14 Aralık 2024
Özel Mekanlar

DOĞA OKULU – ESKİ ORHANLI KÖYÜ – SEFERİHİSAR / İZMİR

Orhanlı Köyü, Seferihisar ilçesinin en büyük ve kalabalık köyü. Seferihisar’a olan uzaklığı 18 kilometre, nüfusu son sayımlara göre 1150 kişi. Oldukça geniş ve dağınık bir yerleşime sahip. Orhanlı, Karakoç Deresi’nin oluşturduğu vadinin içinde Akdeniz makilikleri ve ormanları ile birlikte yaşıyor. Yaz aylarında kurusa da, Orhanlı’nın deresi, köyün içinden geçen hayat.
Köyün ilk kurulduğu yer Eski Orhanlı. Daha eski adıyla Manasır veya Kocaköy. Köylü burada yaşıyorken daha çok zeytincilik ve hayvancılıkla uğraşıyormuş. Kocaköy, yüksekte, güneşin ilk ışıklarını alan, eğimli ve kayalık bir bölgede kurulmuş. Kışları keçi ağıllarının tabanında su birikmemesi, gübrenin çamur olmadan suyla yıkanması, bölgenin kayalık ve eğimli olmasıyla alakalı. Güneşin ilk ışıkları, gece ıslanan ağılları kuruturmuş.
Sonraları, köydeki insanların aşağıda bulunan düz arazilerde tarım yapmaya başlamasıyla tepedeki köye gidip gelmek zorlaşmış. Tütün ve tahıl işlerinin olduğu dönemde ovada kalmaya başlayan insanlar, yavaş yavaş vadinin alt kesimlerine yerleşmiş. 1980’lerin başında ise köy halkının aldığı kararla beş kilometre aşağıda bulunan ve şimdiki adı Yeni Orhanlı Köyü olan yerleşim yeri kurulmuş. Seksenlerden sonra köylü buraya yerleşmiş. Seferihisar Doğa Okulu’nun bulunduğu yer, Eski Orhanlı’daki ilkokul binası. Orhanlı köylüsü ise çoğunlukla Yeni Orhanlı’da yaşamaya devam ediyor. Köyün ayrıca Orta Mahalle, Karakise, Temese ve Temesealtı adında dört farklı mahallesi daha var.
Orhanlı Vadisi’nde en geniş yer kaplayan ekosistem tarım ve hayvancılığın binlerce yıldır birlikte sürdüğü zeytin meraları. Zeytin meraları, hem insan eliyle üretim yapılan hem de biyolojik çeşitliliğin zengin olduğu kadim bir yaşam alanı. Eski yıllarda zeytinliklerin en üst kotlarında, tepelerin en üstünde, bağlar; ardından parça parça kızılçam ormanları ve onu takip eden meşe ve zeytin meraları ile makilikler uzanıyordu. Ovada ise kurum tarım alanları ve dere taşkın alanlarında uzanan meralar yer alıyordu. Sebze ve meyvelerin yetiştiği harım adı verilen küçük bahçeler ise Temesealtı mevkiindeydi. Hayvanlar kış aylarında maki, ormanlar ve meşe meralarında otluyor, bahar ve yaz aylarında ise zeytin meraları ve Temesealtı’ndaki taşkın alanlarına göç ediliyordu.
Bugün zeytin meraları varlığını büyük oranda devam ettiriyor fakat içinde dolaşan hayvan sayısı azalmış durumda. Köyde biri taşbaskı olmak üzere, üç yağhane bulunuyor ve tümü halen faal. Organik tarım yapan üreticiler de yoğunlukta. Sebzeler ve mandalina başta olmak üzere meyveler, Seferihisar ve İzmir’deki üretici pazarlarında doğrudan alıcılarına ulaştırılıyor. Ova bölgesinde son otuz yılda yetiştirilmeye başlanan üzüm ise şarap yapan özel firmalara veriliyor.
Çobancılık azalmış olsa da devam ediyor. Hayvanların büyük bir kısmı besi şeklinde değil tamamen özgürce besleniyor ve dolaşıyor. Zeytin hasadı döneminde ormanlar ve makilikler, bahar ve yazın ise zeytinlikler mera olarak kullanılıyor. Eskiden olduğu gibi. Genç nüfusun bir kısmı çiftçilik yapıyor, bir kısmı ise civar ilçelerde çalışıyor. Orhanlı Köyü Derneği halk oyunları başta olmak üzere pek çok farklı alanda gönüllü gençleri buluşturuyor.
Orhanlı, Anadolu’da az göç veren köylerden biri. Bulunduğu coğrafyanın doğa kültürünü bu güne kadar koruyup büyük oranda yaşatabilmiş. Burada bir masa etrafında oturmuş yaşlı insanlarla genç kızların veya delikanlıların sohbetlerine halen ortak olabilirsiniz. Mahallelerdeki ekmek fırınları komşuların ortak kullanımına açık. Düğün yemekleri hep birlikte hazırlanıyor. Aynı düğünde, yediden yetmişe zeybek dönülüyor. Orhanlı’da kuşaklar arasındaki bağlara hala değer veriliyor. Burada yaşam, şimdiki zamanın tüm zorluklarına karşı iyi niyete ve örfeneye dayanıyor. Doğada olduğu gibi, kendi halinde ve insanın gözünü almadan.
Kaynak : Doğa okulu Web