KORKUTELİ – ANTALYA
Akdeniz bölgesinin batı kesiminde, Antalya iline bağlı ilçe ve ilçe merkezi kent. Yüzölçümü 2.471 km2’dir. Doğuda merkez ilçe, güneydoğuda Kumluca, güneyde Elmalı ilçeleri, güneybatıda Muğla, batı ve kuzeyde de Burdur illeriyle çevrilidir. İlçe topraklarının batısını kabaca birbirine paralele biçimde uzanan Akdağ ve Elmalı Dağı, doğusunu ise Beydağlarının kuzey uzantıları engebelidir. Dağlık alanlar zengin bir orman örtüsüyle kaplıdır. Başlıca düzlükleri Korkuteli ovası ve bunun kuzey doğu uzantısı olan Bozova’dır. Sulama amaçlı Korkuteli Barajının ( 4.300 hektarlık alanı sulayan, 1975 te işletmeye açılmış, torak ve kaya dolgu baraj. Temelden yüksekliği 50.20 m, su depolama hacmi 47.5 milyon m3 ve göl alanı 2.2 km2 dir.) üzerinde kurulduğu Korkuteli Çayı ve Bingeçit Deresi gibi akarsuları vardır. Başlıca ekonomik etkinlik Tarımdır. İlçede üretilen tarımsal ürünlerin önemlileri Elma, Armut, Üzüm, Buğday, Arpa, Fasulye, Ayçiçeği, Nohut, Yulaf, Şeker Pancarıdır.
İlçenin doğu kesimindeki Güllük Dağı Milli Parkı zengin doğal ve tarihsel değerleriyle önemli bir gezi ve tatil alanıdır. Düzlerçamı ormanlarında alageyik ve turaç üretme istasyonları vardır.
Korkuteli’nin Tarihi: Antik çağda Psidia sınırları içinde yer alan ve Pamphylia’ya komşu olan yöre Makedonya, Roma ve Bizans yönetimlerinden sonra 12. yüzyılda Anadolu Selçuklularının eline geçti. Stanos adıyla anılan ve Tekeoğullarının merkezlerinden olan yerleşme, daha sonra Hamidoğullarının yönetimine girdi. 16. yüzyılda da Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katıldı ve İstanos adıyla anılmaya başlandı. Teke sancağına bağlı olan İstanos II. Beyazid’in (Yıldırım Beyazıt) oğlu Korkud’un ( Korkud Çelebi, Osmanlı şehzadesi, d: 1470 Amasya, ö: 1513 Kütahya) burada sancak beyliği yapmasından dolayı zamanla Korkudili veya Korkudeli olarak anıldı. 1879 da Nahiye olan yerleşme 1915 te Korkuteli ismiyle İlçe ve Belediye yapıldı.
KORKUTELİ İLCESİNİN TARİHİ VE ŞEHZADE KORKUT İSMİ
Korkuteli, Antalya’nın kuzey batısında ve Antalya’ya 60 kilometre uzaklıkta bir ilçedir.
Korkuteli ilçesinin temelini teşkil eden Aladdin mahallesi ilçenin ilk yerleşim merkezidir. Korkuteli ilçesi Antalya iline bağlı Akdeniz bölgesi ilçelerindendir. Doğusunda Antalya merkez ilçesi, batısında Muğla Fethiye ilçesi ve Burdur, Gölhisar ve Çavdır ilçeleri, güneyde Kumluca ve Elmalı ilçeleri ve kuzeyde Burdur, Bucak ve Tefenni ilçeleri ile çevrili bulunmaktadır.
Yüzölçümü 2471 km2’dir. Deniz seviyesinden yüksekliği 1020 metre olup 1/4 oranında Akdeniz iklimi, 3/4 oranında göller bölgesi karasal iklim hüküm sürer. Soğuk hava göller bölgesinden, sıcak hava Akdeniz bölgesinden intikal etmektedir. Yılın dört mevsimi bariz olarak görülen ilçemizde hava sıcaklığı ortalaması kış aylarında genel olarak -5°C ve yaz aylarında +25°C olmaktadır.
Torosların başlangıcını teşkil eden Bey Dağları’nın Akdeniz’e bakan yüzünün arka kısmında oluşan düzlüklerin ve tepeciklerin hakim olduğu bir arazi yapısı mevcuttur. Doğal yapı olarak Bey Dağları’nın yamaçları ve etekleri çamlık fundalık ve ormanlarla kaplı olup, düz alanlar ise tarım alanı olarak kullanılmaktadır.
Korkuteli ilçesinin temelini teşkil eden Aladdin mahallesi ilçemizin ilk yerleşim merkezidir. Korkuteli ilçesi Antalya iline bağlı Akdeniz bölgesi ilçelerindendir. Doğusunda Antalya Merkez İlçesi Batısında Muğla Fethiye ilçesi ve Burdur, Gölhisar ve Çavdır ilçeleri, güneyde Kumluca ve Elmalı ilçeleri ve kuzeyde Burdur, Bucak ve Tefenni ilçeleri ile çevrili bulunmaktadır. Yüzölçümü 2471 km2`dir. Deniz seviyesinden yüksekliği 1020 metre olup 1/4 oranında Akdeniz iklimi, 3/4 oranında göller bölgesi kara iklimi hüküm sürer. Soğuk hava göller bölgesinden, sıcak hava Akdeniz bölgesinden intikal etmektedir. Yılın dört mevsimi bariz olarak görülen ilçemizde hava sıcaklığı ortalaması kış aylarında genel olarak -5°C ve yaz aylarında +25°C olmaktadır. Torosların başlangıcını teşkil eden Bey Dağları`nın Akdeniz`e bakan yüzünün arka kısmında oluşan düzlüklerin ve tepeciklerin hakim olduğu bir arazi yapısı mevcuttur. Doğal yapı olarak Bey Dağları`nın yamaçları ve etekleri çamlık fundalık ve ormanlarla kaplı olup, düz alanlar ise; tarım alanı olarak kullanılmaktadır. Korkuteli ilçesinin 101.465 hektarı tarım alanı, 5800 hektarı çayır-mera, 100.339 hektarı orman ve fundalık, 351 hektarı su yüzeyi, 40.313 hektarı tarım dışı ve meskun sahalardan oluşmaktadır. Tarım alanının 116 hektarı orman sahası içerisinde bulunmaktadır
Ayrıca burada ÜNLÜ Osmanlı şehzadesi Sultan Korkut (Korkud) eğitim görmüştür ve lalalığını burada yapmıştır. Bu yüzden Korkut`un eli anlamındaki Korkuteli ismi şehrin adı olmuştur.
Korkut: Yavuz Sultan Selim`in kardeşi.
TARİHİ
HAMİTOĞULLARI VE TEKE BEYLİKLERİ DEVRİ: Korkuteli ilçesinin Hamitoğulları ve Teke beyliği devrini de yaşadığını görürüz. Korkuteli, Isparta`da hükümet kuran Hamitoğulları tarafından Antalya`dan daha önce alınmıştır. Antalya Hamitoğulları tarafından 1321 de alınmıştır. Hamitoğlu İlyas beyin ölümünden sonra oğlu Yunus bey, Antalya Teke Beyliğinin kurucusu olmuştur. Alaaddin mahallesinin kışla semtinde mevcut Hamitoğulları’nın Taş medresesinin 1319 tarihli kitabesinde Emir SİNANÜDDİN-ÇALIŞ BİN-YUNUS BİN-İLYAS BİN-HAMİT (Hicri 717) ismi mevcuttur. Tekeoğulları (1300-1423) Yunus beyin ölümünden sonra yerine oğulları Mahmut ve Hızır Bey Teke Beyi olmuşlardır. Yunus beyin diğer oğlu Sinanüddin Çalışbey Korkuteli Beyi idi. 1393 tarihinde Teke Beyi Osman beyin elinden Osmanlı Devleti Hükümdarı Yıldırım BEYAZIT tarafından alınarak Osmanlı Devletinin eline geçmiştir. 1423 tarihinde Osman Beyin öldürülmesi ile Karahanlı Oğulları tarafından alınmak istenmiş ise de Osmanlı Hükümdarı II. Murat Hamitoğulları ve Teke Beyliklerini ortadan kaldırmıştır. 1423 yılında topraklarını kendi topraklarına katmıştır.
Tekeoğulları 1300-1392 tarihine kadar 92 yıl, 1392`den 1423 yılına kadar 31 yıl toplam 123 yıl iktidarda kalmıştır. Korkuteli bu tarihler içerisinde Teke Beyliğine 1402`den 1423`e kadar 21 yıl başkentlik yapmıştır. (Mehmet Fatih Yılmaz)
NÜFUS
İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 51.580’dir. Bunun 16.521’si ilçe merkezinde, 35.059’i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.
İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 6 belde, 43 köy ve ? mahalleden oluşmaktadır.
Her ne kadar ilçe nüfusu tabelada 16.521 olsa da gerçekte merkezin nüfusu 25.000’e yakındır. Yaz aylarında Antalya`nın bunaltıcı sıcağından kaçıp yazlamak için rakımı 950 metre olan ilçeye kalmaya gelenler ile birlikte üç aylık dönemde nüfus 50.000 ila 100.000 arasında değişkenlik gösterir. Özellikle 2005`den beri müteahhitlerin gözdesi olan ilçede bahçelik müstakil evler yıkılmakta ve çok katlı yazlık evler yapılmaktadır, böylece denizi olmamasına rağmen yazlıkçıların akınına uğrayan bir bölgedir. Bölge sakindir ama genç nüfusun varlığı yok sayılamaz.
EKONOMİ
İlçenin ekonomik olarak kalkınması yakın zamana rastlamaktadır. 1960 yılından sonra başlayan meyvecilik ve makinalı tarım ile sulama barajının yapımı vasıtasıyla kalkınma hızlanmış ve büyük ölçüde artmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak da ilçe merkezi, kasaba ve köylerin de modern konutlaşma kendini göstermeye başlamıştır. Geleneksel olarak bağ evi niteliğini taşıyan konutlar yıkılmakta, yerini birden fazla çok katlı betonarme konutlar almaktadır. Antalya’daki turistik hareketlilik yaz aylarında ilçede de görülmektedir. Kırsal arazi kesiminde gizli bir işsizlik vardır. Halkın genellikle uğraşı alanı tarım, meyvecilik, hayvancılık ve arıcılık ile orman işçiliğidir. Bölgede son yıllarda yaygınlaşan kültür mantarı üretimi de ilçe ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır. Bu mantarlar Türkiye`deki mantar üretiminin %70`ini karşılar ama nüfusu mantarı pek sevmez. İlçede çok hızlı gelişen bu sektör ülke genelinde büyük bir paya sahiptir.
ilçede üretilen kültür mantarı miktarı ülkemizin %70`ı gibi büyük bir oranına sahiptir. Bu üretimin temel kaynağı ev altı işletmeleri olduğu için, ailelerin ekonomiye katkısı yadsınamaz büyüklüktedir. Korkuteli , mantar üretiminin gelişimi sayesinde 2001 ekonomik krizinden hiç etkilenmeden geçen bir ilçedir. Büyük firmaların üretimde ki payları arttırmaları ile yeni pazar arayışı büyük önem kazanmıştır. Bu mantar üreticileri aracılığı ile yurtdışına pazarlama olması ve ev altı işletmelerinin devamı sağlanmalıdır.
Şehzade Korkut (d. 1467 – ö. 1513), Sultan II. Bayezid’in şehzadesi ve Yavuz Sultan Selim’in ağabeyi.
Tahta çıkışında babasına önemli bir desteği olmuştur. II. Bayezid’in tahta çıkması için, onu temsilen görev almıştır. Yavuz Sultan Selim ile aynı anneden doğan Şehzade Korkut, önceleri kardeşinin padişahlığını tanımış fakat sonradan isyan etmiştir.(ettirilmiştir)
HAYATI GENÇLİĞİ
Şehzade Korkut 1467’de Amasya’da doğdu. İstanbul’da Fatih Sultan Mehmed’in sarayında iyi bir eğitim gördü. Arapça, Farsça öğrendi. Dedesinin vefâtı (1481) üzerine, babası İstanbul’a gelinceye kadar saltanat kaymakamlığı yaptı. 1491’de merkezi Manisa olan Saruhan Sancakbeyliği’ne tâyin olundu. 1502’de, Amasya Sancakbeyi Şehzâde Ahmed’in itirazıyla, merkezi Antalya olan Teke Sancakbeyliği’ne gönderildi. Hâmid Sancağı da kendisine bağlandı. Osmanlı denizciliğinin gelişmesinde katkısı oldu.
Taht Kavgası ve Ölümü
Veliahtlık meselenin ortaya çıkması üzerine, tekrar Saruhan’a tâyin isteği kabul edilmedi. Babası ve Sadrâzam Hadım Ali Paşa’nın, Şehzâde Ahmed’in veliahtlığına taraftar olmaları gibi sebeplerle İstanbul’la arası açıldı. 1509’da hac bahânesiyle Antalya’dan Mısır’a gitti. Mısır’da Memlük Sultanı Kansu Gavri tarafından parlak merâsimlerle karşılanması, babasını kızdırdı. Bağışlanması üzerine 1511’de Antalya’ya döndü.
Kardeşi Selim’in, babasına karşı hareketi üzerine Manisa’ya, sonra da gizlice İstanbul’a gitti. Yeniçerilerden, pâdişâhlık için aradığı desteği bulamadı. Babasının yerine geçen kardeşi Yavuz Sultan Selim’in pâdişâhlığını tanıdı. Saruhan Sancakbeyliği’ne tâyin edildi. Yavuz Sultan Selim, ağabeyinin fikrini öğrenmek için, bazı devlet adamlarının ağzından Pâdişah olmasını arzu eder tarzda mektuplar yazdırdı. Şehzâde Korkut’un, mektuplara müspet cevaplar vermesi üzerine, Manisa kuşatıldı. 1513’te Bergama yakınlarında yakalanan Korkut, Bursa’ya götürülürken Emet yakınlarında Eğrigöz’de öldü. Bursa’da Orhan Gâzi Türbesi civarına defnedildi.
YAVUZ SULTAN SELİM’İN PİŞMANLIĞI
Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ile mücadelenin – kendisi için – şehzadelik sıfat ve salahiyetleri ile mümkün olmayacağını düşünerek bir an önce Osmanlı tahtına geçmek ihtiyacını hissetmişti. Bu sebeple kardeşleri Şehzade Ahmed ve Şehzade Korkut’u bertaraf ederek 1512’de Osmanlı Sultânı oldu.
Yavuz, malum ve meşhur celadetine rağmen, aynı zamanda çok hassas ve ince ruhlu bir insandı. Devletin bekası için bertaraf etmeye mecbur kaldığı (?) kardeşi Korkut’un tabutunun altına girdi ve “Ey kardeşim! Ne sen böyle yapsa idin, ne de ben böyle yapmak mecburiyetinde kalsaydım!” diyerek ağladı. Şehzade Korkut’un Piyale adındaki sadık adamına “Seni, büyük bir fazilet olan sadakatin sebebiyle, afvediyorum! Bu sadakatinin mükafatı olarak da seni istediğin makama tayin edeyim. İstersen vezirim ol!” teklifinde bulundu. Piyale de teşekkür etti ve sadakatini katmerleyerek “Sultânım, bundan sonra benim vazîfem Şehzade Korkut’un türbedarı olmaktır!” dedi.
ESERLERİ
Din ve fen ilimlerinde yetişmiş olan Şehzâde Korkut, Harîmî mahlasıyla şiirler yazmıştır. Dîvân sâhibi bir şâirdir. Fıkıhta ganîmet hukûkuna dâir Hallü İşkal’il-Efkâr fi Hill-i Emval’il-Küffâr adlı eserin sâhibidir. Vesilet’ül-Ahlâk adlı ahlâk kitabını Arapça olarak kaleme almıştır. Tasavvufla ilgili olarak da Kitab fi’t-Tasavvuf, diğer adıyla Kitâb’ül-Harîmî’yi yazmıştır. Diğer eserleri; Şerh-i Elfâz-ı Küfr, Korkudiye (Fetavâ-i Korkudhâniye) ve Şerhü’l-Mevâkıf li’l-Cürcânî’dir.
DENİZCİLİĞE KATKISI
Şehzâde Korkut, bu kadar eser sâhibi olmasına rağmen, ilminden çok, Akdeniz’deki Türk denizcilerine yaptığı yardımlarla meşhur olmuştur. Onlara gemi ve malzeme yardımında bulunmuş, Hıristiyan şövalyelerin ellerine esir düşenleri kurtarmıştır. Bilhassa Oruç ve Hızır Reisler’e yardım ve teşvikleri meşhurdur.
Kaynak: Korkuteli Kaymakamlığı