27 Aralık 2024
Anıtlar

SARUHAN BEY HEYKELİ – SARUHANLI / MANİSA

Saruhanoğulları Beyliği’nin kurucusu olan “Saruhan Bey” heykeli, Saruhanlı’ya dikildi.

Saruhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Yaralı, 55 yıl önce ilçe statüsüne kavuşan Saruhanlı’nın tarihi ve kültürel değerlerini yaşatmak için bir çalışma başlattıklarını belirtti.

Bu kapsamda ilk iş olarak, adını Saruhanoğulları Beyliği’nden alan Saruhanlı’ya bu beyliğin kurucusu olan Saruhan Bey’in heykelini kazandırmakla başladıklarını ifade eden Yaralı, şunları kaydetti:

“İlçemizin üzerinde bulunduğu bu topraklar tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Ancak ilçe olarak bizim çok eski bir geçmişimiz yok. Saruhanlı adından ilk kez Cevat Paşa tarihinde söz ediliyor. İlçemizin bilinen en eski tarihi de kurtuluş savaşı yıllarında ortaya çıkıyor.

Saruhanlı, adını Anadolu Selçuklu Devleti’nin çökmesiyle Manisa yöresinde kurulan Saruhanoğlulları Beyliği’nden almış. Biz tarihimize sahip çıkmak, kültürel değerlerimizi yaşatmak için Saruhan Bey’in heykelini yaptırmaya karar verdik. Yaptırdığımız heykel ilçe girişindeki istasyon meydanına dikildi. Ayrıca heykelin arkasına, tarihte kurulmuş Türk Devletleri’nin bayraklarını da astık.”

– SARUHANOĞLULLARI BEYLİĞİ –

Tarihi kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Saruhanoğulları Beyliği 14. yüzyıl başlarında Manisa Gediz Nehri havzasında kurulmuş bir Türkmen beyliğidir.

1346 yılında vefat eden Beyliğin kurucusu Saruhan Bey’in kabri,  torunu İshak Çelebi tarafından Manisa’da ki Muradiye Camii’nin batısında yaptırılan türbede bulunuyor.

Kaynak: Saruhanlı Kardelen Gazetesi

SARUHANOĞULLARI BEYLİĞİ

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Saruhanoğulları Beyliği (Saruhan Beyliği veya Saruhanlılar da denir), Anadolu Selçuklu Devleti’nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında Batı Anadolu’da Manisa ve çevresinde, Gediz Nehri havzasında Menemen, Gördes, Demirci, Kemalpaşa, Turgutlu, Ilıca ve Akhisar gibi kent ve kasabalarda ağırlıklı olarak kurulmuş bir Türkmen beyliğidir.

TARİH

Saruhanoğulları, Avşar (Afşar) boyunun Saruhanlı kolundandır. Bazı kaynaklar Er Saru veya Saruhan adlı bir Harezm Emirin oğlunun Selçuklu Devleti’nde görev yaptığını iddia ederler. Bu şahsın adının Alpağı olduğu; Anadolu’ya geçiş yaptığı ve Alpağı’nın Saruhan Bey, Çuğa Bey ve Ali Paşa adlarını alan oğulları olduğu bilinmektedir.

Ebu’l Gazi, Er Saru oymaklarının 10. yüzyılda günümüz Türkmenistan’da ve Kazakistan’da Balkhan, Üstyurt ve Mangışlak bölgesinde yaşadıklarından söz eder. Bu gün Ersarılar olarak tanımlanan büyük Türkmen Boylarindan biri çoğunlukla Türkmenistan’ın güneýinde, güneydoğusunda, Afganistan’ın kuzeyinde, Pakistanda ýaşarlar.

Saruhan Bey Anadolu Selçuklu Devleti sultanlarından II. Alâeddin Keykubad ile II. Gıyaseddin Mesud maiyetinde bir emir olarak görev yaptı. Sonra II. Gıyaseddin Mesud tarafından bir Bizans şehri olan Manisa ve civarını ele geçirmekle görevlendirilen bir Türkmen emiri olduğu bilinmektedir. Bu dönemde doğuda Moğol istilası dolayısıyla birçok Türkmen Anadolu’ya göçmeye başlamıştır ve bunlardan Batı Anadolu’ya yönelenler Bizans elinde bulunan arazilere girmeye başlamışlardır.

Bizans İmparatoru II. Andronikos (1282-1328) 1300 civarlarında bu gelişmelerin önüne geçmek ve bu bölgede Bizans topraklarının kaybını önlemek için ortak imparator olan oğlu Mihail emrinde Alan asıllı paralı askerlerden oluşan birliklerle bu bölgeye göndermiştir. Mihail ordusunun idare merkezi olarak Manisa’yı seçmiştir. Fakat Mihail bu kentte pasif davrandığından onun buyruğu altında bulunan Alan asıllı paralı askerler orduyu terk etmeye başlamışlardır. Bunun üzerine Mihail, Türkmen girişlerini önlemeyeceğini anlayarak Manisa’yı terk etmiştir. Fakat Bizans İmparatoru, bu sefer 1302’de Türkmenlerin girişini önlemek üzere “Roger de Flor” adlı, paralı asker olan bir Katalan komutanı ile idaresi altında bulunan İspanyol Aragon ve Katalan asıllı paralı askerlerden oluşan Katalan Paralı Asker Birliği adlı bir askeri birlik kiralamış ve bu birliği Batı Anadolu’ya göndermiştir. Bahsi geçen birlik bir Bizans şehri olan Alaşehir’i kuşatmış olan Türkmenlere karşı yürümüş ve kent önünde yapılan muharebeyi kazanmıştır. Fakat sonra bu birlik de yine savunma hareketine başlamıştır. Manisa civarındaki Türkmenlerin Emiri olan Saruhan Bey, Katalan Birliği’nin elinde bulunan “Danya” kalesini kuşatmıştır ama kaleyi alamamıştır. Bu ve diğer Türkmenlerle olan çatışmalar sonucunda “Roger de Flor” başarılı olamayacağını anlayarak Bizans İmparatorunun iznini bile beklemeden Katalan Birliği’ni Ege Denizi kıyısına geri çekmiş ve oradaki gemilerle Trakya’ya gidip Bizans İmparatoru’na büyük sorunlara neden olmuşturlar.

Katalan Birliği’nin bölgeden ayrılması ile Saruhan Bey, Manisa şehri ve civarındaki harekatını daha da şiddetlendirmiştir. Civardaki kasabaların ve köylerin Türkmenlerin eline geçmesinden sonra 1313’te Saruhan Bey, Manisa’yı ele geçirmiş ve bu şehri beyliğinin merkezi yapmıştır.

Saruhan Bey’in 1346’ya kadar süren uzun beylik döneminde Saruhanlılar, Aydınoğulları Beyliği ile ittifak hâlinde İzmir’in alınmasına destek olmuşlardır. Ayrıca Aydınoğlu Umur Bey’in Bizans İmparatorluğu ile karmaşık ilişkiler zinciri çerçevesinde Trakya ve civarına düzenlediği seferlere katılmışlar ve Ege Denizi’nden akınlar düzenlemişlerdir. Saruhan Bey’in büyük oğlu Süleyman Bey, Bizans İmparatoru VI. İoannis’in çağrısı ile Umur Bey ile katıldığı Trakya seferinde Dimetoka bölgesinde faal olan Bulgar Şaki Momçilo’nun Haziran 1345’te bertaraf edilmesi ile sonuçlanan savaş sonrası hastalanarak ölmüştür.[2] Babası Saruhan Bey de ertesi yıl bu olayın üzüntüsünden vefat etmiştir.

İLYAS BEY VE İSHAK BEY

Saruhan Bey’in ölümünden sonra oğlu Fahrüddin İlyas Bey hükümdar oldu. İlyas Bey’in 1362 yılından sonra ölümünden yerine oğlu Muzafferüddin İshak Bey hükümdarlığa geçti. İshak Bey’ in 1388 yılında ölümünden sonra yerine Hızırşah ve Orhan adlı iki oğlundan Hızırşah hükümdar olmuş, diğer oğlu Orhan da Osmanlılara sığınmıştır. I. Murad’ın Kosova Savaşı’nda şehid olmasından sonra Karamanoğulları’ nın yanında yer alan Saruhanoğulları Beyliği, I. Bayezid tarafından 1390 yılında ele geçirildi. 1402 yılında meydana gelen Ankara Muharebesi’ nden sonra Timur tarafından Anadolu Beyliklerine topraklarının geri verilmesiyle Orhan Bey’in kısa süreli hükümdarlığından sonra Hızırşah yeniden beyliğin başına geçti. Hızırşah, 1410 yılında I. Mehmed tarafından yakalanarak öldürülmüş, kardeşi Orhan Bey’in de 1412 yılında ölümünden sonra Saruhan Beyliği kesin olarak Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır.

Manisa ve geniş anlamda çevresi Osmanlı’nın son dönemlerine kadar Saruhan Sancağı olarak anılmıştır. Manisa 1595’e kadarki Osmanlı döneminde pek çok şehzadenin padişahlığa dönük olarak yetiştirildiği ve eğitimlerinin verildiği merkez olarak seçilmiştir