ALACA CAMİ – KALKANDELEN (TETOVA) / MAKEDONYA
Makedonya’nın kuzeybatısında, Şar Dağı’nın eteklerindeki Kalkandelen şehri, Osmanlı dönemine ait Alaca Cami ve Harabati Baba Tekkesi ile turistlerin ilgisini çekiyor.
Ülke tarihinin farklı dönemlerine şahitlik eden Kalkandelen, 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına dâhil edildi. Bunun ardından bölgede birçok şehir gibi Anadolu’dan göç alan Kalkandelen’in ismine dair farklı rivayetler mevcut. Şehrin adını, o dönemde Anadolu’dan göç edenler için kullanılan “kalkan gelen” tabirinden aldığı rivayet edildiği gibi, şehre göç eden Anadolu insanının burada ürettiği “kalkan delen” isimli silahın da şehre adını verdiği söyleniyor.
Alaca Cami, Makedonya`nın Kalkandelen şehrindeki 6 asırlık tarihi Alaca Camii, mimarisi ve süslemeleri ile Osmanlı dönemini yansıtan benzersiz Türk eserlerinden biri. Osmanlı Barok stilini temsil eden bu tarihi cami, iç ve dış süslemeleri ile diğer camilerden farklı bir görüntü çiziyor. 15`inci yüzyılda inşa edilen cami, 17`nci yüzyıl sonlarında Kalkandelen`de meydana gelen yangında büyük hasar görmesi üzerine ve 1833 yılında mutasarrıf Abdürrahim Paşa tarafından onarıldı. Alaca camiinin en çok dikkat çeken özelliği, duvarlarındaki rengârenk canlı motifler. Caminin dış cepheleri dörtgen şeklinde renkli kalem işleriyle süslü motiflerdir. İç dekorasyonda ise benzerine rastlanmayan, Osmanlı döneminin şehirleri ile Mekke manzaraları yer alıyor.
Şehirde, günümüze ulaşan Osmanlı eserlerinden en önemlisi, mimari özellikleriyle ilk bakışta görenlerin ilgisini Alaca Cami çekiyor.
Kalkandelen’i ortadan ikiye bölen Pena Nehri’nin yanı başında bulunan cami, ihtişamlı görünümüyle adeta tarihe meydan okuyor. 15. yüzyılda inşa edilen ve “Paşa Camisi” olarak da bilinen cami, iç ve dış cephe süslemeleriyle ender camilerden biri olarak gösteriliyor.
Avlusunda, caminin yapımını sağlayan kardeşler Hurşide ve Mensure hanımların da türbelerinin bulunduğu Alaca Cami, 19. yüzyılda büyük bir tadilattan geçerek bugünkü görünümüne kavuştu.
Şehrin simgesi haline gelen caminin en dikkat çeken özelliklerinin başında renkli iç ve dış cephe süslemeleri geliyor. Rivayete göre, süslemelerde kullanılan boyanın canlılığını yitirmemesi için 30 bin yumurta akı kullanıldı. Caminin iç cephesinde ise Mekke ve İslam şehirlerinin tasvirleri bulunuyor.
Külliye olarak inşa edilen caminin yanı başında ise bir misafirhane ve nehrin diğer yakasında eski bir hamam bulunuyor.