26 Nisan 2024
Müzeler

OSMANLI TREN İSTASYONU – MEDİNE / SUUDİ ARABİSTAN

OSMANLI TREN İSTASYONU

HİCAZ DEMİRYOLU TARİHİ

    Haremeyn’de her adımda bir Osmanlı eserine rastlamak mümkündür. Camilerde sadece ad değiştiren Suudiler diğer eserlerde tahripten başka bir şey yapmamışlar. Mekke’de ki kışla ve kalenin mahzunluğu Medine’de bin beter şekliyle cereyan etmiş.

   Haremeyn Türk eserleri ve izleriyle doludur. Arafat yönünden Mekke’ye girişte Osmanlı kışlası , Şimdi yerinde otel yükselen Osmanlı Ecyad kalesi, II. Abdülhamid Han’ın döşettiği Arabistan demiryolunun sona erdiği yerde aynı sultan tarafından yaptırılan Haydarpaşa garının benzeri Medine Tren İstasyonu ve buradaki Amberiye’de denilen Türk Camii, Kanûnî Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’ın katkısı bulunan Arafat ile Mekke arasındaki su bendleri, ( arabayla giderken zaman, zaman kalıntılarına rastladık ) zamanın tahribatına sabırla karşı koyuyorlar. Bütün bunlar Türklerin mukaddes topraklara, Allah’ın Habibine ve İslâm dinine sevgisinin bağlılığının tezahürleridir. Zamanımızda ise Türk mimarlarının eseri camiiler, yollar, tüneller vs. Haremeyn’in bütün çehresini değiştirmiş ve yenilemiştir.

           Osmanlı tren istasyonunun önündeki Amberiye Camii.

   Sultan II. Abdülhamit tarafından 100 yıl önce Anadolu’nun hiçbir köşesinde demiryolu yokken Peygamberimize hürmetinden dolayı Medine’ye kadar söz konusu yolu yaptıran Abdülhamit Han, trenin şehre girişinde Peygamberimiz (sallallahu vesellem)’i rahatsız etmemesi için rayların yanına keçe döşetmiş. Yıllardır sahipsiz kalan ve üzerinde ‘Emirel Mü’minin Abdülhamid Han 1908’ yazan rayların orijinalleri eğlence merkezi haline gelecek istasyonun yeni raylarında da kullanılmış. İstasyon Mescid–i Nebevi’nin 2 kilometre güneyinde yer alıyor.

     1900’lü yılların başında yaptırılan ve Peygamber Efendimiz’in (sallallahu vesellem) kabrinin bulunduğu Mescid–i Nebevi’nin yanı başına kadar getirdiği demiryolu tam anlamıyla sahipsiz kalmış.

Amberiye camiinin hemen karşısında yer alan İstasyon demir perde ile çevrilmiş. Hemen girişin sağına doğru derme çatma kulübeler var.

    İstasyon restore ediliyor. Suudi Arabistan hükümetinin 2 sene önce aldığı kararla aslına uygun restorasyonu yapılan Medine İstasyonu bitme aşamasına gelmiş. Önceki yıllarda metruk hali ve çürümeye terk edilmiş görüntüsüyle akıllara kazınan Medine İstasyonu’nda özellikle son bir yıl içinde çok yoğun bir çalışma yapılmış. İstasyon binasından raylarına, gül suyu depolarından bahçesinin ağaçlandırmasına ve mescidine kadar birçok işlem bitme noktasına gelmiş. 

Zamanın İstanbul belediye başkanı R. Tayyip Erdoğan’ın katkıları Medine Belediyesinin maddi yardımıyla…

  Tayyip Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı iken buralara gelmiş. Buranın viraneliğini görünce kardeş belediye olduğu Medine Belediyesinden burayı restore etmek için izin istemiş. Medine Belediye Başkanı da ” madem kardeşiz, kardeş kardeşe iş yapınca para almaz. Madem kardeşiz burayı biz yaparız ” demiş ve restorasyona başlamışlar.

  Raylardaki tarihe göre 1901 yılında II. Abdülhamit tarafından inşa edilen istasyonda dolaşıyoruz. Bir kenara atılmış eski bir lokomotif görüyoruz. Dile gelse kim bilir neler anlatacak. Yeşillendirilmiş ve yeni kameriyeler ve oturma yerleri yapılmış. Minyatür bir treninde sefer yaptığı, istersek bineceğimiz söyleniyor. Ancak ikindi namazına yetişmemiz gerektiğini söyleyerek vaktimizin olmadığını söylüyoruz.

İstasyon, aslına uygun olarak tadilat ve tamirattan geçiriliyor. Bu istasyonun tarihi geçmişi, amacı, ifa ettiği misyon tekrar gün yüzüne çıkartılmaya çalışılıyor. Böylece damarında Osmanlı kanı, yüreğinde Osmanlı ruhu dolaşanların işlenerek gelenlerin kırık kalpleri tedavi edilebilir

Mescidi SUKYA

 Mescidi Sukya’nın gar sınırını çevreleyen duvar örülmeden önceki hali

Gar duvarları örülünce garın içinde kalmış.

Medine hicaz Tren garı
Medine Tren garı hakkında çok şeyler yazmaya değer. Hicaz demiryolu denilen hattın son durağı. en son 1995 yılında ziyaret ettiğim bu yer gayet bakımsız harabe bir vaziyetteydi. İçerisine girip baktığım zaman yerlerde atılmış raylar eski vagonlar ve metruk vaziyette tren bakım binalarını gördüğüm zaman duygulanmış ve çok hüzünlenmiştim ama bu gün gördüğüm tablo beni mutlu etti çünkü gar restore edilmiş binalar yenilenmiş ve vagonlarda tamir edilmişti. Sorduğumda restorasyonu burada iş yapan müteahhitler tarafından yapıldığı söylendi. Fakat bu kadar büyük bir resterosyonu onların yapabileceği konusunda tereddütlerim var. Her kim yaptıysa da Allah razı olsun diyorum. Çünkü böyle bir restorasyonu oranın yönetiminin yapacağını da zannetmiyorum. Çünkü zaten islam tarihinin önemli eserlerini dahi yıkan ve hiç vefa duygusu sergilemeyen bu günkü Suudi yönetimi Peygamber efendimizin bulunduğu ravza ve Kabenin bulunduğu Mekke’deki haremi şerif haricindeki binalar ve eserlere sahip çıkmadığı gibi yıkmışlardır. Bu gün oraları ziyaret eden müslüman kardeşlerimiz, tarihten dokular bulacağın zannetmesinler. Çünkü oralar yok olmuş ve hala da genişletme ve otel yapma adı altında tarihi evler ve yapılar maalesef yıkılmakta.
 Ecdadımız Osmanlı, Medine’ye ve Mekke’ye özel bir önem vermiş ve burada birçok köprü camii mescid yol yapmışlardır. Hatta hicaz demir yolu Medine yakınlarına gelince terinin ray atlaması sırasında oluşacak gürültüden, Rasulullahın manevi huzuru sesten rahatsız olmasın düşüncesiyle rayların altına keçe koymuşlar ve sesi asgariye indirmişlerdir.

  Ama maalesef bu gün o eserlerden çoğu yıkıma uğramış ve tahrip olmuştur. İnşallah bundan sonra hükümetlerimiz nezdinde girişimde bulunulur da kalan bir kaç tanesi restore edilerek yaşatılır.

Medine tren garının uzaktan görünüşü


Garın giriş kapısı
Ecdadımız yaptığı eserlere, bir kitabe ve tuğrasını koymayı ihmal etmezdi. Fakat bu gün görüyoruz ki kitabe yeri boş, muhtemelen yerinden çıkartılmış, belkide üstteki yuvarlak alanda da tuğramız bulunmaktaydı, fakat o da kıyımdan nasibini almış,

  Tabi bu durumu görünce kızmakla üzülmek arasında bir duyguya kapıldımsa da;  Cumhuriyetimizin kurulduğu yıllar ve tek partili dönemlerde bu tuğra ve tarihi Osmanlı eserlerinin nasıl kıyıma uğradığını.   Osmanlı tuğralarının tarihi eserlerin çoğunda nasıl kazındığını hatırlayınca kendimizin tarihi eserlere yaptığı bu ihaneti başkalarının da yapması herhalde çok olmasa gerek diye düşündüm.

Tren bakım atölyeleri

Bu resim garın restorasyondan önceki durumunu göstermekte,

restorasyondan sonra

O zamanki stimli trenlerin su ihtiyacı için su doldurma depoları

Restore edilmiş trenler


Restore edilmiş bir vagon,

Tren istasyonu

Mescidi SUKYA

Medine tren garı içinde yer alan bu mescid Rasullullah zamanında Bedir savaşına giderken bu kuyunun yanında bir süre konaklamış ve Mekke’nin bereketli kılındığı gibi Medinenin de Ashabına bereketli kılınması duasını burada yaptığından ötürü, Hz. Ömer. Ra. da yağmur duası için burayı tercih etmiştir. Daha sonraları bu yere hürmeten Osmanlı tarzında üç kubbeli küçük bir mescid yapılmıştır ve bu gün gar sınırları içinde kalmıştır. Mescidi Sukya’nın gar sınırını çevreleyen duvar örülmeden önceki hali

Gar duvarları örülünce garın içinde kalmış,

Mescid-i Amberiye
Tren garının hemen yanında yer alan bu mescid, Trenle yolculuk yapacakların namazlarını kılabilmeleri için yapılmış olup buram, buram Osmanlı kokmaktadır.

Hz.Bilali Habeşi (R.a.) camii
Bilali Habeşi R.a. anısına yaptırılan mesciddir

Hz. Osman (R.a) Camii
Hz Osman Ra. Evinin bulunduğu yere itafen yapılan mesciddir. Hurma halinin hemen karşısında yer almaktadır.

Mescid-i Gamame
Rasullullahın bayram namazlarını kıldırdığı ve bazen de yağmur duası için kullanılan ve Medine’ye gelen kafilelerin konakladığı menaha adlı bu yer musalla (Namazgâh) haline getirildi. Rasullullahın bayram namazı ve yağmur duası yatığı zaman kendilerine burada bir bulutun gölgelemesi sebebiyle burada yapılan mescide bu ad verilmiştir Sultan Abdülmecid tarafından yeniden inşaa edilen mescid 1990 Yılında kapsamlı bir onarımdan geçmişse de bu gün hala Osmanlı mimari tarzına korumaktadır

Mescid-i Hz.Ebubekir (R.A) Cami
Yine ayın musallada yer alan Hz.Ebubekir R.a. burada bayram namazı kıldırdığı için bu adı almıştır. İlk Ömer bin.Abdülaziz tarafından inşaa edilen mescid Sultan ikinci Mahmut tarafından yenilenmiş olup bu gün gayet bakımsız bir halde olması beni derinden üzdü. Kapısında Osmanlı tuğrası ve kitabesinde Osmanlıya ait yazıların olması beni o günlere götürdü. Fakat ne yazık ki buraya ziyarete gelen turistler ve ne yazık ki kendini bilmez Türk hacıları, duvarlarına ve açığa çıkan tahtalarının üzerlerine ne anlama gelecekse kendilerinin memleket ve adlarını yazarak ayrı bir saygısızlıkta bulunmuşlar. Bizler tarihe ve ecdadımızın yaptığı eserlere sahip çıkıp korumazsak, bu gün dahi Osmanlıya hepsi olmasa da bazıları dostça hisler beslememekte ve bunu eserlerine sahip çıkmamakla gösteriyorlar.

  Buradan yetkililer sesimi duyar mı bilmem ama bu camiyi restore edip hem tarihimize sahip çıkmış olur ve hem de Türk hacılarına karşı burada devletlerinin olduğunu ve eserlerine sahip çıktığını gösterebilirler.

Osmanlı tuğra ve kitabesi

Hz. Ali (R.A)Camii
Hz. Ali R.a Medine musallasında namaz kıldırdığı yere itafen yapılan mesciddir. İlk defa Ömer b.Abdülaziz tarafından yapılmış olup 1990’da eski tarzına benzer bir şekilde yeniden inşaa edilmiştir.

FOTOĞRAFLAR 2013 YILINDA ÇEKİLMİŞTİR