NEBİLER ŞELALESİ (ÂŞIKLAR ŞELALESİ) – DİKİLİ – İZMİR

Dikili’den çok kısa bir yolculukla ulaşabileceğiniz Nebiler’de, şelalelerden mağara ve nehirlere kadar doğanın keşfedilmeyi bekleyen sürprizleriyle karşılaşacaksınız. Doğa harikası Nebiler Şelalesi’nin devamında ise, doğa yürüyüşüne çıkmak için elverişli patikalar bulunuyor. Şelale, üst kısmından devam eden patikadan ilerlendiğinde ilk olarak şelalenin zirvesinden suyun akışını ve yemyeşil ormanın manzarasını izleme fırsatı sunuyor. Bakir bir doğaya sahip Nebiler Şelalesi’nde bulunan patikadan ilerledikçe doğa ana sizi sürprizleri ile kucaklamaya devam ediyor. Ağaçların arasında ve şelale suyunun geçiş bölgesindeki mağara, durgun ve berrak suların oluşturduğu görüntüsüyle huzurun tadını çıkartmanızı sağlıyor.

Nebiler Köyü ve Şelalesi, barındırdığı küçük şelaleleri ve düdeni ile birlikte sahip olduğu güzel trekking parkurları ile özellikle genç turistlerin doğa yürüyüşü ve trekking aktiviteleri için büyük ilgi odağı konumundadır.

Nebiler Köyü, ayrıca barındırdığı kaplıca ve ılıcalarla da önemli bir değere sahip. Doğa yürüyüşü tutkunları, trekking turları sonrasında açık havada termal su ile duş yapma imkanı da sahip. Köy Muhtarlığı tarafından işletilen kaplıca halihazırda konaklama ve banyo için uygun durumda olmasa da içme suyu olarak kullanmak ve duş almak mümkün.

ŞELALENİN HİKÂYESİ 
   Bir rivayete göre, peri padişahının kızı Sümeyra, civar köylerden Yörük Ali’ye gönlünü kaptırır. Yörük Ali de Sümeyra’ya. Ne var ki peri padişahı kızını bir ölümlüye vermek istemez ve bu aşka izin vermez. İki âşık çaresiz kalır. Nebiler vadisindeki koca çınarın altında her gün gizlice buluşur, hasret giderirler. Sonrada birbirilerine sarılır saatlerce ağlaşırlar. Bunu öğrenen peri padişahı bu aşka son vermek için askerleri ile birlikte âşıkların peşine düşer. Amacı Yörük Ali’yi öldürmektir. Tam onları yakalamak üzereyken koca çınar yarılır ve âşıkları içine alır. Bu mucize karşısında peri padişahı insafa gelir. Ancak âşıklar aşklarının sonsuza kadar sürmesi için tanrıya dua ederler. Tanrıda onları kayalıklardan akan bir şelaleye çevirir. 
   Aşkları sonsuza kadar sürer. Kızını sonsuza kadar kaybeden peri padişahı şelalenin yukarısındaki mağaraya çekilir, gözyaşları döker. Ağlama seslerini duyan çevre sakinleri mağaraya Ağlayan Mağara adını verir.

   Nebiler Şelalesine gitmek için İzmir-Çanakkale yolunda Dikili’yi biraz geçtikten sonra sola Nebiler köyü yoluna sapıp 5 km. gittikten sonra Şelaleyi görmeden gitmeyin diye bir tabela var. Tabeladan yine sola dönerek toprak yoldan 1 km sonra Şelaleye ulaşılıyor. Yolun çok düzgün olduğu söylenemez. Asfalt yok. Ama arabayla gidilmesinde bir sakınca yok.

   Şelale’yi henüz görmeden; karşınıza, sempatik bir restaurant çıkıyor. Aracınızı buraya park edip, Restoran’da bir şeyler içerek veya Gözleme, çay, ayran, köfte vb… alternatifler tercih edilebilir.

  Zaten şelaleye inmek için bu restaurantın içinden geçmek gerekiyor. İnmek için diyorum, keza; restaurant sahibinin söylediğine göre, eskiden sadece yukarıdan, yani restaurantın yanından görülebilen şelale, bir Karadenizli vatandaşımızın önerisi üzerine yapılan ahşap merdivenler sonucu, aşağı inilerek görülebilme şansı elde edilmiş. Ancak, merdivenler oldukça dik ve yağmurlu zamanlarda oldukça kaygan olabiliyormuş. Zaten bu diklik yüzünden 2 tane mola verme yeri de yapılmış. Hızlı inmek kolay ama aynı hızda yukarı çıkmak gerçekten imkansız.

  Aşağı inildiğinde, küçük sayılabilecek ama çok sempatik bir şelale ile karşılaşılıyor. Suların döküldüğü yerde oluşmuş minicik bir gölet, etrafta sayısız ağaç ve bitki var.

Ayrıca şelalenin yakınındaki mağaralar da görülmeye değer. Ayni zamanda, dağ yürüyüşü yapma olanağı da var Nebiler Şelalesinde. 1.5 km sonra da Nebiler Kaplıcası var.