KESKİN ADI NEREDEN GELİYOR?
Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmeyen Keskin ilçesinin tarihi belge ve seyahatnamelerden edinilen bilgilere göre eski bir tarihe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Keskin, Denek Dağı yakınlarında kurulmuş olmasından dolayı önceleri Denek Madeni adını almış, daha sonra Keskin Madeni denilmiştir. Bilahare kısaltılarak KESKİN adını almıştır. Keskin ismi pek çok tarihi belgede belli bir yerleşim merkezinden çok şimdiki Elmadağ ile Kırşehir, Yozgat arasındaki coğrafi bölgeyi kastetmek üzere kullanılmıştır.
Keskin adının nereden geldiği de kesin olarak bilinmemektedir. Evliya Çelebi, Seyahatnamelerinde Sivas Eyaleti’ ne bağlı Sancaklardan söz ederken Çorum Sancağı’ndan sonra Keskin Sancağı’ndan da söz etmektedir. Buna göre Keskin’in yakınında bir Şehir olduğu, Keskin adının muhtemelen buradan geldiği sanılmaktadır. Ancak İlçeye 8 km. uzaklıktaki Ceritkale Köyü’nde Etilerden kalma kayalara oyulmuş mağaralar içinde bulunmuş olan kabartma boğa ve aslan resimlerinden, İlçenin tarihinin daha eskiye dayandığı anlaşılmaktadır. Anadolu’nun Türkleşmesi sürecinde Orta Asya’dan gelen Türk boyları, uygun buldukları yerlerde konaklayarak geleneksel yaşama biçimlerinden zamanla yerleşik düzene geçmiş, tarım, zanaat ve ticarete başlamışlardır. Ankara, Kırşehir ve yöresinde egemenlik süren Türk Beylikleri Osmanlı Devletinin Anadolu Birliğini tesis etme sürecinde Osmanlı egemenliğine girerek yaşamlarının sürdürmüşlerdir.
KESKİN İLÇESİ
Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmeyen Keskin ilçesinin tarihi belge ve seyahatnamelerden edinilen bilgilere göre eski bir tarihe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Keskin, Denek Dağı yakınlarında kurulmuş olmasından dolayı önceleri Denek Madeni adını almış, daha sonra ilçe Keskin Madeni olarak adlandırılmıştır. Daha sonra Keskin adını almıştır. Keskin ismi pek çok tarihi belgede belli bir yerleşim merkezinden çok şimdiki Elmadağ ,Kırşehir ve Yozgat arasındaki coğrafi bölgeyi kastetmek üzere kullanılmıştır. Adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. Evliya Çelebi Seyahatnamelerinde Sivas Eyaleti’ne bağlı sancaklardan söz ederken Çorum Sancağı’ndan sonra Keskin Sancağı’ndan da söz etmektedir. Buna göre Keskin’in yakınında bir şehir olduğu, Keskin adının muhtemelen buradan geldiği sanılmaktadır. Ancak ilçeye 8 km. uzaklıktaki Ceritkale Köyü’nde Hititlerden kalma kayalara oyulmuş mağaralar içinde bulunmuş olan kabartma boğa ve aslan resimlerinden, ilçenin tarihinin daha eskiye dayandığı anlaşılmaktadır. Keskin, konum itibariyle Denek Dağı’nın 5 km. güneyinde At tepesi ile Kartal tepesinin yamaçlarında kurulmuştur. Kırıkkale İli’nin güneyinde, Ankara’ya 100 km mesafededir. Kırıkkale’ye 27 km uzaklıkta bulunmakta olup, Kırıkkale- Kayseri devlet yolu üzerindedir. Kuzeyde Kırıkkale İli ve Balışeyh İlçesi, doğuda Çiçekdağı ve Delice İlçesi, batıda Karakeçili İlçesi, güneyde Çelebi ve Kırşehir İli’nin Kaman ve Akpınar İlçeleri ile komşudur. Önceleri Ankara’nın bir ilçesi olan Keskin, 3587 sayılı yasa ile 17.08.1989 tarihinden itibaren Ankara İli’nden ayrılarak Kırıkkale İli’ne bağlanmıştır.
KAYNAK: Kırıkkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Sulu Mağara Ören Yeri
285 m toplam uzunluğa sahip olan mağara, birbirine bağlı üç kattan ve iki galeriden meydana gelmiştir. En derin noktası 25 m olup tavan yüksekliği 1-4 m arasında değerlendirilmektedir. Üç kattan oluşan yapay galeriler 14, 15, 25 metrelerde yer alır. Büyük bir bölümü maden ocağı olarak açılan Sulu Mağara, çeşitli doğal ve yapay şekillere sahiptir. Mağaranın bir bölümü mermer, diğer bölümü ise çamur taşı ve kum taşından oluşmaktadır. Mermerler içinde açılan 115 metrelik giriş bölümü ile havuzlu salon doğal kesimdir ve Pliyosen Rölyef döneme aittir. Güneyde ve daha aşağıda yer alan kesim ise maden alımı sonucu oluşan galerilerdir. Mağaranın girişi ve kuzeybatısındaki havuzlu alanın bir bölümünün Erken Hristiyanlık döneminde kurşun çıkarımı için kullanıldığı düşünülmektedir. Mağaranın içinde bulunan taş duvar ve havuzlar bu döneme aittir. Bu yüzeyin hemen altında düden konumlu mağara gelişmiştir. Mağaranın doğal kesiminde yer alan havuzlu salon ve salona ait bölümlerde antik dönemde kurşun madeni çıkartılmıştır. Güneyde ve daha aşağıda bulunan galeride ise maden işletilmiştir. Geçitleri birbirine bağlayan giriş ağızları insan eliyle yapılmış iyi bir taş işçiliği örneğidir. Sulu mağara yağışlı dönemler dışında bütünüyle kurudur. Bu suları toplamak için antik dönemlerde derinliği 2 m bulan havuzlar yapılmıştır.
Kibrithane (Halk Eğitim Binası)
Keskin merkez Kibrithane Sokak’ta yer alan bina tek katlı olarak kırmızı Ankara taşından inşa edilmiştir. Kemerli giriş kapısı üzerinde bulunan kitabeden yapının 1903 yılında kibrit üretimi için yapıldığı anlaşılmaktadır. Bina Halk Eğitim Merkezi olarak aslına uygun bir şekilde, 1990 yılında restore edilerek 2 katlı bir hale getirilmiştir.
Fişekhane(İmam Hatip Lisesi)
Bina kırmızı Ankara taşından yapılmış, bahçe içinde bir yapıdır. Birinci kat bordum olmak üzere üç katlıdır. Askeri redif deposu olarak kullanılmaktayken, 1907 yılında Fişekhane olarak yeniden düzenlenmiştir. Milli mücadele yıllarında 1921’den 1925 yılına kadar fişek imalathanesi olarak kullanılmıştır. İstiklal Savaşı’nda günde 50.000 silah mermisi üreterek ve silah tamiri yapılarak çok önemli görevler yaptığı bilinmektedir.
Bedesten
Keskin merkez Cumhuriyet meydanında yer alan bedesten 19.yy sonlarına tarihlenen tek katlı birbirine bitişik olan dükkânlardan oluşmaktadır. 19 yy. ticari yaşamının vazgeçilmez örneklerinden olan dükkânlar üçgen alınlıklıdır. Alınlıklar ahşaptan yapılmış ve etrafı ahşap mimari bezemelerle süslenmiştir. Müşterek kırma çatılar ise alaturka kiremitlidir. Pencereler ahşap kepenklidir. İçteki taban, tavan ve döşemelerde dış mimari ile uyum sağlamaktadır ve tıpkı dışarıda olduğu gibi ahşaptır.
Konaklar
Zemin üzerine tek katlı olarak inşa edilen konakların alt katları moloz örgülü yığma duvar olarak inşa edilmiştir. Üst katları ise ahşap çatkılı ve kerpiç dolguludur. Birinci ve ikinci katlarda yer alan ahşap payandalar birbirini desteklemektedir. Balkonların veya cumbaların önünde yer alan ahşap payeler yine ahşap üçgen alınlığa oturmuştur. Kıvrım dalgalı çatı saçak hatlarının ön yüzleri ahşap ile süslenmiştir. Pencereler ahşap kanatlı, kemerli veya daire şeklindedir. Ahşap kapı kanatları dikdörtgendir
Rum Kilisesi
19. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış olan Ortodoks Kilisesi, Karıştıran Mevkii’ndedir. Geç dönem Ortodoks kiliselerindendir. Kilise, 4 sütunlu, kapalı Yunan Haçı planında yapılmıştır. Bugün yapının örtü sistemi çökmüş, doğu duvarı tamamen, diğer duvarları ise kısmen yıkılmıştır. Kilise, Keskin merkezinde yaşamış olan Ermeni ve Rumların ibadetlerini yaptıkları Ortodoks Kilisesi olarak bilinmektedir. Kilisenin bulunduğu mevkii, yazın vatandaşların mesire yeri olarak kullandığı alan olduğundan söz konusu yer kilise ile birlikte doğal sit özelliği göstermektedir.
Ceritkale Kaya Mezarları
Keskin ilçesinin güneybatı tarafında, ilçe merkezine 9-10 km. uzaklıkta olan Ceritkale köyü yakınlarındadır. Roma dönemine tarihlenen bu kaya yerleşmeleri, Ceritkale köyüne 3 km. mesafede, bir vadi içinde ve vadinin doğuya bakan yamaçlarında yer almaktadır. Yerleşim yerinine bir bütün olarak bakıldığında burada bulunan mekânları şöyle sıralayabiliriz: kaya mezarları, antik taş ocakları ve kaya oyma mekanları.
Taş Mektep(Hacı Taşan Sanat Evi)
Keskin merkez Okul sokakta yer alan bina tek katlı olarak kırmızı Ankara taşından inşa edilmiştir. Yapıya giriş doğudandır. Hacı Taşan Sanat Evi olarak kullanılmaktadır.