22 Aralık 2024
Müzeler

SİLLE ZAMAN MÜZESİ – SİLLE / KONYA

Büyük Selçuklu devletinden daha eski Yapıların bulunduğu sille köyü 500 yılından bu güne gelmiş tarihi kilisesiyle ilk dönemlerinden günümüze anılar taşıyor. Büyük kilisenin tam karşı tepesinde ismi süt şapeli olan küçük bi yapı var. Ülkemizin ilk zaman müzesi olarak açılmış ve içinde görülmesi gereken eserler atalarımızın bilim konusunda ulaştığı noktaya Işık tutuyor.

Sille turizminin geliştirilmesi kapsamında Selçuklu Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan Sille Şapeli’nde kurulan Türkiye’nin ilk Zaman Müzesi’nde, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait “zaman” ile ilgili birçok nadide eser sergileniyor. Müzenin ilgi çeken eserleri arasında; Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait özel tasarım saatler, Osmanlı paşaları tarafından düzenlenen ve genel kullanıma tanzim edilen ruznameler, cep ve masa takvimleri ve resmi dairelerde kullanılan el yazma- baskı takvimler sayılıyor. Ayrıca altın, gümüş köstekli cep saatleri, Türk Hava Kurumu’na ait illere göre coğrafik ve ekonomik verilerin bulunduğu cetvelli takvim, Üsturlab, Roma dönemine ait arkeolojik güneş saati örneği ve halen Konya Hacı Hasan Camii Şerifi kıble duvarında bulunan Osmanlı dönemi güneş saati reprodüksiyonu vb. birçok kıymetli eser yer alıyor.

USTURLAP

Usturlap (Yunanca: ἁστρολάβον, astrolabon, ‘yıldız-yakalar’), astronomi ölçümlerinde kullanılmış tarihi bir ölçüm cihazıdır. Kullanım alanları arasında Güneş, Ay, gezegen ve yıldızın konumlarını belirlemek yer alır. Ayrıca yerel saatin ve İslam dininde namaz vakitleri usturlap sayesinde hesaplanıyordu. Bazı matematik problemlerinin çözümlenmesinde de usturlap kullanılırdı.

   İlk olarak Appolinius (MÖ 240) ve Hipparkos (MÖ 150) tarafından keşfedildiği, Batlamyus tarafından kullanıldığı ve Philloponos’un(en) altıncı yüzyılın ilk yarısında bu aletten bahsettiği batılı kaynaklarda bildirilmektedir. Dokuzuncu yüzyılda Harran’daki büyük üniversitede Abbasi halifelerinin ilim ve kültüre verdikleri önem neticesinde usturlap hakkında çeşitli eserlerin yazıldığı bilinmektedir. Bu konuda yazılan en eski kitap, 829-830 senesinde Bağdat’da ve 833 senesinde Şam’da çalışan Ali bin İsa’ya aittir. Başka bir rivayete göre de usturlabı ilk keşfeden ve bu konuda ilk kitap yazan kimse Abbasi devri astronomi âlimlerinden İbrahim el-Fezari’dir. İslam dünyasında ilk kullanan da kendisidir. Bu konu hakkında kitap yazan diğer âlimler Biruni, Nasirüddin Tusi ve Habeşül Hasib’dir.

   Biruni gibi âlimler yıldızların yerini bir çark ile belirleyen mekanik usturlaplar da geliştirmişlerdir. Bunlar Şamin ve Ez-Zerkali tarafından geliştirilmiş ve mekanik saatin temeli ortaya çıkmıştır. On ikinci yüzyılda Şerafeddin el-Tusî usturlaba yeni bir şekil vererek baston şeklinde bir usturlap geliştirmiştir.