28 Mart 2024
Hanlar

HALİME HATUN HANI – GÖLMARMARA – MANİSA

Halime Hatun Hanı ve Kahvehanesi Gölmarmara Merkez ilçe Gaziler Caddesindedir. XV. yüzyıl Osmanlı Dönemi Cami ve imaretten oluşan külliyeye dahil yapıdır. Banisi San İbrahim Paşa’nın kızı Şahuban Hatun.

Darü’l hadis, imaret, han, kahvehane, misafirhane ile fınnve dükkandan oluşan bir külliyedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetinde, halk evi olarak çeşitli kurslar verilmektedir.

KİTABE

Sıbyan mektebine dönüştürülen kahvehanenin batı giriş kapısı üzerinde H. 1311/M. 1893 tarihili onarım kitabesi bulunmaktadır:

Maşallah

Marmaracık mekteb-i ihtidası 1311 Elhamdüli’llah

Halime Hatun’un vakfı binası nadir-ül emsal Nice müddet hayr ile etmiş iken buldu yine kadr Olup bir mekteb-i ali getirdi aşık-ı mahal Kıraat eylesin şakird gecirmesun tehı vakti Sezaver hayr ile yad etmeğe her ruz ü şeb etfal Sebep oldu müdir-i nahiye yani Ahmed Nuri

İnceleme

Külliyenin batısında yer alan han ve kahvehane birbirine bitişik vaziyettedir. Halime Hatun vakfiyesinde yolcular için imaret harimine bitişik, on iki ocak nişi bulunan, uzun biçimde yapılmış handan bahsedilmektedir. Buna göre imaretinde yer aldığı doğu batı doğrultusunda dikdörtgen avlunun kuzeyindeki yapı han olmalıdır.

Han doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlı, iki katlı ve düz tavanlıdır. Dıştan kırma çatı ile örtülüdür. Alt kat ile üst kat arasında herhangi bir bağlantı bulunmamaktadır. Çünkü üst kat XX. yüzyılda tamamen yenilenmiştir. Mimari izler yapının doğuya doğru devam ettiğim göstermektedir. İmaret ve handaki mimari izler dikkate alındığında avlunun bu yapılarla tamamen çevrelendiği anlaşılmaktadır.

Hanın alt katı da yine çeşitli dönemlerde farklı amaçlarda kullanıldığı için orijinal yapışım kaybetmiştir. Yapının içi sonradan örülmüş duvarlarla bölünerek, farklı mekânlar oluşturulmuştur. Genel olarak incelediğimizde dikdörtgen planlı hanın kuzey duvarında dikdörtgen biçiminde dört niş görülmektedir. Yapının içi tamamen sıvandığı ve boyandığı için yapıyla ilgili izler kaybolmuştur. Kuzey cephe sağır tutulmuştur. Güney cephede dikdörtgen biçimde dört pencere bulunmaktadır. Yine güney cephede eksenden batıya kaymış kapı ile giriş sağlanmaktadır. Sadece avluyla bağlantısı olan bir plan göstermektedir. Hanın dış cephesi de beyaz badana ile boyanmıştır.

İmaret ve hanın yer aldığı avlunun batısında bulunan kahvehane cadde üzerinde olup iki dükkân üzerine inşa edilmiştir.

Vakfiyede imaret haremine bitişik dükkânların üstünde fevkani bir kahvehane ve fevkani bir misafirhaneden bahsedilmektedir. Fevkani misafirhanenin yeri belirlenememiş olmakla beraber avlunun batısındaki bu yapı kahvehane olmalıdır. Yapının günümüze ulaşmasında en önemli nedenlerden biri yapının 1893’de geçirdiği onarımla işlev değiştirmesidir. Halime Hatun Külliyesine ait tek kitabe batıdaki giriş kapısı üzerindedir. Bu kitabeye göre yapı sıbyan mektebi olarak yeniden düzenlenmiştir.

Yapı kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen planlı, düz tavanlıdır. Dıştan kırma çatı ile örtülüdür. Yapının güney batı köşesinde yine kuzey güney doğrultusunda küçük bir mekân bulunmaktadır. Aynalı beşik tonozla örtülü mekân, kahvehaneye caddeden girişi sağlayan merdiven boşluğunun üstüne yerleştirilmiştir. Mekânın doğu duvarında pişirme işleminin gerçekleştirildiği büyük ocak nişi görülmektedir. Aynı duvarda küçük bir niş daha bulunmaktadır. Mekândaki üçüncü niş güney duvardadır bunların hepsi dikdörtgen şeklindedir. Batı duvarında ise dikdörtgen şeklinde bir pencere yer almıştır.

Kahvehanenin doğu ve batı cephelerde aynı eksen üzerinde iki girişi vardır. Batıdaki giriş cadde üzerinde olup merdivenlerle üst kata çıkılmaktadır. Doğudaki giriş imaret ve hanın da yer aldığı avludan yine merdivenlerle sağlanmaktadır. Böylece hem bölge halkına hem de han ve imaretim yaralananlara hizmet vermektedir.

Yapının doğu ve batı duvarlarında simetrik olarak düzenlenmiş dörder, kuzey duvarında öç pencere aydınlığı yer alınıştır. Güney duvar sağır bırakılmıştır. Pencereler sivri kemerli çökertmeler içine yerleştirilmiş basık kemerli açıklıklar şeklindedir.

Yapının beden duvarları iki sıra tuğla ve arasında yer alan moloz taşlarla almaşık teknikte örülmüştür Kapı ve pencere kemerlerinde tuğla kullanılmıştır.

KAYNAK: MANİSA KÜLTÜR VARLIKLARI ENVANTERİ