GAZANFER AĞA ULU CAMİİ – ESKİ GEDİZ / KÜTAHYA
Ulu Cami/Gazanfer Ağa Cami, Kütahya ili, Gediz ilçesi, Eskigediz Kasabası’ndadır.
1553 yılında Darüssaade Ağası Gazanfer Ağa tarafından yaptırılmış bir Osmanlı Dönemi eseridir. Beş bölümlü son cemaat yeri ve kare planlı harim kısmı bulunan cami, kesme taştan inşa edilmiştir. Üstü yarım kubbelerle desteklenen bir kubbe ile örtülüdür
Şehzade Selim 1562-1566 arasında Kütahya’da iken Gazanfer Ağa’nın da onunla beraber bulunduğu belirtilmiştir. Gediz’e büyük bir cami, hamam, han ve dükkânlardan oluşan külliye yaptırmasının sebebi Kütahya’da geçirdiği yıllar olabilir. Fakat daha kuvvetli bir ihtimal olarak Gazanfer Ağa’nın külliyeyi Gediz’de yaptırmasına vesile olan kişinin aslen Gediz’in Çeltikçi köyünden olan Azmî Efendi olduğu belirtilmiştir. Gazanfer Ağa ile sarayda arkadaşlık kuran III. Mehmed’in hocası şair Azmî Efendi’nin cami yaptırma niyetinde olan Gazanfer Ağa’ya ‘camiyi İstanbul’da yaptırırsanız selatin camilerinin yanında sönük kalır. Gediz’de yaptırırsanız adınız kıyamete kadar hayırla anılır’ diyerek bu kararı almasında etkili olduğu belirtilmiştir. Kaynak belirtilmeden nakledilen bu rivayet makul görünmektedir. Meşhur şair Azmîzâde Hâletî’nin babası olan Azmî Efendi, III. Mehmed’in hocalığını yapmıştır. Sarayda Gazanfer Ağa ile arkadaşlık kurma ihtimali vardır. Külliyedeki hamamın ve caminin kitabelerinin de Azmî Efendi’ye ait olması bu ihtimali güçlendirmektedir. Seyahatname’de de Gediz’de Gazanfer Ağa’nın imareti, hanı, medresesi, sıbyan mektebi, çeşmesi ve bir ana cadde üzerinde doksan beş adet kargir dükkânları bulunduğu belirtilmiştir. Evliya Çelebi ‘hayrât ve hasenât sahibi’ dediği Gazanfer Ağa’nın Gedizli olduğundan ve Gediz’in âbâd olmasına onun sebep olduğundan bahseder.
Gediz Gazanfer Ağa Camii
Gazanfer Ağa’nın yaptırdığı cami Gediz Ulu Camii’dir. Yani şehirde bulunan en büyük cami budur. Vakfiyede, Gazanfer Ağa’nın Gediz’de bir cami yaptırdığı, Bu caminin güzelliğiyle ve genişliğiyle İrem kasırlarını kıskandırdığı, yüksek tâkı ve büyük kubbesiyle âlemde başta geldiği yazılıdır.
Gediz’deki akarâtı arasında ise çifte hamam, otuz adet dükkân, bir kahvehane ve bir büyük han bulunmaktadır.
Evliya Çelebi, Gediz’deki çarşı içinde kalabalık cemaati olan Gazanfer Ağa Camii’nin, Anadolu’da Tire ve Manisa’da emsalinin olmadığını, musanna, aydınlık ve kurşun örtülü olduğunu belirtmiştir. Azmî Efendi’nin yazdığı cami kitabesinin bir kısmını Evliya Çelebi şöyle kaydetmiştir;
‘‘Gazanfer sâhibü’l-ihsân ve’l-cûd
Kodu erbâb-ı hayrât içre bir ad
Görüp Azmî dedi tarihin anın
Zehi câmi‘ nişân-ı cennet-âbâd (sene 998)
Caminin kapısı üzerinde bulunan kitabesinin tamamı şu şekildedir:
‘‘Binâ-yı câme Çavuş Süleymân
Kılıp üç yıl peyâpey sa‘y ve ikdâm
Erişip avn-ı Hakk’la tamama
Şurû‘ etti namaza ehl-i İslâm
Görenler ruhuna bir Fatihayla
Du‘âlar edeler her subhla şâm
Gazanfer sahibu’l-ihsân ve’l-cûd
Kodı erbâbu’l-hayrât içre bir ad
Ağa-yı dergeh-i âlî iken ol
Yapub bu câmi‘i hoş kıldı bünyâd
Süleymân-ı zaman Sultân Murâd’ın
Zamanında tamam etdikde üstâd
Görüp Azmî dedi tarihin anın
Zehî câmi‘ nişân-ı cennet-âbâd 998’’
Kitabesinden anlaşıldığına göre cami üç yılda inşa edilip, Süleyman Çavuş tarafından 1589-1590’da tamamlanmıştır.
Caminin avlusuna iki adet kapıdan erişilmektedir. Avluda bir şadırvan bulunmaktadır. Şadırvanda yirmi kadar abdest musluğu vardır. Mermerden yapılmış olan şadırvanın, bordo renkli örtüsü olup, üzerinde hilal vardır. Bu şadırvanın üzerini kaplayan çatısı ise yedi adet mermer sütuna istinat etmektedir. Sütunların üzerindeki silmeler kesme taştan yapılmış olup silmelerin üzerinde küçük bir kubbe şeklinde kurşun kaplamalı çatısı bulunmaktadır.
Minaresi caminin sağ tarafındadır. Altı sütun arasında beş kubbeden oluşan son cemaat mahalli pimapen ve camlarla kapatılmıştır. Kubbelerde kalem işleri bulunmaktadır. Son cemaat mahallinden sonra, caminin üzerinde mermerden kitabesi bulunan ahşap cümle kapısı dikkat çeker. Cümle kapısının sol tarafında alt ve üst tarafta ikişer pencere ve alttaki pencerelerin arasında da küçük bir mihrap nişi bulunmaktadır. Sağ taraftaki pencerenin birisi ahşap bir kapıyla kapatılmış olup, bu pencerenin üstünde de küçük bir mahfil bulunmaktadır.
Caminin cümle kapısından girildiğinde asıl ibadet mahallinin arka tarafında kadınlar mahfili bulunmaktadır. Cami dikdörtgen planlıdır, mermer mihrabı bu dikdörtgen ana mahallin ön tarafında dörtgen küçük bir çıkıntı içinde bulunmaktadır. Minberi de mermerdendir. Caminin altı adet yarım kubbe üzerinde dış tarafı kurşun örtülü büyük bir kubbesi vardır. Yarım kubbeler dördü duvara bitişik iki tanesi yarı müstakil altı adet sütuna istinat etmektedirler. Hem yarım kubbelerin hem de ana kubbenin kasnağında boydan boya Kuran-ı kerimden ayet-i kerimeler yazılmıştır. Kubbenin merkezinde de bir ayet-i kerime vardır ve büyük bir avize asılmıştır. Yarım kubbeler ve ana kubbe kalem işleriyle süslenmiştir. Cami yarım kubbelerde ve duvarlarda bulunan pencerelerden ışık almaktadır.
GAZANFER AĞA
Gediz’e yaptırdığı anıtsal yapılarla ünlenen hayırsever darussaade ağası.
Macaristan’da doğdu. II. Selim zamanında (1566-1574) Osmanlılara esir düştü ve Has Oda ya alınarak yetiştirildi. 50 yıl hizmet ettiği sarayda darussaade ağalığına kadar yükseldi.
Gediz’de kendi adıyla anılan hamam 1587’de, cami 1590’da tamamlandı. Gazanfer Ağa’nın Gediz’deki hayratı bununla da kalmadı. O, ilçeye Şaphane Dağı’ndan su getirdi ve yaptırdığı 95 dükkânın gelirini de cami giderlerinde harcanmak üzere vakfetti.
3 Ocak 1603 günü idam edildi. Türbesi İstanbul’da yaptırdığı medrese bahçesindedir.
Kaynak: Gediz Belediyesi
Fotoğraflar: Mustafa Gürelli