22 Aralık 2024
Ören Yerleri

ASLANKAYA – FRİG VADİSİ – AFYONKARAHİSAR

    Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesi, Döğer Kasabası’nın 4 km güneydoğusunda, Üçlerkayası Köyü arasında bulunan Emre Gölü kıyısındadır. Aslankaya, yüksek bir kayanın güney yüzü, dikey kesilmiş üçgen çatılı bir tapınak cephesidir. Üçgen çatının kiriş boşluklarında karşılıklı iki sfenks (insan başlı aslan), ana cephede niş içinde iki aslan arasında Kibele bulunmaktadır. Ana cephe geometrik desenli kabartmalarla süslüdür. Anıtın iki yan yüzleri de kesilmiş, kuzey yanına kükremiş ve iki ayağı üzerine şaha kalkmış bir aslan yapılmıştır.

     Anıt, 1884 yılında W.M. Ramsay tarafından keşfedilmiştir. Sivri kaya bloğunun yan yüzleri kesilmiş ve düzeltilmiştir. Arka ayakları cepheye bakan aslan kabartması sağ tarafa oyulmuştur. Sol tarafta aslandan çok daha küçük boyutta dört ayaklı bir hayvanın tasviri yer almaktadır. Hasar nedeniyle hayvanı tespit etmek zordur; farklı araştırmacılar bunu bir aslan, grifon veya sfenks olarak tanımlar.

      Çatıdaki merkezi sütunun her iki yanında iki kanatlı sfenks simetrik olarak tasvir edilmiştir. Anıt ilk keşfedildiğinde, ana kirişte bir Paleo-Frigce yazıt görülüyordu. Soldan sağa doğru yazılmıştır. Hava koşulları sebebiyle yazıt artık okunmaz hale gelmiştir. Çatının altındaki ana cephe geometrik desenlerle süslenmiştir. Sol ve sağ duvarlardaki nişin içinde, iki açık kapı kanadı görünümlü kabartmalar vardır. Sağ kanattaki kapı milleri ve sürgü, ahşap kapılar gibi modellendiklerini gösteriyor. Nişin ortasındaki yüksek kabartma heykel büyük olasılıkla bir ana tanrıça Matar tasviridir. Ana tanrıçanın iki yanında aslan kabartmaları vardır.

    Tüf kayaya yapılan kabartmalar, anıtın altındaki kumtaşı tabakasında kesilmiştir. Tüften daha yumuşak ve daha az dayanıklı olan bu katman, zamanla aşınmış ve anıtın altında yatay bir oyuk oluşturmuştur. Mevcut haliyle anıt yerden 3 m yükseklikte kalmaktadır. Haspels’e göre anıtın alt kısmı yarım kalmıştı. Tüfekçi-Sivas, aşınmış kumtaşı tabakasının, anıtın önünde orijinal olarak bir merdiven yapısına sahip olabileceğini öne sürüyor.

     Anıt, kendine özgü kapı tasarımı ve zengin kabartmaları ile Frig kaya cepheleri arasında özel bir yere sahiptir. Maalesef hazine avcılarının yaptığı yıkım, havanın neden olduğu erozyondan çok daha fazlasıdır. Ana tanrıça kabartması, niş çerçevesinin sağ kısmı ve cephe duvarının bir kısmı dinamit ile patlatılarak tahrip edilmiştir. Anıt, MÖ 6. yüzyıl ortalarına tarihlenmektedir. Kapı aralığı ile yan parçaları birlikte 6.80 metre ve 2 misli yükseklikte çok heybetli bir anıttır.

Kaynak: Kültür Envanteri