9 Mayıs 2024
KAYBOLAN TAŞ KÜLTÜRÜMÜZ

DİBEK TAŞI

    Dibek tam olarak taştan ya da ağaçtan yapılmış, genellikle tahılın kabuğunu ayıklamada, tahıl ve benzeri şeyleri ezmede yararlanılan büyük havan taşıdır.

  Dibek ve havan aynı gibi görünür fakat dibek parası ile havan parası farklıdır. Dibek ayakta dövülecek kadar büyük kaya oymasıyken havan tek elle hükmedeceğin büyüklükte topuza sahiptir. Dibekler genellikle 70-80 cm. ebadındadır ve içi 30-40 cm. derinliktedir. Her ikisi de içine dökülen buğday, arpa gibi gıdaları ufalamaya yarayan aletlerdir.  Havanlar hafif olduğu için yer değiştirme ihtimali çok yüksektir oysaki dibekleri yer değiştirmek neredeyse imkânsızdır.

    Dibek taşı, köy meydanında, ortak kullanılan içi oyulmuş, sert ve büyükçe bir taştır. Köylüler, nöbetleşe buğday, mısır gibi tahılları dibek taşında ağaç tokmaklarla döverek kepeğini ayırırlardı. Anadolu köylüsünün temel besini olan keşkeklik hedik, aşlık, bulgurluk, dolmalık, çorbalık gıda malzemeleri dibek taşından geçerdi.

     Dibek dövülmesinin köy hayatında ayrı bir yeri vardır. Festival havasında geçen, gülüş çığrış, en canlı ve renkli imece adetlerindendi. Bazen sıra kavgalarına sebep olsa da; toplumsal yardımlaşmalar, buluşmalar, dostluklar, sevgilerin, sevdaların gönüllerde yer bulduğu mekânlardı. Öylesine bir köşede atıl durumda olan bu dibek taşları eskiden her evin vazgeçilmezi idi.. Eskiden köylerde su değirmenlerinden önce bu dibek taşları kullanılırdı.

    Gelecek kışta yapılacak düğünlerde, bayramlarda köy halkına ikram edilecek düğün yemeklerinin, keşkeklerin şimdiden hazırlanması düşünülürse dibek dövülmesinin değeri bir kat daha anlaşılır. Bu yüzden genç kızlar, dibek dövülmesi işinde elâleme görücüye çıkarlardı. Beğenilmek, gelin olmak hazırlığıyla daha düzgün kıyafetleriyle terbiyeli, tertipli, düzenli, çalışkan ve saygılı konuşmalar, davranışlar sergilerdi.

    Dibek taşına dökülmüş hafif ıslatılmış buğday, üç kişi ağaç tokmaklarla belli ritim sırasına göre vurarak kepeğini soyarlar. Genç, güçlü, heybetli olan, ağaç tokmağı vurduğu zaman yer sarsılır, köyün öteki ucundan ses duyulurdu. Altı üstüne karıştırılarak tekrar dövülür, sonra kilimlere boşaltılan taneler, kurutulur savrularak kepeğinden ayrılırdı.

  Onçamure veya oçambre, Lazların yaşadığı köylerde kullanılan, kaldıraç mekanizmasıyla çalışan bir dibek taşı türüdür. Pirinç, arpa ve buğday kabuklarını ayırmak için kullanılan onçamure, genellikle serender altlarında muhafaza edilirdi. Şekil olarak yaklaşık 1 metre çapında, 30–40 cm ağız genişliğine sahip, aşağı indikçe daralan içi boş bir koniyi anımsatmaktadır. Bölgede çay tarımı başlamadan önce her evde kullanılan onçamurenin kullanımı gün geçtikçe azalmaktadır.

Fotoğraflar alıntıdır