ŞEYH NASURETTİN (NEFİSE HATUN ) CAMİ – TİRE / İZMİR
Tire, Bahariye Mahallesi, Şeyh Camii Sokakta bulunan Külliye’nin Camisi kentin ünlü semti Dere kahve sırtında yer almaktadır.
XV. yy.ın başlarında yapılan Külliyenin banisi Nefise Hatun olmakla birlikte daha çok Şeyh Nusrettin Efendi’nin ismi geçmektedir.
Ancak Cami daha çok Şeyh Nusreddin cami olarak tanınmıştır. Şeyh Nusreddin Efendi, Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nin Şeyhülislamı Ebusuud Efendi’nin kardeşidir. Caminin onarımını yaptıran Şeyh Nusreddin Efendi’nin hakkında geniş bilgi bulamasak da halk bilgileri ve söylemleri onun keramet sahibi olduğunu aktarmaktadır. Caminin onarımı sırasında kısa gelen hatılı, elleriyle uzattığı söylenmektedir. Bu aktarım, ünlü Bektaşilerden Abdal Musa, Hamza Baba ile Pir Veli kerametleri içinde de yer almaktadır.
Sonradan Şeyh Nusreddin Efendi tarafından yeniden yapılan Cami kitabesinden 1584 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Dikdörtgen planlı kırma çatılı bir camidir. Çatı kiremitle kaplıdır.
Çatılı mekân sanatsal değerden yoksundur. Son cemaat yeri yıkılmak üzeredir. Cami harim kapısının alınlığındaki ayet yazsı dikkat çekicidir. Minaresi tek şerefeli, klasik beylikler dönemi minarelerindendir.
Caminin harim iç ölçüleri 9.80 m. X 10.30 metredir. Kıble yönündeki duvarda mukarnaslı sıraları kaba olarak yapılmış mihrabın iki yanında, alt ve üstte birer pencere yer almaktadır. Kare minare kaidesi, caminin kuzeybatı köşesinde ve son cemaat yeriyle birleşir. Şerefe altında sonradan kabaca sıvanmış mukarnaslar vardır. Külah kurşun kaplıdır.
Cami şu an kullanılamayacak kadar bakımsızdır
Cami 1585, 1833, 1948,onarım görmüş olup 1962-63 yıllarında mahalli bir dernek tarafından onarılan caminin şadırvan ve minaresi 1992 yılı civarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden onarılmıştır.
Evliya Celebi, caminin XVII. Yüzyılda haremi ve son cemaat yeri kubbeli ve kurşunla kaplı olduğunu yazar iken sonradan üstleri çatıyla örtülmüştür. Son cemaat yerindeki kubbe örtülerindeki izler bu durumu yansıtan kalıntılarıdır.
Şeyh Nusreddin Efendi’nin hangi tarihten itibaren yapılara müdahale ettiği bilinmemekle beraber XVI. Yüzyıl’dan itibaren adı külliye ile birlikte anılmaya başlanmıştır.
Cami Tire’de örneklerini gördüğümüz diğer camiler gibi ciddi onarım süreci yaşamış olup bu nedenler de onarımı gerçekleştiren kişi nedeniyle ad değişikliğine uğramıştır. Benzer yenileme gören diğer Tire Camilerinden Mehmet Bey Camii’nde olduğu gibi asıl banisinden çok onarımı gerçekleştiren son kişi adıyla anılır olmuştur.
Nefise Hatun adı, semt sakinleri tarafından hala anımsanmakta ve ilk baninin bir kadın olduğu aktarımında bulunmaktadırlar.
KAYNAK: A. MUNİS ARMAĞAN
FOTOĞRAFLAR: MUSTAFA GÜRELLİ