31 Ekim 2024
Camiler

YELLİ KÜLLİYESİ – YELLİ CAMİİ – BEÇİN – MİLAS / MUĞLA

     Beçin’ in doğusunda Kepez mevkiinde yer alan Külliye, bir cami, bir medrese ve bir hamamdan oluşmaktadır. Oldukça sağlam durumdaki Cami’ nin iki birimli son cemaat yeri, çapraz tonozlarla örtülüdür. Son cemaat yerinin sadece batı kenarı tamamen dışa açıktır. Kuzey ve doğu kenarları üzerindeki açıklıklar dar tutulmuştur. Biri kuzey cephesinin doğu ucunda, diğeri de doğu cephesinin kuzey ucunda yer alan iki kapıdan harime girilebilmektedir. Geçişi üçgen bir kuşakla sağlanmış yuğla harim kubbesi kısmen göçmüş durumdadır. Kubbe içinde, kubbenin yükünü hafifletmek ve akustiğe yardımcı olmak amacıyla yerleştirilmiş testiler vardır.

 Kepez Mevkii Yelli Külliyesi içinde yer alan cami, kent merkezinden yaklaşık 2 km. uzaklıktadır. Cami, kare planlı tek kubbeli bir harim ve iki çapraz tonoz örtülü bir son cemaat yerinden oluşur. Dıştan dışa 9.20×13.80 m. ölçülerinde olan yapı taş ve tuğladan inşa edilmiştir.

      Beden duvarlarında kullanılan moloz taşın yanı sıra zeminden çatı hizasına kadar köşe bağlama taşı olarak da kesme taş kullanılmıştır. Doğu cephedeki taçkapıyı üç yönden kuşatan silmelerde, pencerelerin dış sövelerinde, alınlıklarında ve alınlıkları kuşatan kemerlerde ayrıca son cemaat yerindeki sivri kemerlerde kesme taşlar kullanılmıştır. Yapıdaki tuğla malzemeye kubbe, kubbe kasnağı ve kubbe geçişlerin yanı sıra son cemaat yerindeki çapraz tonozlarda ve tonozları taşıyan destek kemerlerinde rastlanır.

      Caminin harimine kuzey cephenin doğu ucu ile doğu cephenin kuzey ucunda yer alan iki kapıdan girilir. Harimde kubbeye geçiş üçgen kuşaklarla sağlanmıştır. Kubbe içinde yükü hafifletmek ve akustiğe yardımcı olmak amacıyla yerleştirilmiş testiler vardır. Yapının mihrabı tahrip olduğu için mihrabın ilk şekli hakkında kesin bir fikir söylemek zordur.

    Süsleme olarak günümüze ulaşan pek fazla bir unsur görülmemekle birlikte kullanılan kesme taşlar, kemerler ve tuğla kullanımın detayları camiyi hareketlendiren unsurlar olarak göze çarpmaktadır. 

      Yapının inşa tarihi ile ilgili bir bilgi günümüze ulaşmamakla beraber XV. Yüzyıl’da da inşa edildiği düşünülebilir.

YELLİ KÜLLİYESİ

Beçin’ in doğusunda Kepez mevkiinde yer alan Külliye, bir cami, bir medrese ve bir hamamdan oluşmaktadır. Oldukça sağlam durumdaki Cami’ nin iki birimli son cemaat yeri, çapraz tonozlarla örtülüdür. Son cemaat yerinin sadece batı kenarı tamamen dışa açıktır. Kuzey ve doğu kenarları üzerindeki açıklıklar dar tutulmuştur. Biri kuzey cephesinin doğu ucunda, diğeri de doğu cephesinin kuzey ucunda yer alan iki kapıdan harime girilebilmektedir. Geçişi üçgen bir kuşakla sağlanmış yuğla harim kubbesi kısmen göçmüş durumdadır. Kubbe içinde, kubbenin yükünü hafifletmek ve akustiğe yardımcı olmak amacıyla yerleştirilmiş testiler vardır. Mihrabı tahrip olduğundan, ilk şekli hakkında kesin bir fikir edinilememektedir.

Cami’ nin 100 m. kadar doğusunda yer alan Medrese çok haraptır. Kalan izlerden, dört eyvanlı bir şemaya sahip olduğu anlaşılmaktadır. Ana eyvan, medresenin boyutlarına göre çok büyük ve yüksektir. Medrese avlusuna giriş, muhtemelen doğu cephesindeki eyvandan sağlanmaktaydı. İki dershane mekanı, ana eyvanın değil, daha küçük boyutlu kuzeydeki eyvanın iki yanında yer almaktadır. Avlunun kuzeydoğusundaki merdiven, üst kat mekanlarına ulaşılmasını sağlamaktaydı.

Cami’ nin batısında yer alan hamam çok harap durumdadır. Üç eyvanlı, köşe hücreli hamamlar grubundandır. Dikdörtgen şekilli soyunmalık, muhtemelen düz ahşap bir tavanla örtülüydü. Ilıklığı oldukça dar ve küçük boyutludur. Sıcaklığın orta biriminin bir kubbe ile, diğer birimlerin ise tonozlarla örtülü olduğu anlaşılmaktadır. Su deposu L şeklindedir. Doğu cephesine sonradan eklenmiş izlenimi veren kare planlı birim, muhtemelen soğuk su deposudur. Mekanlardan hiç birinin üst örtüsü sağlam değildir.

Sur dışındaki Yelli Mahallesi’ nin XIV. yüzyıl sonlarında veya XV. yüzyıl başlarında oluştuğu tahmin edilmektedir. Külliyenin, kentin Osmanlı idaresine geçmesinden hemen önce, XV. yüzyıl başlarında inşa edilmiş olduğu tahmin edilmektedir.

Kaynak: MUĞLA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

Fotoğraflar: Mustafa Gürelli