AYVALIK – BALIKESİR
Ayvalık, Türkiye’nin Balıkesir ilinin bir ilçesidir.[4] Balıkesir’in en batısında, Ege Denizi kıyısında bulunan ilçe, Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Ayvalık kış mevsimlerinde büyük bir kasaba nüfusuna sahip olmakla birlikte, yaz mevsimlerinde turizmin de etkisiyle dönemsel nüfus artışı yaşamaktadır. Tarihte çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış olan Ayvalık, 2017’den beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer almaktadır.
KÖKEN BİLİMİ
Ayvalık, Antik Çağ’da bir tür yabani ayva anlamına gelen Kidonia olarak anılıyordu. Bölgeye ilk yerleşenlerinin Midilli’nin Kydona köyünden ya da Girit’in Kydonies bölgesinden gelmiş olabilecekleri düşünülmektedir. İsim konusunda bazı görüşler de Ayvalık’ın Aioliki’nin (Eolya’nın) bozulmuş şekli olduğudur. Ayvalık anlamına gelen Kydonie ismi ise, MÖ 330’dan beri süregelmektedir. Kentin adı Osmanlıcada “Ayvalık” olarak geçmekteydi.
TARİHÇE
ESKİ ÇAĞLARDA AYVALIK
Antik Çağ’da, Ayvalık Adaları’na Hekatonisa ismi veriliyordu. Bu isim, adaların en büyüğü Nesos (Moshonisi, Cunda veya Alibey Adası) aynı isimle söylenen Nesos ya da Nasos antik kentinin baş tanrısı olan Hekatos olarak da anılan Apollon’dan gelmekteydi. Apollon Adaları’nda Nesos dışında Chalkis, Pordoselene ve Kydonia antik yerleşmeleri vardı. Antik kaynaklar Chalkis, Pordoselene ve Nasos’tan çok söz etmelerine karşılık. Kydonia hakkında yazan sadece yazları akan ünlü bir sıcak su kaynağına sahip olduğunu bildiren Plinius olmuştur. Bu dört antik kentten Chalkis ve Pordoselene yok olmuşlar; ancak Kydonia ve Nesos, sırasıyla Ayvalık ve Cunda (Alibey) olarak günümüze ulaşmışlardır.
Bugün, eski Kydonia olduğu düşünülen alanda, ciddi bir arkeolojik çalışma olmamasına karşılık hâlen antik devre ait bol miktarda çanak çömlek parçalarına rastlanmaktadır. Bu parçalar üzerinden yapılan ön çalışmalar. Helenistik (MÖ 330-30) ve Roma (MÖ 30-MS 395) çağlarına ait yerleşim yerleri bulunduğunu işaret etmektedir. Doğu Roma verilerine dayanılarak Roma döneminde en parlak çağını yaşadığı düşünülen şehrin, Bizans döneminde önemini yavaşça kaybettiği, yerleşimin Ayvalık’ta yer alan İlkkurşun Tepesi eteklerine kaydığı düşünülmektedir. Kentin daha sonraki çağlardaki gelişimi bu bölge merkezli olmuştur.
İlkçağda Misya, Hititler, Frigler, Lidya, ortaçağda Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma İmparatorluğu, 14. yüzyıldan itibaren de Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine girmiştir. 19. ve 20. yüzyılın başlarında en parlak dönemini geçiren kentte yaşayan Rum ahalinin, 1821 yılında Yunan ayaklanmasına katılması sonucu ilçenin büyük bir kısmı boşaltılmış, daha sonra dönmelerine izin verilmekle beraber kent eski canlılığına kavuşamamıştır. Bugün eski dönemlerden fazlaca kalıntıya rastlanmamasına rağmen, yer yer Antik Yunanistan ve Antik Roma çağlarına ait çanak ve çömlek parçacıkları görülmektedir. Ayvalık’ta birçok tarihi yapının yanı sıra ve Rumlardan kalma ev ve kiliseler bulunmaktadır.
OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİ
Pîrî Reis’in hazırladığı Kitab-ı Bahriye’de yer alan Ayvalık ve Midilli civarının haritası
Kent dokusu Osmanlı döneminde formunu kazanmıştır. Bugünkü Ayvalık’ın kurulması 1430-1440 yıllarına rastlar. Ayvalık o zamanlar limana hâkim bir tepe üzerinde kurulu idi. Doğu Roma İmparatorluğu’nu sıkıştıran Osmanlı İmparatorluğu, Alibey Adası’nda bir deniz üssü kurmuştur. Daha sonraları şehre Rumlar yerleşmeye başlamış ve kısa sürede Türk nüfusu aşmışlardır. Osmanlı kaynaklarında Ayvalık adına ilk kez 1772 yılında yayınlanan bir fermanla rastlanır. Bu fermanın, 1770’te Çeşme önlerinde Rus donanmasıyla yapılan bir savaştan dönerken Ayvalık’a uğrayan, daha sonra sadrazam olan Cezayirli Hasan Paşa tarafından çıkartıldığı düşünülmektedir. Bölge, 1789’dan itibaren gayrimüslimlerin yaşadığı bir özerk bölge olmuştur. Bu özerklik 1821’deki Yunan ayaklanmasına dek sürmüş, bu ayaklanma sonucunda Ayvalık boşaltılarak 1840’ta Karesi Sancağı’na bağlı bir ilçe yapılmıştır. Daha sonra Rumların dönmesine izin verilmesine rağmen, ilçe eski canlılığına kavuşamamıştır. Osmanlı İmparatorluğu yönetiminin Anadolu’da incelemeler yapmak için gönderdiği Vital Guinet tarafından yayımlanan 1891 tarihli istatistiğe göre 21.666 olan kent nüfusunun 21.486’sı Rum, 180’i Türk’tür.
1900-1914 tarihli bir Fransız yıllığında Ayvalık’ın o zamanki sosyo-ekonomik yapısı hakkında şu bilgiler verilmektedir; “30.000 nüfusludur. Postasını Avusturya-Macaristan İmparatorluğu işletmektedir. Zeytinyağı, balmumu, yerli ipek, şarap, sabun dışsatımı yapılır ve şeker, kahve, yün, pamuklu kumaş, ham deri ithal eder. Fransa, Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İtalya Krallığı’nın kentte konsoloslukları bulunur. Bankalar; Osmanlı Bankası, Atina Bankası, Viyana Kredi Bankası’dır. Aynı zamanda bir akademi, iki oteli bulunan ilçede içinde eczanesi de olan bir genel hastane ve cüzzam hastanesi faaliyet göstermektedir.”
Mayıs 1917’de Otto Liman von Sanders’in komutası altındaki Alman kuvvetlerinin yardımı ile 12,000-23,000 Rum, Ayvalık’tan Anadolu’nun iç bölgelerine tehcir edildi.
KURTULUŞ SAVAŞI VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ
İlçe I. Dünya Savaşı sonrası İzmir’in işgali ile birlikte 29 Mayıs 1919’da Yunan egemenliğine girmiştir. İşgal sonrası Anadolu’da ilk direniş 172. Alay Komutanı Yarbay Ali Çetinkaya tarafından başlatılmıştır. İşgalin ilk günlerinde bazı Rum çeteciler ve Yunan askerler 2 köyü yakmakla suçlanmıştır. Bu işgal 15 Eylül 1922’ye kadar sürmüştür. Tetkik Heyeti Raporu’na göre işgal sırasında Ayvalık çevresinde Rum çeteleri pek çok Türkü öldürmüş ve soymuştur. Eylül 1922’de, Ayvalık’ta 3,000 Rum erkek İç Anadolu’ya tehcir edilmiş, 23’ü hariç hepsi yolda ölmüştür. 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nda belirtilen Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi gereğince, Girit, Makedonya ve Midilli Türkleri ilçeye yerleştirilmiştir. Burhaniye’ye bağlı varlık gösteren Ayvalık, 19 Mayıs 1928 tarihinde ilçe olmuştur. İlçede Girit göçmenleri çoğunluğu oluşturmaktadır. Bunların yanında yerli Yörükler, Bosna muhacirleri ve Arnavutlar da bulunmaktadır.
COĞRAFYA
Ayvalık, Türkiye’nin Balıkesir ilinin Ege Bölgesi’nde kalan bir ilçesi olup Midilli’nin tam karşısında kurulmuştur. Çam ormanları ve Zeytin bakımından zengin olan ilçe Ege Denizi kıyısında olup Ayvalık Adaları adı verilen takımadalara sahiptir. Ayvalık’ın kuzeydoğusunda Gömeç, güneyinde İzmir ili’ne bağlı Dikili ve Bergama ilçeleri, batısında ise Ege Denizi bulunur.
Ayvalık’ın karşısında ise ondan Midilli Boğazı ile ayırılan, Yunanistan Cumhuriyeti’nin, Kuzey Ege Adaları coğrafi bölgesinin Midilli iline bağlı olan ve hem Midilli ilinin hem de Kuzey Ege Adaları coğrafi bölgesinin yönetim merkezi olan Midilli şehri çıplak gözle görülebilecek yakınlıkta yer almaktadır.
Ayvalık, bir adalar topluluğudur. Kaşık, Poyraz, Kamış, Büyükkuruada ve Güvercinada bunlardan bazılarıdır.
Ayvalık ilçesinde dağlar denize dik uzandığından kıyılar girintili çıkıntılıdır. Bu kıyılar boyunca burunlar ve koylar meydana gelmiştir. İlçenin Ege Denizi’ne olan kıyıları 34 km’dir.
İKLİM
İlçede Akdeniz iklimi hüküm sürer. Ege Bölgesi’nde yer alması nedeniyle kışları ılık ve yağışlı, yazları sıcak ve kuraktır. Devamlı hafif rüzgârlı günler mevcuttur. Yaz sıcaklığı ortalama 24-34 °C’dir. Kışlar ise ılıktır. Özellikle yazları tüm çevre kavurucu sıcaklıkta iken Ayvalık’ta batıdan esen ve genellikle öğleleri başlayan imbat ilçeyi serinletir. Bazı yazlar da “meltem” rüzgârları eser. Kazdağı yönünden gelen esintinin haftalarca sürdüğü de olur.
ADALAR
Ayvalık İlçesi ile Alibey (Cunda) adası, köprüler ve diğer bazı adaların genel görüntüsü
Ayvalık ilçesine bağlı irili ufaklı 22 kadar ada vardır. Bu adaların en büyüğü Alibey Adası ya da diğer ismi ile Cunda Adası olup 1964 yılında bir köprü ile Lale Adası’na oradan da ilçe merkezine bağlanmıştır. Bu köprülerden biri aynı zamanda Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olma özelliğini taşır. Alibey Adası dışındaki tüm Ayvalık Adaları 1995 yılında millî park ilan edilmiş ve yerleşim yasaklanmıştır. Adalar içinde tarihi ve turistik öneme sahip olan bir diğeri de Tımarhane Adası’dır. Bu adaya Türkler eski zamanlarda Taşlı Manastır olarak da adlandırmışlardır. Bu ada özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ayvalık’ta yaşayan Rumların içkiyi fazla kaçırması üzerine sert esen rüzgârı ile akıllarını başlarına toplamaları için gönderildikleri bir mekân olduğundan bu ismi almıştır.
AYVALIK İSMİ
Ayvalık Cumhuriyet ile birlikte ilçe olmuş, Belediyesi 1923 yılında kurulmuştur. Adının yabani ayva anlamına gelen “ayvada”, veya bir midye türü olan beyaz midyeye verilen ad olan “ayvada” dan ya da Midilli adasında olup, Ayvalık anlamına gelen “Kydonie” köyünden esinlenerek konulduğu kayıtlarda belirtilmektedir. Balıkesir ilinin ilçesi olan Ayvalık ilçesi Ege Denizi sahil kısmında yer almaktadır. Ayvalık ilçesi Ege denizinin kuzey kesiminde yer alan 285 km2 lik bir alan üzerine kurulmuştur. İlçenin doğusunda Bergama, güneyinde Altınova, kuzeyinde Gömeç ilçesi ve batısında Ege Denizi yer almaktadır. Yüzölçümü 285 km2 (28.500 ha) dir. (20.800 ha tarım, 5.342 ha orman, 2.358 ha tarım dışı) ilçede ılıman Akdeniz iklimi hüküm sürmekte olup, ilçenin en yüksek rakımlı tepesi 1.114 m. ile Yaylacık Dağı’ dır. En büyük ovası Altınova’ dır. (3.700 ha.) Ayvalık iklim özelliği ilçede yaz ayları sıcak ve kurak geçerken kış ayları ılık ve yağışlıdır. İlçe ikliminin en büyük özelliği yaz aylarında kavurucu sıcaklarda esen, genellikle öğleden sonra başlayan “imbat” ve “meltem” kış aylarında ise kuzey ve kuzeydoğudan esen “poyraz” rüzgârlarıdır. Yıllık m2 yağış 641 mm, yıllık sıcaklık ortalaması 17o, en yüksek sıcaklık 37,8o, en düşük sıcaklık ise -7,6o olarak ölçülmüştür. Adrese Dayalı Nüfus kayıt sisteminin en güncel verilerine göre ilçenin 2017 sayımı genel nüfusu 68.831’ dir. Toplam nüfus ilçe merkez sınırları içerisinde yaşamaktadır. Toplam nüfusun kadın erkek dağılımı ise hemen hemen yarı yarıyadır. (Erkek nüfus 34.147 toplam nüfusa yüzdesi %49.61’ dir. Kadın nüfusu 34.684, toplam nüfusa yüzdesi %50.39’ dir.
Kaynak: Vikipedi, özgür ansiklopedi