. Bu kütüphane bugün bina olarak ayakta durmakla birlikte içindeki kitapların ne olduğu ve kimler tarafından alındığı bilinmemektir.

2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

    Şeyhi İlahi Camii bahçesinin güney batı tarafındaki metruk tarihi kütüphane binasının kapısının üzerinde olup mermer üzerine gayet güzel yazı ile kabartma olarak yazılmıştır. Kitabenin bir kesitinde şunlar yazmaktadır.

“Hemişe hamd-ühüvan olmak peza in’am-ı Yezdan’e,

Hususan şükrünü beyan gerektir böyle ihsane,

Şerefyab oldu Timurçi bununla fahreder herdem

Vucudu yok iken akdem, yapıldı emel ruçhane,

Sebeptir Hafız İsmail Efendi mahlası anın

Rıza Zafranborlu şimdi mekanı oldu asitane.“(…)

Küçük kitabe ise şöyledir:

“Bu şifa yuvası halkın ve devletin el ele vermesiyle 16 Nisan 1953’te temeli atıldı, 15 Eylül 1953’te ikmal edildi.“ demektedir.

SONUÇ

      Bunca yıldır kendini koruyan Şeyhi İlahi Camii yüzyıllardır tarihe tanıklık ediyor. Medresesini, müştemilatını, kahvesini değişik doğa olayları sonucunda yok olmasına rağmen kütüphane ve cami, hasarlarını çevre halkın gerek işgücü gerekse maddi olarak destek olmasıyla hala ayakta durmaya devam ediyor. Kütüphanenin bulunduğu bahçede ayrıca Sefer Efendi mezarı da caminin tam bitişiğinde yer alıyor. 2007 deki peyzaj ve kütüphane restorasyonuyla yıkılma tehlikesi ortadan kalkmıştır. Kütüphane günümüzde de aktif bir şekilde yaz aylarında çocuklar için kuran kursu alabileceği bir yer; Ramazan aylarında ise bayanlar için mukabele yapabileceği bir yer olarak kapılarını açmaya devam ediyor.

KAYNAK: GİZEM SÖNMEZ ( MCBÜ DEMİRCİ EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE VE SOSYAL BİLİMLER EĞİTİMİ BÖLÜMÜ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMI 2. SINIF ÖĞRENCİSİ )