19 Nisan 2024
Camiler

ULU CAMİÎ – (FETHİYE CAMİ) – AKHİSAR -MANİSA

Akhisar, Ege Bölgesi’nde, Manisa iline bağlı bir ilçe merkezidir. Geniş bir ova üzerine kurulmuş olan ilçe Manisa’ya 51km. uzaklıktadır. “Fethiye Camisi” adıyla da bilinen yapı, Ulu Cami Mahallesi’nde, 55. ve 57. sokakların kesiştiği köşededir. Saruhanbey’in Akhisar’ı fethetdikten sonra buradaki kiliseyi camiye çevirip ilk Cuma namazının kılındığı FETİH CAMİ sidir.

   Doğudan batıya doğru hafif eğimli bir arazi üzerine inşa edilmiştir., cami avlusunda, karşılıklı yerleştirilmiş, üçer odalı bir darülhadis ile bir darülkurra; bu iki yapı arasında bir dershane; caminin kuzeyinde is bir Nakşibendi Tekkesi bulunduğunu, ancak bu yapıların günümüze ulaşamadıklarını belirtmektedir

.Bugün yapının Doğusunda küçük bir hazire bulunmaktadır.

Cami, merkezî planlı bir harim, harimin kuzeyinde bir minare ve sonradan yapıldığı anlaşılan bir son cemaat yerinden meydana gelmektedir. Yapının sıvasız tek duvarı olan güney duvarı, iri blok taşlardan oluşan bir örgüye sahiptir. Diğer duvarlar tamamen sıvalıdır. Yapıda, merkezî kubbenin örttüğü kare alan, iki yandaki küçük kubbeli birimlerden daha yüksektir). Tüm yapıyı bir sıra kirpi saçak dolanmaktadır. Ancak kuzey cephede, son cemaat yeri nedeniyle kirpi saçak yoktur.

Merkezî kubbenin üzerine oturduğu sekizgen prizma şekilli kasnağın her yüzünde, yuvarlak kemerli birer pencere yer alma ktadır. Bu pencerelerin alçı dışlıkları vardır. Yan birimlerin kubbelerinde kasnak yoktur. Kubbeler kurşun levhalarla kaplanmıştır. Son cemaat yeri kiremit kaplı kırma bir çatıyla örtülüdür.

Kuzey cephesinin doğu ucu, cephenin geri kalan kesimine göre yaklaşık 2 m. içerlektir. Güney cephesi, kuzey cephesinden daha uzundur. Doğu cephesi üzerinde yuvarlak kemerli üç pencere bulunmaktadır. Pencerelerin alçı dışlıkları vardır.Doğu duvarı yakınında, bir apsise ait olduğu tahmin edilen temeller dikkati çekmektedir.Batı cephesinde, iki sıra halinde düzenlenmiş alçı dışlıkları olan altı adet pencere vardır. Üst sıra pencereleri yuvarlak kemerli, alttakiler ise basık kemerlidir. Cephenin kuzey kesiminde pencere yoktur. Cephe duvarının güney kesiminde, yaklaşık 50 cm. lik bir çıkıntı dikkati çekmektedir.

Minare, ortadaki kare mekânın kuzeydoğu köşesindedir. Kare kesitli minare kürsüsü oldukça yüksek tutulmuştur. Kürsünün doğu yüzünün alt kesimi, bir sıra düzgün kesme taş, bir sıra tuğla; üst kesimi ise bir sıra kabayonu taş ve iki sıra tuğladan oluşan almaşık bir örgüye sahiptir. Taşlar, dikine yerleştirilmiş tuğlalarla kasetlenmiştir. Minare girişi, kürsünün kuzey yüzünde, oldukça yüksek bir seviyededir. Bu nedenle, girişe bir merdivenle ulaşılmaktadır. Sekizgen prizma şekilli pabuç kısmı, almaşık bir duvar örgüsüne sahiptir. Sekizgenin görünen yüzlerinde, birer sivri sağır kemer bulunmaktadır. Bu kemerlerden doğudakinin içinde bir mazgal pencere yer almaktadır. Silindirik gövdeye geçiş Türk üçgenleriyle sağlanmıştır. Üçgen kuşak, gövde ve petek, tuğlayla inşa edilmiştir. Gövdenin alt kesiminde, iki kaytan silme arasında, bugün sıvalı olan bir süsleme şeridi (?) yer almaktadır. Şerefeye geçiş, tuğladan mukarnas dolgularla sağlanmıştır. Minarenin petek ve külahı, 1913 yılındaki deprem sırasında yıkılmış ve sonra yenilenmiştir. Kuzey cephesinde, onüç ahşap destek üzerine oturan, ahşap örtülü bir son cemaat yeri vardır. Kare kesitli destekler, kare kesitli taş kaideler üzerine oturmaktadır. Son cemaat yerinin doğu kesimi daha geniştir.

  Merkezî planlı bir şemaya sahip olan harimde, ortadaki kare mekân, pandantif geçişli büyük bir kubbeyle örtülüdür. Kubbe, kuzey ve güneyde harim duvarları üzerine; doğuda ve batıda ise bu duvarları birbirine bağlayan iki kemer üzerine oturmaktadır. Doğu ve batıdaki dikine dikdörtgen şekilli hacimler yuvarlak kemerlerle üç bölüme ayrılmıştır.

SÜSLEMELER

Yapıdaki süslemeler kubbe, kasnak ve mihrap üzerinde yoğunlaşmaktadır. Kubbe, Batılılaşma dönemi özellikleri taşıyan alçı ve kalemişi süslemelere sahiptir. Kubbenin ortasında, akantus yapraklarından oluşan alçıdan bir gülbezek bulunmaktadır. Gülbezeğin çevresinde, onaltı üçgen dilime ayrılmış büyükçe bir daire görülmektedir. Dilimlerin her birinin içinde, palmeti andıran akantuslar ve ay yıldız motifleri vardır.

Bu dilimler, bir silme ile çerçevelenmiştir. Merkezdeki dilimlenme, kubbenin geri kalan kesiminde de devam ettirilmiştir. Dilimleri birbirinden ayıran şeritlerin ortalarına, birer aşırtmalı olarak, akantus yapraklarından oluşan alçı gülbezekler yerleştirilmiştir.

KARŞILAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME

Yapıda, burada mevcut bir kilisenin kalıntılarından yararlanıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, planda bazı aksaklıklar görülmektedir. Yapının oldukça kalın güney duvarı üzerinde derince nişler mevcuttur. Caminin doğu kesiminde halen görülebilen yarım daire şekilli temel kalıntısı muhtemelen kilisenin apsisidir. Caminin kuzey ve güney duvarları boyunca sıralanan ve varlıkları mantıklı bir nedenle açıklanamayan derince nişler, bir dizi payeyi birbirine bağlayan kemerleri düşündürmektedir. Bu payelerin, apsise ait olması muhtemel temel kalıntısına göre konumları göz önüne alındığında, caminin üzerine inşa edildiği kilisenin, üç sahınlı bir bazilika olduğu anlaşılmaktadır. Bazilikanın çevre duvarları tahrip olmuş, sadece payeleri korunmuştur.

KAYNAK: H.Sibel Çetinkaya