20 Nisan 2024
UMRE

MESCİD-İ KIBLETEYN – MEDİNE / SUUDİ ARABİSTAN

    Mescid-i Kıbleteyn, (Arapça: مسجد قبلنين) Medine‘nin Kuzeybatısında Vebere Harresi denilen mevkide bulunan mescid. Mescid-i Nebevî‘ye 5 km. uzaklıktadır. İlk adı, içinde bulunduğu bölgede yerleşik olan kabile dolayısıyla Benî Selime Mescidi’dir.

   İslam’ın ilk yıllarında namazlar, Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya doğru kılınıyordu. Peygamber Muhammed kıblenin Kâbe olmasını, yani namazların Kâbe’ye dönülerek kılınmasını çok arzu ediyor ve bu konuda Allah’tan gelecek emri bekliyordu. Hicretten 18 ay kadar sonra, Şaban ayının 15. günü (Berat Kandilinde) Peygamber’e, Bakara suresinin “Yüzünün semada dolaşıp durduğunu muhakkak görmekteyiz; Seni hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. Haydi! Yüzünü Mescid-i Haram‘a çevir!…” anlamındaki 144. ayeti indi. Bunun üzerine Peygamber, namazı bozmadan hemen Kâbe istikametine döndü, cemaat de saflarıyla birlikte döndüler. Böylece Kudüs’e doğru başlanan namazın son iki rekâtı Kâbe’ye yönelerek tamamlandı. İşte bu bakımdan bu mescide Mescid-i Kıbleteyn (İki Kıbleli Mescid) denir.

Kıbleteyn Mescidi ve Cuma Mescidi

KIBLETEYN MESCİDİ

Mescid-i Nebevi’ye 5 Km uzaklıkta bulunan ve ilk adı Ben-i Selime Mescidi iken Resul-i Ekrem’in namaz kıldırdığı sırada kıblenin Mescidi Aksa’dan Kâbe’ye çevrilmesi üzerine ”İki Kıbleli Mescit” anlamına gelen bugünkü adını almıştır.

   İslamın ilk yıllarında namazlar, Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya doğru kılınıyordu. Peygamber Efendimiz kıblenin Kâbe olmasını yani namazların Kâbe’ye dönülerek kılınmasını çok arzu ediyor ve bu konuda Allah(CC)’den gelecek emri bekliyordu. Hicretten 18 ay kadar sonra Peygamber Efendimize beklediği müjde gelmişti. Şaban ayının 15. günü(Berat Kandilinde) Hz Peygamber, öğle veya ikindi namazını kıldırdığı esnada ikinci rekâtın sonunda aşağıdaki Ayet-i Kerime indi:

”Seni elbette hoşlanacağın kıbleye döndüreceğiz. O halde hemen Kâbe’ye doğru dön. Ey müminler sizde nerede olursanız olun (namazda) oraya doğru dönün” (Bakara 144)

Bunun üzerine Hz. Peygamber namazı bozmadan hemen Kâbe istikametine döndü, cemaat de saflarıyla birlikte döndüler. Böylece Kudüs’e doğru başlanan namazın son iki rekâtı Kâbe’ye yönelinerek tamamlandı. İşte bu bakımdan bu mescide ”Mescid-i Kıbleteyn” yani İki Kıbleli Mescit denir.

Mescid-i Kıbleteyn, Medine valisi Ömer bin Abdülaziz, Memluk Sultanı Kayıtbay ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde büyük onarım ve imarlar görmüştür. Son olarak ta 1987’de Suudi Hükümeti tarafından yeniden inşa edilen Mescid-i Kıbleteyn’in Kâbe tarafına mihrap, Kudüs tarafına ise Bakara Suresinin 144. ayeti ile bir pano konulmuştur. Mescidin iç kısımları modern tarzda süsleme motifleri ile ve Türk Hattatı Hasan Çelebi’nin yazdığı celi sülüs ve kufi hatlarla bezenmiştir.

KIBLETEYN MESCİDİ’NİN KUDÜS TARAFI

KIBLETEYN MESCİDİ’NİN KÂBE YÖNÜ

CUMA MESCİDİ

  Peygamber Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicreti esnasında Kuba’ya ulaşmış ve burada ilk mescit olan Kuba Mescidini inşa etmişti. 24 Eylül 622 Cuma günü buradan Medine’ye yola çıkan Hz. Peygamber cuma vakti girince Ranuna vadisinde Salim b. Avf kabilesine misafir oldu ve buradaki namazgâhta ilk Cuma hutbesini okuyarak ilk Cuma Namazını kıldırdı.

Daha sonra buraya ilk cuma namazının hatırasını yaşatmak üzere Mescid-i Cuma adıyla bir mescit yaptırıldı.

Mescid-i Atike(Vadi) adıyla anılan bu cami ilk olarak Medine valisi Ömer b. Abdülaziz tarafından inşa edilmiş, daha sonra Osmanlı Sultanı II. Beyazıt tarafından yeniden imar edilmiş ve Hz. Peygamberin namaz kıldığı yer belirgin hale getirilmiştir. 1992 yılında Suud Hükümeti tarafından yeniden inşa edilen Cuma Mescidi, Kuba mescidine yaklaşık 1Km uzaklıktadır.

Osmanlı Mimarisini andıran yapısıyla ziyaretçilerini selamlayan Cuma Mescidi’nin mimarı Mahmut Kirazoğlu’dur.

CUMA MESCİDİ’NİN GİRİŞ KAPISI

FOTOĞRAFLAR 2013 YILINDA ÇEKİLMİŞTİR