23 Nisan 2024
Şehirler ve İlçeleri

ADANA İSMİ NEREDEN GELİYOR

  Bizans’lı Etien’in ilettiği bir söylenceye göre, Uranus’un oğulları Adanus ve Sarus, Tarsus’la savaşarak burayı ele geçirmişler. Bunlardan Adanus kente (ADANA) Sarus’ da ırmağa (SEYHAN) adını vermiş. ADANA’nın bulunduğu Çukurova’nın tarihteki adı KİLİKYA’dır. Heredotos, Kilikya adının Fenike Kralı Agenor’un oğlu Kilik’ten geldiğini söyler. Bu

Ada, İ.Ö 9. yy’da Homeros’un İlyada destanında da rastlanır. Eski bir Kilikya masalında, Çukurova’daki bütün kentleri gök tanrısı Uranus’un kurduğu anlatılır.

  Hititler döneminde URU ADANİYA (Adaniya Ülkesi) adıyla anılan ADANA eski yazmalarda ve fermanlarda ERDENE, EDENE, EZENE ve AZANA adlarıyla geçmektedir. 1889’da ADANA’da görev yaparken bölgenin tarihi üzerinde araştırmalarda bulunan, daha sonra Asya, Afrika ve Avrupa’yı dolaşarak Seyahat-ül Kübra adlı kitabını St. Petersburg’ da yayınlayan Karçılzade Süleyman Şükrü Bey, Adana’nın ilk adı olan “BATANA” nın İslamiyet’ten sonra ADANA’ya çevrildiğini ve bu adın “… fi ezenil arz ” ayetinden esinlenerek verilmiş olduğunu yazmaktadır.

ADANA’NIN TARİHÇESİ

   M.Ö. 1900 Luvi Krallığı (Hititlerin bir kolu),

M.Ö. 1500-1333 Arzava Krallığı (Hititlerden ayrı doğu kökenli bir grup),  

M.Ö. 1900-1200 Hitit Krallığı,

M.Ö. 1190-713 Kue Krallığı (Frigler),

M.Ö. 713-660 Asur Krallığı,

M.Ö. 663-612 Kilikya Krallığı,

M.Ö. 612-333 Pers Satraplığı,

M.Ö. 333-323 Helenistik dönemi,

M.Ö. 312-1333 Selökidler,

M.Ö. 178-112 Karsunlar dönemi,

M.Ö. 395-638 Bizanslılar ve

M.S. 638 İslam devri sırasıyla Ermeni Krallığı, Mısır Türk Memlukluları, Ramazanoğulları Osmanlılar, Fransızlar tarafından işgal edilen Adana 5 Ocak 1922’de kurtarılmıştır.

    Böylece tarih boyunca on ayrı ve büyük medeniyete, 18 ayrı siyasi yapılaşmaya şahit olmuştur.

  Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltasında verimli sulak arazide kurulu Adana’nın tarihi, coğrafi konumu nedeni ile M.Ö. 6000 yıllarına uzanmaktadır. Adana, Antik Kilikya Bölgesi’nin en önemli şehirlerinden birisidir. Hititler’den Osmanlı’ya, gelmiş geçmiş birçok medeniyetlerin beşiğidir. Adını Yunan mitolojisine göre Gök tanrısı Uranus’un oğlu Adanus’dan almıştır.

   Toroslar’dan ovada geniş kıvrımlar yaparak Akdeniz’e dökülen Seyhan (Sarus) nehrinin kıyılarında kurulmuştur. Adana’nın merkezinde bulunan Tepebağ höyüğü, İnsanoğlunun yerleşik hayata geçtiği neolitik döneme aittir. Tarihi M.Ö.6000 lere kadar dayanan Dünyanın en eski yerleşim birimlerinden birisidir. Adana Kiznuwatna Krallığı’nın Merkezi iken M.Ö.1350 lerde Hitit Federasyonuna dâhil olmuştur. M.Ö. 9.yy.da Asurlular’ın M.Ö. 7.yy.da İranlıların eline geçmiştir. M.Ö. 333′ de Büyük İskender ve ordusuna ev sahipliği yapan Adana, Issos savaşından sonra Makedonyalılar’ın, İskender’in ölümünden sonra da Selefkiler’in eline geçmiştir.

   M.Ö. 1. yy. da Bölgede Eyalet valisi olarak görev yapan ünlü Hatip Çiçeron zamanında Roma devletinin hâkimiyetine giren Adana, Doğu Roma’nın en büyük ticaret merkezi olmuştur. M.S. 260’da Sasaniler’in, M.S. 4. yy. da Bizanslılar’in, 8. yy. da Abbasilerin, 10, yy, yine Bizanslılar’in, 11. yy. da Selçuklular’ın, 12. yy. da Ermeniler’in, 14.yy.da da Memlüklüler’in eline geçerek tamamen Türklerin olmuştur.

   Türk Memlük Devleti zamanında Orta Asya’dan Çukurova’ya gelen Türkler, bu verimli ve sulak topraklar üzerine yepyeni bir medeniyet kurulmasında öncülük etmişlerdir. Pyramos nehrinin adı Ceyhan, Sarus nehrinin adı ise Seyhan olmuştur.

   Adana’da 1352 yılında kurulan Ramazanoğlu beyliği 1517 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihte, Mısır seferine giden padişah Yavuz Sultan Selim, Adana’yı Osmanlı İmparatorluğuna bağlamıştır. 1535 yılında doğu seferine çıkan Kanuni Sultan Süleyman’a, 1638’de Bağdat seferine çıkan padişah lV. Murat’a, 1833’de Osmanlı devletine baş kaldıran Mısır valisinin oğlu İbrahim Paşa’ya ve ordusuna ev sahipliği yapmıştır.

I.Dünya Savaşının bitiş tarihi olan 1918’de Türkler için yen bir mücadele başlamıştır.

   31 Ekim 1918’de Adana’ya gelerek Alman mareşali LIMAN Von Sanders’den Yıldırım Orduları Komutanlığı’nı devralan Mustafa Kemal, ‘Savaş, müttefikler için bitmiş olabilir; Ama bizi ilgilendiren savaş, kendi istikbalimizin savaşı, ancak şimdi başlıyor’ diyerek, Adana’da Kurtuluş savaşının ilk işaretini vermiştir. Bu sırada düşman kuvvetleri Adana ve yöresini işgal etmeye başlamışlardır. Amaçları, Avrupa devletlerine destek veren bir Ermeni devleti kurmaktır. 1918-1919 yıllarında, işgalciler, Adana’da zulüm ve işkence uygulamışlardır. Bunca baskıya dayanamayan Adana’lılar örgütlenerek ‘Kilikya Milli Kuvvetler Teşkilatı’nı kurmuşlardır.

   5 Ağustos 1920’de Mustafa Kemal, Fevzi Bey (Çakmak) ve milletvekilleri Pozantı’ya gelerek burayı il merkezi haline getirmişler ve Pozantı kongresini yapmışlardır. 1920 Kasım ayında Fransızlar yenilgiye uğramışlar ve Fransız Hükümeti, T.B.M.M. Hükümeti’ni resmen tanımıştır. 20 Ekim 1921’de Fransızlarla ‘Ankara Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmaya uygun olarak 5 Ocak 1922’de Fransızlar, Çukurova’dan tamamen ayrılmışlardır. Bu tarihten itibaren il merkezi tekrar Adana’ya taşınmıştır.