24 Kasım 2024
Şehirler ve İlçeleri

ELAZIĞ

     Elazığ, Türkiye’nin Elazığ ilinin merkezi olan şehir. Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Bölümü’nde yer almaktadır.

Tarihi:

     Elazığ kent merkezinin geçmişi yeni olmakla birlikte yerleşim olarak bölgenin tarihi oldukça eskidir. Bu nedenle Elazığ’ın tarihinin, devamı durumunda olduğu Harput’un tarihi ile birlikte ele alınması gerekir. Harput ve yöresi, Anadolu’nun en eski yerleşme birimlerinden biridir. Nitekim Fırat Irmağı’nın çizdiği büyük yay içinde, sulak ve verimli bir ova üzerinde bulunması, doğal kaya sığınakları, kara ve su hayvanlarının bolluğu nedeniyle yöre, Paleolotik (Yontma Taş Devri M.Ö. 10.000) dönemden beri, yerleşme alanıdır. Elazığ ve yöresinin yazılı tarihinin Hitit tabletlerindeki bilgilerle aydınlatıldığı görülmektedir. M.Ö. 2000’lerde yörenin İşuva adıyla anıldığı belirlenmiştir. M.Ö. 12. 7. yüzyıllar arasında yöreye merkezi Van (Tuşpa) olan Urartular hâkim olmuştur.

   Urartu dönemi ile ilgili olarak, Harput Kalesi başta olmak üzere, Altınova Norşun tepe’de ortaya çıkarılan Urartu yerleşmesi, Palu Kalesi, Karakoçan (Bağın) ve İzoli (Kuşsarayı)’ndaki çivi yazılı kitabeler yöredeki Urartu hâkimiyetini açıkça ortaya koymuştur. Daha sonra bölgede Medler, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Arapların değişik dönemlerde egemen oldukları görülmektedir. Büyük Selçuklu hâkimiyetinin Anadolu’ya kayması ile Harput’un Türk Yurdu olmasında en önemli savaşın Malazgirt Meydan Muharebesi olduğuna şüphe yoktur. 1085 yılında Çubuk Bey tarafından fethedilen Harput’ta Çubukoğulları Beyliği kurulmuştur. Türkler tarafından alınmasına kadar sadece müstahkem bir kale hüviyetinde kalan Harput, Türklerle beraber büyüyen bir şehir haline gelmiştir.

     Çubukoğulları Beyliği’nin ömrü uzun sürmemiş, 1110 yılında Artuklu Belek Behram Harput ve yöresini ele geçirerek Artukoğulları dönemini başlatmıştır. Belek Gazi, Haçlı seferlerine karşı büyük mücadeleler vermiştir. Artuklu hanedanına, 1234 yılında I. Alaaddin Keykubad tarafından son verilmiş, Harput bu tarihten itibaren Türkiye Selçuklu Devleti’nin hâkimiyeti altına girmiştir.

     Kösedağ Savaşı’ndan sonra Harput, 1243’te İlhanlılar tarafından zaptedilmiş, 1363’te Dulkadiroğullarının, 1465’te Akkoyunluların ve nihayet Çaldıran Savaşı’ndan sonra 1516 yılında Osmanlıların eline geçmiştir. Coğrafi konumu itibariyle tarihin hemen her döneminde önemli bir yerleşim merkezi olan Harput, 1834’te doğu eyaletlerini ıslah etmek üzere görevlendirilen Reşid Mehmed Paşa, ovada yer alan Agavat Mezrası’nı merkez haline getirince, Elazığ Vilayeti’nin merkezi buraya taşınmıştır. Yeni kurulan şehir önceleri eyalet ve bilahare vilayet merkezi olmuş, bir ara Diyarbakır Vilayeti’ne bağlı bir sancak haline gelmiştir. 1875’te müstakil mutasarrıflık, 1879’da tekrar vilayet olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında Malatya ve Dersim sancakları da buraya bağlanmış, 1921’de bu iki sancak Elazığ’dan ayrılmıştır.

    Elazığ ili, MÖ 4000’li yıllarda kurulan, Harput kentinin ovadaki devamıdır. Bu nedenle yıllarca Harput olarak anılmıştır. Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun hâkimiyetinin Anadolu’ya kayması ile Harput’un Türk yurdu olmasında en önemli savaşın Malazgirt Meydan Muharebesi olduğunda şüphe yoktur. Nitekim Harput ve çevresi, Malazgirt Muharebesi’nden sonra Türklerin eline geçmiş olup, yörede Büyük Selçuklu İmparatorluğu’na bağlı olarak Çubukoğulları Beyliği kurulmuştur (1085). Harput’un Türkler tarafından alınmasına kadar sadece müstahkem bir kale hüviyetinde kalan bu yer, Türklerle beraber büyüyen bir şehir hâline gelmiştir. Çubukoğulları Beyliği’nin ömrü uzun sürmemiş ve ardından 1110 yılında Artukoğulları dönemi başladı. Bir müddet sonra Harput Artukluları diye bilinen bağımsız bir beylik kuruldu. Harput, 1230 yılında Moğolların eline geçmiş, 1234 yılından itibaren de Anadolu Selçuklu İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altına girdi. 1507 yılında Safevîlerin eline geçen Harput, 1514 yılında ise Çaldıran Savaşı ile Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Mezra denilen bugünkü yerleşim yerine 1834’te taşınan Elazığ’a 1862 yılında Sultan Abdülaziz’in tahta çıkışının beşinci yılında Kütahyalı Ahmet İzzet Paşa devrinde buraya tayin edilen Vali İsmail Paşa’nın teklifi ile Ma‘mûretü’l-Azîz Vilâyeti ismi verilmiştir. Fakat telaffuzu güç olduğundan halk arasında kısaca el-Azîz olarak söylenegelmiştir.[not 1] Elaziz ilinin adı, 17 Aralık 1937 tarih ve 3785 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10 Aralık 1937 tarih ve 7806 sayılı kararname ile Elazığ olarak değiştirilmiştir.

COĞRAFYA

     Elazığ ili, Doğu Anadolu Bölgesi’nin güneybatısında, Yukarı Fırat Bölümü’nde yer almaktadır. 9.153 km²yi bulan yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %1,2’sini oluşturmaktadır. 38°30′ ile 40°0’21” doğu boylamları, 38°0’17” ile 39°0’11” kuzey enlemleri arasında kalan il, doğudan Bingöl, kuzeyden (Keban Baraj Gölü aracılığı ile) Tunceli, batı ve güneybatıdan (Karakaya Baraj Gölü aracılığıyla) Malatya, güneyden ise Diyarbakır illerinin arazileri ile çevrilidir. İl, merkez ilçe ile birlikte 11 ilçe, 537 köy ve 709 mezra yerleşmesinden oluşmaktadır.

İKLİM

    Geçmişte karasal iklimin hüküm sürdüğü Elazığ yapılan ve yapılmakta olan barajların etkisi ile ılıman bir iklime geçiş yapmıştır. Bu sürecin sonucunda özellikle önceleri çok soğuk ve yoğun kar yağışlı geçen kışlar nispeten daha ılıman geçmektedir. İlde bölge iklim koşullarına göre oldukça ılıman bir iklim hüküm sürmektedir.