19 Nisan 2024
Özel Mekanlar

MİMAR TAHSİN SERMET EVİ – BUCA / İZMİR

Sahipleri: Sermet (Türk), Mayda (Türk)

Günümüzde: Sağlam

Yapım yılı bilinmeyen ev, Barış Manço Kültür Sokağının girişindedir. Evin ilk sahibi mimar

Tahsin Sermet’tir. Ev, daha sonra Mayda ailesinin olmuştur. Günümüzde kafe olarak kullanılmaktadır.

Mimar Tahsin Sermet Bey Milli Kütüphanenin mimarıdır.

    İzmir Milli Kütüphane, Türkiye’de milli adını taşıyan ilk kütüphane unvanına sahip. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin girişimiyle 1912’de inşa edilen kütüphane ilk yapıldığı dönemde Beyler Sokağı’nda yer alıyordu. Mimar Tahsin Sermet Bey tarafından inşa edilen günümüzdeki Milli Kütüphane binası ise Elhamra Sineması ile bitişik konumda. Neo-klasik tarzdaki yapı 1933’de tamamlandı.

İZMİR MİLLİ KÜTÜPHANE’NİN KURULUŞ ÖYKÜSÜ

“İzmir Milli Kütüphanesi, ilk olarak İzmirli Avukat Kadızade İbrahim Bey’in öncülüğünde, 1911 yılında kurulmak istenmiş fakat mali yetersizlikler nedeniyle kütüphanenin açılışı, bir yıl sonraya kalmış. 23 Haziran 1912 tarihinde, Beyler Sokağı’ndaki Salepçizade Konağı’nın selamlık bölümünde hizmete giren kütüphanenin bugünkü binasına taşınması ise araya giren Balkan Savaşı, Dünya Savaşı ve işgal yılları sebebiyle çok uzun sürmüş. 1922’den sonra öncelikle sinemanın inşası ele alınarak tamamlanmış ve İpekçi Kardeşlerin yardımı ile Milli Sinema (Elhamra Sineması), 1926 yılında hizmete açılmış. Ardından kütüphanenin inşaatına geçilmiş ve Milli Kütüphane, 29 Ekim 1933’de, Cumhuriyet’in 10.Yıl Şenliklerinde hizmete girmiş.

98 YILLIK BİNANIN MİMARİ YAPISI

    Neo-Klasik tarzdaki Milli Sinema ve Milli Kütüphane’nin projeleri, Vali Rahmi (Arştan) Bey tarafından 1909’da, Sanayi-i Nefise Mektebi’nden (daha sonraki Güzel Sanatlar Akademisi) mezun olmuş olan Kolordu Mimarı Tahsin Sermet’e yaptırılmış. İnci Aslanoğlu ‘Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı’ isimli eserinde, yapının mimari özelliğini şöyle belirtiyor:

“İki katlı kütüphanenin zemin katında, uzun sekizgen biçimli giriş holü, çevresinde katları içeren yükseklikteki, renkli camlarıyla yukarıdan aydınlanan okuma salonu, kitap depoları ve bürolar vardır. Üst katta, okuma odaları ve alttaki okuma salonuna bakan kısmında değerli kitaplar için yerler bulunmaktadır. İlk ulusal mimarlık üslubunun bazı cephe özelliklerini yansıtan yapıda, girişlerin bulunduğu yükseltilmiş köşe hacminin üstü tonozdur, içinde ulusal üsluptan izler rastlanmamaktadır”.

    Köşelerdeki ikiz Osmanlı Taç kapılarında, iki renk taştan yapılan at nalı, kemer, ikili ve üçlü gruplar oluşturan pencerede sivri kemerler kullanılmıştır. Girişlerin ve üst kat pencerelerinin alınlıklarında ve aralarındaki kare panolarda, girift bitki motiflerinin oluşturduğu bezemeler bulunur. Girişlerde asılı dönemin süslü fenerleri, aynı yılların bir başka özelliğidir; betonarme olan yapının cephelerinde girişler ve subasman mermerle yüzeyler, düzgün kesme taşla kaplanmıştır. Kurşunlu kaplı tonoz dışında yapının üst örtüsü geniş saçaklı kiremitle kaplı ahşap çatıdır”. (www.konak.bel.tr)