MESERRET HANI / OTELİ – İZMİR

   Kemeraltı, Anafartalar Caddesi No:66 da bulunan yapı hem konaklama hem de kahve içmek için en çok tercih ettiği mekânlardan biri Meserret Oteli.

    Önceleri yerinde bulunan Küçük Barut Hanı’nın inşa tarihi kesin olarak bilinmese de 1837 yılında var olduğu bilinmekte. Han, 1910’lu yıllarda yenilenerek Meserret Oteli’ne dönüştürülmüş. Otel önceleri, İstanbul’da da aynı adlı bir otele sahip Meserretçi ailesi tarafından işletiliyormuş. 33 odalı ve 56 yataklı otelde, tek yataklı odada konaklama 75 kuruş, çift yataklı odada kişi başı 50 kuruşmuş.

    Meserret Oteli daha sonra el değiştirmişse de ismi aynı kalmış. Yeni işletmecisi Hafızalizade Nuri Bey ile bu dönemde otel birinci ve ikinci sınıf oteller listesindeymiş.

Alt katındaki ünlü Meserret Kahvesi’nin dönemin ünlü edebiyatçılarının toplanma yeri olduğu ve bu geleneğin çağdaş şair ve yazarlar tarafından yakın zamana kadar sürdürüldüğü anlatılır. Hatta Mevlevi dergâhından gelenler de otelde buluşup yemek yer, zaman zaman Neyzen Tevfik de ney üflermiş.

    Hanın ana girişi Üçüncü Beyler Sokağı’ndayken, otel ve kıraathane kullanımlarının yarattığı yoğunluk Anafartalar Caddesi’ne ikinci bir girişin yapılmasına neden olmuş.

   İki katlı ve avlulu olan Meserret Oteli, 2000’li yıllarda restore edilerek çarşıya dönüştürülmüş. Giriş cephesi orijinal durumunu koruyor. Balkonun iki yanında beşik kemerli iki penceresi, en üstte bir ay yıldız figürü ile 1911 tarihi yazılı kitabesi yer alıyor.

   İç mekânı ise açık bir merdiven ve galeri sistemine dönüştürülerek eski görüntüsünden uzaklaşmış. Avlusunun üzeri vitraylı şeffaf bir çatı ile örtülmüşse de ortasındaki havuzu korunmuş. Meserret Kahve ise bir kafe olmuş. Mekânın içini artık eski İzmir fotoğrafları süslüyor.

Hanın giriş kapısı üzerindeki kitabede “Fallahü hayrun hafıza ve hüve erhamür rahimin. Sene 1337”  Yusuf Sıresi 64. Ayet.

“En iyi koruyucu Allah’tır ve O, merhamet edenlerin en merhametlisidir.. “ yazmaktadır.