DARPHANE – MANİSA
Yapı İshak Çelebi mahallesinde, Küpbaşı Sokağındadır. Sokağın bir uzantısı Ulu caminin önünden geçerek Mevlevihaneye giden yolu keser.
Darphanenin kitabesi yoktur. Fakat SARUHANOĞULLARI döneminde yapıldığı bilinir. Yapı içinde birçok sikke bulunmuştur. Bulunan bu sikkelere ve üst katındaki kubbeye geçiş elemanlarına göre tarihleyebiliriz. İlyas Bey’in H.764 / M. 1362 tarihli basılı sikkesi vardır. Sonuçta yapı, 1362 tarihinden önce inşa edilmiştir.
Darphanenin son restorasyonu 2018 yılında bitirilmiş, sosyal amaçlar için kullanıldığı söylenmiştir.
Anadolu Türk mimarisinde benzer bir örneği ile karşılaşılmayan darphane, plan türü bakımdan bilinen ilk örnektir. Bu nedenle Türk Mimari tarihinde ünik ve özgün bir yapı olarak önemli bir yer tutar.
Darphane, zeminin topoğrafik yapısına uygun olarak iki katlı olarak inşa edilmiştir. Birinci kat; güney-kuzey doğrultusunda dikdörtgen planlı yan yana iki eyvanlıdır. Eyvanların üzeri sivri beşik tonoz örtülüdür.
İkinci kat; Kare planlı üzeri kubbeyle örtülüdür. Kubbeye, köşelerde yer alan üç parçalı üçgenlerle geçilir. İç mekanı, kuzeye açılan sivri kemerli, çökertme alınlıklı dikdörtgen kasalı iki pencere aydınlatır. Güney duvarın ekseninde, dikdörtgen bir ocak nişi ile iki yanında dikdörtgen birer niş bulunur. Giriş batı duvarın kuzey köşesindedir.
Dıştan iki katlı bir görünüşe sahip olan yapı, eğimli bir zeminin üzerine kurulduğu için birinci katı, kuzey cephesi hariç, toprak altında kalmıştır. İkinci kata kuzeybatı köşesindeki merdivenlerle çıkılarak dikdörtgen bir kapıdan girilir.
İç ve dışında süsleme olmayan yapının, kuzey cephesinin alt kısmı kesme taş, üst kısmı ile batı duvarın kuzey köşesi, iki sıra tuğla bir sıra kesme taş ile bir-iki dik tuğla düzenlidir.
KAYNAK: MANİSA’DA TÜRK DEVRİ YAPILARI(Prof. Dr. HAKKI ACUN )