22 Aralık 2024
Özel Mekanlar

ADNAN MENDERES ÇİFTLİĞİ – ÇAKIRBEYLİ – KOCARLI – AYDIN

Çakırbeyli çiftliği, Adnan Menderes’in annesi Tevhide Hanım’ın babası Hacı Ali Bey’e Kırım Savaşı’nda gösterdiği başarılardan dolayı paşalık unvanıyla birlikte padişah tarafından hediye edildi.
Konya’nın Bozkır kazasından gelerek Çakırbeyli’ye yerleşen Hacı Ali Bey, vefat ettikten sonra çiftlik kızı Tevhide Hanım’a kaldı. Tevhide Hanım ölünce çiftlik oğlu Adnan Menderes’in oldu. 19 yaşında yedek subay olarak Filistin Cephesi’nde savaşan Adnan Menderes, Mondros Mütarekesi’nin imzalamasından sonra çiftliğe dönüp, idaresini devraldı. O zamanlar Menderes ailesinin evi Çakırbeyli Köyü’nün içindeydi. 1926’da köydeki evden ayrılarak yeni yapılan çiftliğe yerleşti. Bu arada Adnan Menderes miras kalan 40 bin dönüm toprağın 38 bin dönümünü köylülere dağıttı. 1926’da yapılan çiftlik evi de 1950’de yıktırılıp şu andaki mevcut konak inşa edildi. Aydın Menderes babasından kalma bu evde oturamıyor. Zaman zaman çiftliğe geldiğinde, kalabilmesi için iki odalı küçük ev düzenlenip önüne tekerlekli sandalye için rampa yapılmış.
Peri masallarındaki gibi 40 gün 40 gece değil ama tamı tamına üç gün üç gece sürdü Mustafa ve Nesil’in düğünü. Düğün ahalisi ilk gün kına gecesinde eğlendi. Sonraki gün 15 dönümlük bir bahçe içindeki çiftlik evinin avlusunda coşku zirveye çıktı.
Binlerce konuk katıldı düğüne. Saz ekibinin çaldığı oyun havaları eşliğinde halaylar çekildi, zeybekler oynandı. Aşçılar üç gün önceden başladı düğün yemeğinin hazırlığına. Kazanlarda düğün keşkeği kaynadı, 500 kilo tavuk pişirildi büyük tencerelerde. Düğün pilavının üzerine etler serpiştirildi. Tekel bayisine 35 koli büyük rakı ısmarlanmıştı. 400 şişeden geriye tek dolu şişe kalmadı. Damadın babası ”Ne olur ne olmaz, Misafirlere mahcup olmayayım” diye bir o kadar da birayı hazır tuttu.
Düğün için süslenen çiftliğin avlusunu dolduran binlerce kişi o gece yedi, içti, eğlendi. Düğünden ayrılırken ”Allah bir yastıkta kocatsın” deyip, hediyelerini verdiler gelinle damada.
Üçüncü günün akşamında, çiftliğe gelemeyen iki bine yakın misafir bu kez şehirde kiralanan düğün salonunu doldurdu. 30 yaşında dünya evine giren Mustafa Koca ve eşi Nesil’in mutluluğunu paylaştı.
Yaşlısı, genci, kadını, erkeği, tüccarı, esnafı, siyasetçisi, bürokratı buluşturan üç gün üç gecelik eğlence bittikten sonra ”Düğün dediğin böyle olur” dedi herkes. Bekar delikanlılar gıpta etti, genç kızlar iç geçirdi.
Ünlü çiftliğin kahyası Mehmet Koca ayaklarını uzatıp evin önündeki tahta kanepeye ”Çok şükür bu işi de hallettik” dedi hanımına.
DOSTLUK BABADAN MİRAS
Mehmet Koca 55 yaşında. Siyasette derin izler bırakan merhum Adnan Menderes’in Aydın’daki çiftliğinin kahyası. Çakırbeyli Köyü’ndeki çiftlik sekiz yıldır ondan soruluyor. Ayağında çizmesi, başında kasketi, sert bakışlı, kavruk yüzlü kahyalara hiç benzemiyor.
Nüktedan, hoşsohbet, konuksever, ülke sorunlarıyla ilgili, az ve öz konuşan farklı bir şahsiyet. Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes’in yakın dostluğunu belli ki bu özelliğine borçlu.
Dedesi Mustafa Koca, rahmetli Adnan Menderes’le yakın arkadaş. Çocukluk ve gençlik yıllarını Çakırbeyli’de birlikte geçirmişler. Birlikte sohbet etmeyi sever, bazen güreşirlermiş. Bu dostluk uzun yıllardır çocuklarında yaşıyor. Mustafa Koca’nın 1979’daki vefatından sonra Aydın Menderes ile Mehmet Koca arasındaki arkadaşlık gelişerek sürmüş. Yaşlı kahyası ölünce Aydın Menderes çiftliği arkadaşına emanet etmek istemiş. Mehmet Koca hiç tereddüt etmeden kabul etmiş teklifi.
Koca, ailesiyle birlikte bir yandan Çakırbeyli’deki arazilerini ekiyor, bir yandan 1650 dönümlük Adnan Menderes Çiftliği’ni çekip çeviriyor. Pamuk, buğday ve mısır ekiyor. TARİŞ için pamuk tohumu yetiştiriyor. Menderesler’in çiftliği bölgede makineli tarıma geçen ilk işletme: ”Tarımla ilgili her türlü teknolojik yenilik var bu çiftlikte. İtalya’dan özel makineler getirttik.”
Aydın Menderes geçirdiği kazadan sonra daha az uğrar olmuş çiftliğe. Eski evin hemen yanına, tek katlı, rampalı özel bir ev yapılmış onun için. Geldiğinde bu evde kalıyormuş.
KÖYÜMÜZDE YETİŞTİ
Kahya Mehmet Koca 1940’larda köyden ayrılıp Ankara’ya giden Adnan Menderes’i ilk kez dokuz yaşında İzmir Fuarı’nda görmüş. O günleri anlatıyor: ”Fuar açılışını kendi yapardı. Her yıl gelirdi. Dedem elimden tutup, fuar açılışına götürürdü. Çakırbeyli ve diğer köyler günler önceden hazırlanırdı. Köylerden fuara araba kalkardı. İlk kez o zaman gördüm Adnan Bey’i. Köyde herkes saygı duyardı. Köylüye yaptıklarını öve öve anlatırlardı. Köyümüzde yetişmiş bir lideri yakından görmenin keyfini çocuk yaşta yaşadım.”
Kahya Mehmet Koca’yla, liderleri ağırladığı masada konuşuyoruz. Güveç, erişte ve salatadan oluşan öğle yemeğimizi yerken Menderes Ailesi’ni, Aydın Menderes’i, çiftliği ve Çakırbeyli’yi anlatıyor uzun uzun. ”Menderes Ailesi’nin mirasına bekçilik yaptığınız için mi bu kadar ilgi gördü oğlunuzun düğünü” diye soruyoruz. Menderes Ailesi’yle anılmaktan dolayı gurur duyduğunu anlatıyor.
”Rahmetli Adnan Bey’e olan sevgi ve saygı hálá çok büyük. Aydın Bey de mütevazı ve beyefendi kişiliğiyle çok sevilir buralarda. Düğüne bu kadar ilgi gösterilmesinde bunun büyük payı var. Eşin, dostun cemiyetlerine katılıyorum. Sağ olsunlar onlar da bizi yalnız bırakmadılar. Bu bir yıllık iki yıllık bir birikim değil. Yıllara dayanan dostluklar var. Çağırılan her ortama giderim. Kimseyi kırmam.”
Kahya Koca, 1999’da kızı Funda Koca’yı evlendirdi. Onun düğününde de büyük bir kalabalık toplandı. Oğlunun düğününün kızının düğününden daha kalabalık olacağını tahmin edip önceden tedbirini aldı. Aydın Menderes ve eşi gelemedi düğüne. Menderes kardeşleri törende rahmetli Mutlu Menderes’in İzmir’deki eşi ve oğlu temsil etti.
Öyle görkemli bir düğün oldu ki Mutlu Menderes’in oğlu Adnan Menderes bile imrendi. Kahya’ya ”Artık ben de evleneceğim. Düğünümü burada sazlı sözlü yapacağım” dedi.
DÜĞÜNÜN FATURASI 11 SIFIRLI
Aslında Mehmet Koca, oğlunu sessiz sakin bir törenle evlendirmeyi düşünüyordu. ”Gelin bu düğünü nikah yapıp bitirelim” dedi ailesine. Herkesten önce eşi Aysel Koca karşı çıktı teklife. Mehmet Koca, hálá düğünün sadesinden yana: ”Allah’a şükür, bu kadar masrafı kaldıracak gücümüz var ve bu düğünü yaptık. Ama bu usulün kalkması lazım. Herkes böyle düğün yapamaz. Daha sade olmalı bana göre. Ben işin parasında, pulunda değilim. Gençler düğüne harcayacakları parayla geleceklerini kursalar daha iyi olmaz mı? Ayrıca harcanan para tüketime gidiyor. Yatırıma giden bir para değil bu. Böyle bir düğün yaparken işin bu yönünü de düşündüm. Yoksa ne kadar görkemli olursa o kadar gurur duyar insan. Ailecek biz bu gururu duyduk zaten.” Üç gün üç gece süren düğün Koca Ailesi’ne kaç liraya mal oldu. Kahya Mehmet Koca bu soruya cevap vermek istemiyor. Israrlarımız sonucunda detaylara girmeden ”Mustafa’nın evlenmesi bana 100 milyara patladı” diyor.
ADNAN MENDERES’İN HATIRALARI HÁLÁ AYAKTA
Çakırbeyli, Aydın’ın Koçarlı ilçesine bağlı 900 nüfuslu, 250 yıllık geçmişe sahip bir Yörük köyü. Etrafı geniş arazilerle çevrili. Halk geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlıyor. Türkiye’nin en kaliteli tütün türlerinden biri Çakırbeyli’de yetişiyor. Köylüler, ”Nil’den sonra en iyi pamuk burada yetişir” diyorlar. Kaliteli pamuk ürettikleri halde para kazanamamaktan da şikayetçiler. Tepkilerini ”Dostlar alışverişte görsün kabilinden bir şeyler yapıyoruz” sözleriyle dile getiriyorlar. Köylülerden biri yöreye özgü bir deyişle anlatıyor durumunu: ”Elim hamur, karnım aç!”
Pamuğun yanı sıra mısır ve buğday da ekiliyor. Köylü yavaş yavaş hayvancılığa da başlamış. Kış mevsiminde bile yeşil bir köy. Köy evlerinin bahçelerindeki mandalina ve portakal ağaçları meyve dolu. Gelen geçen yesin diye hepsini birden toplamıyorlarmış. Toprakları gibi dağları da bereketli Çakırbeyli’nin. Köyün sırtını yasladığı Gözkayası Dağları zeytin ağaçlarıyla dolu. Çakırbeyli, Aydın’ın mesire yeri. Aydın’a 13 kilometre mesafedeki köye hafta sonları halk piknik yapmaya geliyor.
Menderes Ailesi’nin köy meydanındaki eski konağının yerinde şimdi çay bahçesi bulunuyor. Aile, evin arazisini köye bağışlayınca köylü buraya Adnan Menderes’in adını verdikleri bir park ve çay bahçesi yapmış. 1954 yılında Adnan Menderes’in başbakanlığı döneminde yaptırdığı cami de köy meydanında. Köyde genç nüfus azınlıkta. Okumak ve çalışmak amacıyla çevre illere göçmüşler.
Çakırbeyli’nin muhtarı Mehmet Demir, taşımalı eğitim yapılan köyde okulun yetmediğinden yakınıyor. Milli Eğitim Bakanı’ndan köye modern bir okul yapmasını istiyor.
BU KANAPEDE NE SİYASETÇİLER OTURDU
Çiftliğin avlusundaki tahta kanepe ve masanın Türkiye’nin demokrasi tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu söylüyor Mehmet Koca. Süleyman Demirel’den Hüsamettin Cindoruk’a, Tansu Çiller’den Besim Tibuk’a kadar siyasete yön veren politikacılar oturmuş bu koltuğa.
50 masada yemek servisi yapıldı
670 kilo et, 250 kilo balık, 200 kilo tavuk, iki bin beş yüz adet ekmek, 15 çeşit sıcak, 20 çeşit soğuk meze ve yüzlerce şişe içki servisi yapıldı. Yemekleri özel olarak tutulan aşçılar pişirdi. Damadın annesi Aysel Koca ve halası Zühriye Yılmaz, Çakırbeyli Köyü’nün kadınlarıyla birlikte aşçılara yardım etti.
DÜĞÜN MÖNÜSÜ
Et kavurması
Pilav
Sarma
Keşkek
Kuru fasulye
Yuvarlama
KAYNAK: HÜRRİYET HABER

Bir yanıt yazın