10 Aralık 2024
Medreseler

HATUNİYE MEDRESESİ – KARAMAN

Karaman merkez Hastane Caddesi üzerinde yer alır.

Hatuniye Medresesi’nin kapısından içeri girdiğimizde sanki zamanda yolculuk yapacağımız hissine kapılmaktayız. 4500 yıllık bir yolculuk gözümüzün önünden akıp geçmekte ve bu kültür birikimini geleceğe taşımaktadır. Medrese ve türbeden oluşan bu yapının yazıtına göre yapım tarihi 1381- 1382. Yaptıranı ise Murat Hüdavendigar’ın kızı Karamanoğlu Alaeddin Ali Bey’in karısı Sultan Hatun (Nefise Hatun) dır. Medrese’nin giriş kapısının sol üst köşesindeki yazıta göre eserin mimarı Numanoğlu Hoca Ahmed’dir.

Yapının giriş kapısı oluklu gök mermerden iri söve taşları ile yapılmıştır. Medrese’nin avlusundan su geçmektedir. Taç kapısı Karamanoğulları devri mimarisinin bize kadar gelen şaheser bir örneğidir. Günümüze kadar ayakta kalan Karaman abidelerinin en ihtişamlısıdır.

Yapı bütünüyle kesme taştan yapılmıştır. Taç kapı 3.5 m yüksekliğindeki istalaktitli kısma kadar som ak mermerden, üst kısım yerli Karaman taşından yapılmıştır.

Bu topraklarda mermer bulunmadığı için Karaman taşı kullanılmıştır.

  Taç kapının üstünde üç satır halinde devrinin güzel bir sülüsü ile kitabe kabartma olarak yazılmıştır. İlk iki satır çimento ve harç altında kaldığından okunamamaktadır.

Üçüncü satır ise Türkçe’ye şu şekilde çevrilmiştir.

“Bu mübarek ve şerefli medresenin yapılmasına büyük emir, tanrı tarafından te’yid edilmiş, muzaffer (din ve dünyanın yücesi) Karamanoğlu Mahmud oğlu Halil oğlu Alâ-ed-din’in – Allah mülkünü ededi kılsın hükümdarlık günlerinde, tanrının te’yidi ile imanlıların yardımcısı olan Osman oğlu Orhan oğlu Murad’ın kızı Sultan Hatun 783 yılında emretti.”

Medrese’nin avlusuna girilince sağda ve solda birer oda görülmektedir. Dershaneye ve türbeye bitişik sağlı sollu odaların süslü söve kemerlerinde kitabeler bulunmaktadır. Soldakinin yazısı yok olmuştur. Sağdakinin üstünde çiçekler, dallar arasında şu kitabe bulunur.

“Peygamber Aleyh-is-selam buyuruyor: İlim erkek kadın her Müslüman’a farzdır.”

Medrese’nin içerisinde yer alan hücre kapısının çerçevesinin üzerinde kitabeler vardır. Bu kitabede şunlar yazılıdır:

“Peygamber Aleyh-is-selam buyuruyor: Kıyamet gününde şefaat eden üçtür: Peygamberler, sonra

Âlimler, sonra şehitler.”

Hatuniye Medresesi’ni önemli hale getiren yalnızca bu mimari yapı özellikleri ve kitabeleri değil, aynı zamanda iç ve dış mekânda yoğun bir şekilde uygulanan taş süslemelerinde rumi ve palmetlerden oluşan pek çok bitkisel ve geometrik motiflerin kullanılmasıdır.

Medrese’nin ihtişamı, geçmişte eğitime verilen önemi göstermektedir. Dönemin âlimleri, bilim adamları, müderrisleri bu mekânda yetişmişlerdir.

Cumhuriyet’in ilanına kadar kullanılan Medrese’de, Macar Hoca isimli bir kişi tarafından ders verilmesinden ötürü halk arasında “Macar Mektebi” olarak da tanınmıştır. Ancak günümüzde bu yapı , “Hatuniye Lokantası” olarak bilinmektedir.

Medrese’nin soldaki kubbeli bölümünde Nefise Sultan’ın türbesi (mezarı) bulunmaktadır.

Medrese’nin doğusundaki ev ve arsalar Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılmış ve bu alan çevre duvarı içerisine alınarak Karaman Müzesi’nin bahçesi haline getirilmiştir.

Osman Hamdi Bey, ”Kaplumbağa Terbiyecisi” isimli ünlü tablosunda arka fon olarak Hatuniye Medresesi’ni kullanmıştır.

Kaynak: 3 S. Dilay / KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 14 (23): 1-4, 2012

(Gündoğdu 2008)