22 Aralık 2024
AVRUPA GEZİLERİM

HERMİTAGE MÜZESİ – I – St. PETERSBURG / RUSYA

    Ermitaj Müzesi (Rusça: Государственный Эрмитаж, Gosudarstvennyj Èrmitaž), Rusya’nın Sankt-Peterburg şehrinde yer alan bir sanat ve kültür müzesidir.

   Dünyanın en büyük ve eski müzelerinden olan Ermitaj Müzesi, 1764 yılında Çariçe II. Katerina tarafından kurulmuş, ancak 1852 yılında kamunun hizmetine açılmıştır. Yaklaşık 3 milyon sanat eserinden oluşan müzenin koleksiyonunun çok az bir kısmı sergilenebilmektedir. Ermitaj Müzesi dünyanın en büyük resim koleksiyonuna sahiptir. Müze en çok tablo koleksiyonu bulunması nedeniyle Guinness Rekorlar Kitabında yer alır.

    Hermitage Müzesi dünyanın en büyük ve en eski müzelerinden biridir. Müze, 1754 yılında Büyük Katerina tarafından kuruldu ve 1852’de halka açıldı. Dünyadaki en büyük resim koleksiyonunu da içermekte ve toplamda  üç milyondan fazla öğeyi barındırmaktadır. Müze, Saray boyunca, Rus imparatorlarının eski ikametgahı olan Kış Sarayı da dahil olmak üzere altı tarihi yapıdan oluşan büyük bir komplekse sahiptir. Bunların yanı sıra, Staraya Derevanya’daki Menshikov Sarayı, Porselen Müzesi, Depo Tesisi ve Genelkurmay Başkanlığı’nın doğu kanadı da müzenin bir parçasıdır. Müzenin yurtdışında birkaç sergi merkezi vardır. Temmuz 1992’den bu yana, müzenin yöneticisi Mikhail Piotrovsky olmuştur.

Ana müze kompleksindeki altı binalardan beşi, yani Kış Sarayı, Küçük Hermitage, Eski Hermitage, Yeni Hermitage ve Hermitage Tiyatrosu, halka açıktır. Yabancı turistlerin giriş bileti, Rusya ve Beyaz Rusya vatandaşlarının ödediği ücretten yüksektir. Müze öğrenciler ve çocuklar için ücretsizdir ayrıca her ayın ilk Perşembe günü tüm ziyaretçiler için ücretsizdir. Müze pazartesi günleri kapalıdır. Bireysel ziyaretçiler girişi Avludan yapmaktadır.

HERMİTAGE MÜZESİ TARİHÇE

     Büyük Katerina, 1764’te Berlin’li tüccar Johann Ernst Gotzkowsky’den resim satın alarak  bir sanat koleksiyonu oluşturmaya başladı. Prusya kralı II. Frederick’in koleksiyonunu topladı. Gotzkowsky, başta Flaman ve Hollanda sanatçılarından olmak üzere 317 tablo yanı sıra, 90’a yakın diğer ülke sanatçılarından tabloların koleksiyona kazandırılmasını sağladı. Koleksiyonda Rembrandt (13 resim), Rubens (11 resim), Jacob Jordaens (7 resim), Anthony van Dyck (5 resim), Paolo Veronese (5 resim), Frans Hals (3 Manzaralı, Genç Adamın Portresi dahil olmak üzere) Jan Steen (Idlers), Hendrik Goltzius, Dirck van Baburen, Hendrick van Balen ve Gerrit van Honthorst, Raphael (2 resim), Holbein (2 resim), Titian (1 resim) bulunmaktaydı. Bunların arasında Rembrandt tarafından yapılmış olan Danae (1636) ve Çarmıha Geriliş (1624) ile Frans Hals’ın Eldiven Tutan Genç Bir Adamın Portresi (1650) öne çıkan eserlerdir.

    1764’te, Katerina, Yury Felten’i Kış Sarayı’nın doğusundaki bölümü tamamlaması için görevlendirdi. Bu bölüm daha sonra Küçük Hermitage’nin Güney Pavyonu oldu. 1767-1769’da Fransız mimar Jean-Baptiste Vallin de la Mothe, Neva setinde Kuzey Pavyonu’nu kurdu. 1767-1775 arasındaki ilavelerle, bu bölümü Katerina’nın koleksiyonlarının bulunduğu galeriler ile birleştirdi. Neoklasik yapıların tamamı Küçük Hermitage olarak anılmaktadır.

SARAY VE MÜZE

    Hermitage Müzesi binaları İmparatorluk ailesi de dahil olmak üzere yaklaşık bin kişiye ev ve işyeri olarak hizmet etti. Asalet, görkemli resepsiyon ve eyalet ve hükümet yetkilileri için yapılan törenler de dahil olmak üzere bu binalarda birçok etkinlik düzenlendi. Bu durum Hermitage’ı yalnızca İmparatorluk ailesinin için konut yeri olarak değil, aynı zamanda imparatorluk Rus devletinin önemli sembolü ve anısı olarak sağlamlaşmasına yardımcı oldu. Bugün, saray ve müze bir ve aynıdır. Katerina’nın zamanında, Kış Sarayı, Saray Meydanı’nın merkezi bir parçası olarak görev yaptı. Saray Meydanı, kentin en önemli binalarına bağlanarak St. Petersburg’un bağlantı merkezi olarak hizmet etti. Saray Meydanı’nın varlığı St. Petersburg’un kentsel gelişimi için son derece önemlidir ve sembolik değeri hala korunmaktadır.

     Katerina, 1769’da Saksonya’da 600’den fazla tablo ve çok sayıda baskıyla ve çizimden oluşan Brühl koleksiyonu satın aldı. Üç yıl sonra, Croisat’ın Fransa’daki resim koleksiyonunu Denis Diderot’un yardımıyla satın aldı. Daha sonra 1779 yılında Londra’daki Robert Walpole’e ait 198 adet tablodan oluşan resim koleksiyonunu ve ardından 1781’de Count Baudouin’den 119 resimden oluşan bir koleksiyonu satın aldı. Ardından 1787’de Londra’da çoğunlukla Eski Roma mermerleri olan Lyde Browne’a ait heykel koleksiyonunu satın aldı.

Katerina boyut ve değer bakımından binlerce etkileyici eser topladı.

EKİM DEVRİMİ SONRASI

1917 Devrimi’nden hemen sonra İmparatorluk Sarayı ve eski Saray Sarayı, devlet müzeleri ilan edildi ve birleştirildi. 1922’de, önemli bir 19. yüzyıl Avrupalı ​​resim koleksiyonu, Sanat Akademisi’nden Hermitage’a transfer edildi. Buna karşılık, 1927’de yaklaşık 500 önemli resim, Sovyet otoritelerinin ısrarı üzerine Moskova’daki eski Batı sanatının Orta Müze’sine aktarıldı.

     1928’de Sovyet hükümeti, Hermitage’daki değerli eserlerin bir listesinin derlenmesini sağladı. 1930-1934’te, Hermitage Müzesi koleksiyonundaki iki binin üzerinde sanat eserleri, yurtdışındaki açık artırmalarda ya da doğrudan yabancı yetkililere ve işadamlarına gizlice satıldı. Satılan eserler arasında, Raphael’in Alba Madonna’sı, Titian’ın Aynalı Venüs’ü ve Jan van Eyck’in Annunciation adlı eseri, Botticelli, Rembrandt, Van Dyck ve diğerlerinin dünyaca ünlü başyapıtları vardı.

    1941’de Leningrad Kuşatması başlamadan önce koleksiyonların önemli bir bölümü Sverdlovsk’a tahliye edildi. Ekim 1945’te tahliye edilen koleksiyon geri getirildi ve Kasım 1945’te müze yeniden açıldı.

     1948’de, çoğunlukla ulusal koleksiyonlardan Sergei Şchukin ve Ivan Morozov’dan kaynaklanan ve savaş öncesi ayrılmış olan, Yeni Batı Sanatı Müzesi Koleksiyonundan empresyonist, post-Empresyonist ve modern sanatın 316 eseri, bunlara Matisse ve Picasso’nun çalışmaları da dahil olmak üzere  müzeye kazandırıldı. 1981’de restore edilen Menshikov Sarayı, 18. yüzyılın başlarındaki Rus kültürünü sergileyen Hermitage müzesinin yeni bir kolu oldu.

     15 Haziran 1985’de Rembrandt’ın Danaë tablosuna yapılan saldırı sonrası eser Hermitage uzmanları tarafından restore edildi ve 1997’de zırhlı bir camın arkasında tekrardan sergilendi.

KAYNAK: VİKİPEDİ, ÖZGÜR ANSİKLOPEDİ

FOTOĞRAFLAR 2013 YILINDA ÇEKİLMİŞTİR