HACI HALİL AĞA CAMİİ – YUKARIKIZILCA – KEMALPAŞA / İZMİR
Cami Kemalpaşa ilçesi, Yukarı Kızılca köy meydanında, Cumhuriyet Caddesi İle Atatürk Caddesi’nin kesiştiği yerdedir. Batıdan doğuya doğru eğimli bir arazi üzerinde inşa edilmiştir. Halk arasında Ulu Cami ve banisinden dolayı Halil Ağa Camii adıyla anılmaktadır.
Yapının inşa malzemesi temel seviyesine kadar kaba yonu taş, temel üzerinde ise moloz taş ve tuğladır. Saçak altında taşlar, açılmalar meydana geldiğinden, yer yer demir zıvanalarla tutturulmuştur. Yapı bodrum kat üzerine tek katlıdır. Bodrum kata inşa edilen taş ve tuğla malzemeli ayaklar ahşap malzemeli harim tabanını taşımaktadır. Bodruma, minberin sağ tarafında zeminde bulunan ahşap kapılı girişten ulaşılmaktadır. Kuzey cepheye yerleştirilmiş son cemaat yerinin altı, bodrum katı seviyesinde dışarıya açılan hücreler şeklinde düzenlenmiştir. Başlangıçta depo olarak kullanılan bu mekân daha sonra mahalle mektebi haline getirilmiştir. Caminin üzeri kiremit kaplı kırma çatı ile örtülüdür. Doğu, batı ve güney cephede duvarlar kayrak taşlarla yapılmış geniş bir saçak ile sonlanmaktadır. Batı cephede bahçe duvarıyla çevrili küçük bir avlu bulunmaktadır.
Doğu cephede pencereler üç kat halinde sıralanmaktadır: Alt seviyede, temel üzerinde, bodrum kata ait büyük bir pencere yer alır. Sonradan taş sövelerle kuşatılan pencerenin alınlığı açık bırakılmıştır. Sivri kemerli yapıldığı kemerin tuğla örgülerinden anlaşılmaktadır. Sol tarafında da, mazgal şeklinde bir havalandırma deliği bulunmaktadır. Bunların üzerinde ise harime açılan üçer adet iki sıra halinde toplam altı pencere bulunmaktadır. Dikdörtgen şekilli ve sivri kemerli pencerelerin kemer kavisleri tuğladan, söveleri kesme taştan yapılmıştır. İkinci sıradaki pencereler diğerlerine göre daha küçük boyutludur.
Yapının kuzey cephesinde son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerinin altında harimin altındaki bodrum katı seviyesinde yerleştirilmiş hücreler bulunmaktadır. Son cemaat mahalli boyunca uzanan bu bölüme kuzey doğu köşesine yerleştirilmiş demir bir kapıyla girilmektedir. Kapının sağ yanında bir pencere bulunmaktadır. Dikdörtgen şekilli bu pencere demir parmaklıklıdır. Söveleri ahşaptan yapılmıştır.
Kuzey cephede yer alan son cemaat yerine batıda ve kuzeyde yer alan iki ayrı merdivenle ulaşılmaktadır. Caminin kuzey duvarı boyunca uzanan son cemaat mahalli, altta geniş, yukarı doğru hafif bir şekilde daralarak yükselen altı sütunla taşınmaktadır. Sütunlar yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmaktadır. Beş birimli son cemaat yerinin üst örtüsü ahşap malzeme ile inşa edilmiş tonozlarla örtülüdür. Ortada yer alan birim manastır, diğer birimler çapraz tonoz ile örtülmüştür.
Yapının kuzey cephesinin ortasında harim girişi bulunmaktadır. Cephede, diğer cephe pencereleriyle benzer özelliklere sahip iki sıra halinde toplam sekiz pencere bulunmaktadır. Alt seviye pencerelerinin arasına da, iki pencere arasına bir tane denk gelecek şekilde iki mihrabiye yerleştirilmiştir. Hafif sivri kemerli mihrabiyeler yarım daire kesitlidir. Cephenin doğu ve batısında kadınlar mahfiline ulaşımı sağlayan pencerelere benzer şekilde inşa edilmiş birer kapı yer almaktadır. Harime girişi sağlayan kapı üzerinde ise mükebbire bulunmaktadır.
Yapının minaresi güney cephenin batısında yer almaktadır. Sıva altından görülebildiği kadarıyla tuğla ile inşa edilmiştir. Kare prizma şekilli yüksek bir sekizgen kaide üzerine oturmaktadır. Sekizgenin üçgenin dışarıda, diğer kenarları duvar içinde bırakılmıştır. Görülebilen iki kenar üzerinde sivri kemerli birer niş bulunmaktadır. Pahlı kısa bir pabuçtan sonra ince bir silmeyle silindirik gövdeye geçilmektedir. Şerefe altı kirpi saçak tarzında bir geçişe sahiptir. Kısa tutulan petek üzerindeki külah çinko ile kaplıdır.
Kuzey cephede yer alan yuvarlak kemerli bir düzenlemeye sahip iki kanatlı ahşap kapıdan yapının harimine girilmektedir. Harim enine dikdörtgen planlıdır. Harim ahşap çökertme tekniğinde inşa edilmiş toplam iki kubbe ile örtülmüştür. Mihrap önü mekânını örten kubbe, ikisi güney duvarına bitiştirilmiş toplam sekiz sütun tarafından taşınmaktadır. Bu kubbenin doğu ve batısında üçer adet yuvarlak, kuzeyinde ise üç adet elips şekilli kubbe bulunmaktadır. Kubbeleri taşıyan sütunlar birbirine yuvarlak kemerlerle bağlanmıştır. Mihrap önündeki kubbe dışarıdan sekizgen kasnak üzerine oturmaktadır. Üstü kiremit ile örtülmüştür. Yüksek tutulan kasnak taş ve tuğla malzeme ile inşa edilmiştir. Sekizgen kasnağın güney, kuzey, doğu ve batı yönlerinde bugün kapatılmış, sivri kemerli birer pencere vardır. Mihrap önünde kalan kubbe daha büyük ve yüksek, yanlarda kalan kubbeler ise daha küçüktür.
Harimin kuzeyinde kadınlar mahfili yer almaktadır. Mahfili taşıyan sütunlar altta Bursa tipi kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Mahfil katında ise sütunlar yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Mahfile kuzeydoğu ve kuzeybatı köşede bulunan, ahşaptan yapılmış, spiral şekilli döner merdivenlerle çıkılmaktadır.
Yarım daire profilli mihrap perde motifi ile süslüdür. İki yandan sütuncelerle taşınır. Minberi ise ahşaptandır. Kündekari tekniğiyle süslüdür.
Yapı dışarıdan fevkani bir görünüme sahiptir. Özellikle güney ve doğu yönü, eğim nedeniyle çok yüksek görünmektedir. Ancak, dışarıda süsleme çok azdır. Yapının yüksekliği, minarenin hareketliliği, duvarlara açılan iskele yuvaları ve bodrum katın havalandırma delikleri yapıya bir hareketlilik katmaktadır. Ayrıca, tüm pencerelerde, kilit taşı üzerine yapılan ay-yıldız motifi ve son cemaat yerindeki mihrabiyelerin kilit taşındaki hilal motifleri bir süsleme şeklinde değerlendirilebilir. Kuzey cephede yer alan yuvarlak kemerli harim girişinin, kemer kilit taşında kabartma bir akantus yaprağı, kemer köşeliklerinde ise birer ay yıldız motifi görülmektedir. Dıştaki süsleme son cemaat mahallinde toplanmıştır. Alçıdan yapılmış, üzeri boyalı, kıvrım dallarda bezeli bir süsleme üzerine oturan mükebbirenin korkulukları ahşaptandır. Bu da ajur tekniği ile bezelidir.
Son cemaat yerine kuzey yönünden çıkışı sağlayan merdiven sahanlığının aynalığı üzerinde, mermerden yapılmış bir cami tasviri bulunmaktadır. Cami imamının verdiği bilgiye göre, son yıllara kadar sıva altında bulunan bu süsleme, aynalık fayans ile kaplanırken ortaya çıkmıştır. Tasvirin Halil Ağa Cami’ne ait olduğu iddia edilmektedir.
Son cemaat mahallindeki asıl süsleme tonoz örtülerde yoğunlaşmaktadır: Tüm tonozların eteği kalemi işi teknikli süslemelere sahiptir. Doğu yönündeki ilk tonozun eteğinde mavi ve kahverengi boya ile yapılmış geometrik ve bitki desenlerinden meydana gelen süslemeler görülmektedir. Geometrik desenlerin ortası oval madalyon şeklinde yapılmış ancak içeri boş bırakılmıştır. İkinci tonoz ise, kıvrım dallar ve yapraklardan yapılmış madalyonlarla bezelidir. Girişin üzerinde yer alan ortadaki tonozun eteği çiçekli ve yapraklı bitki motifiyle süslüdür. Kapı üzerinde de siyah zeminli, içi yazı ile doldurulmuş bir madalyon bulunmaktadır. Dördüncü tonozun eteği ikinci tonozun süslemelerine benzemektedir. Batıdaki beşinci tonoz ise içerideki ana kubbede yer alan çiçek ve mimari tasvirlerle bezelidir. Soldan sağa doğru, çiçek buketi, cami tasviri ve çiçek buketi yer almaktadır. Güney yönünde iki cami arasına bir çiçek buketi işlenmiştir. Doğu yönünde iki çiçek buketi arasına kale tasviri işlenmiştir. Kuzeyde iki kale tasviri arasına bir çiçek buketi yerleştirilmiştir.
Asıl süsleme yapının içinde toplanmıştır. Özellikle mihrap çok süslüdür. İki taraftan sütuncelerle taşınır gibi verilen mihrap yukarıda yuvarlak kemerle son bulmaktadır. Yarım daire şekilli mihrap alçıdan yapılmış perde motifiyle süslenmiştir. Kemer köşeliklerine yine alçıdan, kabartma tekniğiyle, ay-yıldız motifi yapılmıştır. Mihrap kavsarası üzerinde, altın yaldız boyalı çerçeve içine mihrap ayeti yazılmıştır. Bunun da üzerine, alçıdan yapılmış, kıvrım dallar ve yapraklarla süslü bir alınlık yerleştirilmiştir.
Camide tüm pencereler içeriden de yuvarlak kemerli yapılmış ve vitrayla süslenmiştir. Ayrıca, alınlıkları alçıdan yapılmış, mihrap alınlık süslemesine benzeyen kıvrım dallar ve yapraklardan meydana gelen bitki desenleriyle bezenmiştir. Bu desenin başlangıç yerlerine de, kemer üzengi noktaları seviyesinde, sağ ve sol yanda birer ay-yıldız motifi yapılmıştır. Üst sıradaki her pencere üzerinde, içlerinde sahabelerin isimleri yazılı, alçıdan yapılmış madalyonlar bulunmaktadır.
Minber ahşaptan yapılmış, çıtakari teknikli, geometrik desenlerle bezenmiştir. Ayrıca yer yer altın yaldız rengiyle boyanmıştır.
Camide üst örtüyü taşıyan sütunlar, muhtemelen ahşaptan yapılıp, dıştan alçı ile kaplanmıştır. Başlıkları ise, alçıdan kompozit üslupta yapılmış ve mihrap ile pencere üzerlerinde bulunan süslemelere benzer şekilde altın yaldızla boyanmıştır. Kadınlar mahfilini taşıyan sütunlar da aynı özelliklere sahiptir.
Yapının üzerini örten kubbeler kalem işi tekniğiyle süslüdür. Mihrabın önündeki ana kubbenin ortasında, daire içinde, çevresi sekiz kollu bir yıldız şeklinde düzenlenmiş bitki desenleriyle süslü, 10 adet kufi tarzda Allah yazısı yer alır. Kubbe eteğine ise, friz halinde, kırmızı üzerine beyaz zeminli bir perde motifi yapılmış, içerisine de bir çiçek ve çeşitli mimari tasvirler (kale, şato, yel değirmeni, cami, ev vb.) yerleştirilmiştir: Diğer kubbeler ana kubbe kadar süslü değildir. Ancak tüm kubbelerin eteğine, kurdeleye benzeyen, bitki desenlerinden meydana gelen bezemeler yapılmıştır. Merkezlerine de alçıdan yapılmış akantüs yapraklarıyla süslü birer küçük göbek yerleştirilmiştir.
Cami’nin giriş kapısı üzerinde, dikdörtgen bir çerçeve içine alınmış, sekiz satırlık inşa kitabesi vardır. Kitabenin orta yerine de tuğra şeklinde bir ayet yerleştirilmiştir. Kitabenin yazılı ve günümüz Türkçesiyle okunuşu şöyledir:
HALİL AĞA CAMİİ – YUKARI KIZILCA, İNŞA KİTABESİ
I. BÖLÜM:
1. Mazhar-ı esrar-ı Hakk ola Haa Halil Ağa
2. Bais oldu bu ibadethanenin in asına
3. Dense ayandır müzeyyen olmada hiç misli yok
4. Ermesün bir g”ne noksan ü halel binasına
II. Bölüm:
1. Kasr-ı ali cennet içre ibu karye ehline
2. Vire Hakk hem Talib isminde olan mimarına
3. Söyle İzmiri mücevher tarihin dört zamm ile
4. Hoyapıldı cami-i ziba çalıihyiisına sene 1311
Kitabe ortasındaki beyzi çerçeve içine yerleştirilen tuğra şeklindeki ayetin Türkçe okunuşu ve açıklaması şöyledir:
Hz. Muhammed dedi (söyledi): “Şefaati li’l-ehli kebair min ümmeti ” (Şefaatim günahkâr kullarımadır).
Kitabeye göre yapı H.1311 (M.1893/94) yılında, Hacı Halil Ağa tarafından, Talib isimli ustaya yaptırılmıştır.
Talib adındaki bu ustanın ayrıca Kemalpaşa merkezindeki Çarşı Camii’ni 1307’de (1889-90), aynı çevrede Parsa’daki (Bağyurdu) Çarşı Camii’ni de 1322’de ( 1904-1905) inşa ettiği Rahmi Hüseyin Ünal tarafından tesbit edilmiştir.
Yapı kalemişi süslemeleri ve plan şeması ile Batı Anadolu Bölgesi’nde sık karşılaşılan bir özelliğe sahiptir. Merkezi kubbede ve son cemaat yerinin doğusunda yer alan tonoz süslemelerinin benzerleri Manisa Sultan Camii’nde (1522) de mevcuttur.
Minare, caminin ilk yapıldığı dönemden kalmadır. Caminin yeniden inşası sırasında yıkılmamış, yeni cami duvarı içinde bırakılmıştır. Minare kaidesinin iki yanında bulunan pencereler arasındaki uzaklık ile güney doğu köşede bulunan iki pencere açıklığı arasındaki mesafe farklılıkları da bunu göstermektedir. Köyün ileri gelenlerinin verdiği bilgiler de bunu doğrulamaktadır.
Caminin dışında ve içinde bulunan kalem işi süslemeler 1980-82 yıllarında Manisa’lı Tevfik usta diye bilinen bir şahıs tarafından yapılmıştır.
Medrese yapısı günümüzde kütüphane olarak kullanılmaktadır.
KAYNAK: KEMALPAŞA KÜLTÜR VE ÇEVRE SEMPOZYUMU / 1999
Kemalpaşa ve çevresinde Türk-İslam Eserleri-I (Ar. Gör. Harun ÜRER)