AZİZ DİMİTRİS KİLİSESİ – GÜLŞEHİR / NEVŞEHİR
Gülşehir’in Çalışanlar Mahallesi’nde bulunan “Aziz Dimitris Kilisesi”nin 1902 yılında Gülşehir’de yaşayan Rumlar tarafından yapıldığı bilinmektedir. Önceki dönemlerde kayaların kazılmasıyla yapılan kiliselerden farklı olarak, “Aziz Dimitris Kilisesi” kesme blok taşlar ile yapılmıştır ve döneminin büyüsünü yansıtan bir yapıdır.
Aziz Dimitrios, zengin bir ailenin çocuğu olarak 260 yılında Selanik’te dünyaya geldi. İlk eğitimini ailesinden aldı. Genç yaşa varıldığında memleketine asker olarak hizmet etmek istedi. İnançlı, zeki ve cesur bir insan olduğundan da kısa bir sürede komutan makamına ulaştı. O dönemde Hıristiyanların baş düşmanı olan Dioklitianos Roma Kralı idi ve Anadolu sorumlusu ise damadı Maksimianos idi. Maksimianos azizin özelliklerini gördüğünde Hıristiyan olduğunu bilmeden onu Selanik’e Dük olarak atadı. Aziz bu makama ulaştığında, korkusuzca Hıristiyanlığı askerlerine öğretiyor ve onlara putların sahte ve insan işi olduğunu anlatıyordu. Birçok asker, azize eğitimi almak için gidiyordu. Kısa zaman içerisinde birçok kişi putperestlik tuzağından kurtularak Hıristiyan oldu.
Bir gün putperestlerden bir kaçı Maksimianos’a giderek azizin putlara karşı konuştuğunu, tek ve gerçek bir Tanrı olduğunu anlattığını bildirdiler. Maksimianos bundan emin olmak için de bütün üst düzey komutanlarını putlara tapınmaları için davet etti. Azizin tapınağa gelmeyi reddettiğini görünce onu yargılamak için karşısına getirilmesini emretti.
Maksimianos neden putlara tapınmaya çağırdığında gelmediğini, reddettiğini sorduğunda Dimitrios: Efendim hiçbir zaman senin emirlerinden dışarı çıkmadım ve hiçbir zaman senin büyüklüğünü küçümsemedim. Ancak inancıma daha sadığım çünkü o, benim ve bütün insanlığın kurtarıcısıdır. Bu yüzden sizin sahte tanrılarınıza tapınmayı reddettim. Diye cevap verdi.
Maksimianos bu sözlere kızarak azizin, her yerde pis bir koku ve kirli su olan karanlık bir odaya kapatılmasını emretti. Dimitrios hapishanede yaklaşık bir sene kaldı. Her gün Tanrı’ya şükrediyor ve sevinç dolu dua ediyordu. Bütün bu zamanda öğrencileri ziyaretine geliyor, o da onları eğitiyordu.
O yıllarda Selanik’te gerçekleştirilen teke tek dövüşlerde Dimitrios’un öğrencilerinden Nestoras hiç yenilmemiş olan Lieos ile karşılaştı ve tek darbeyle O’nu öldürdü. Bunu Hıristiyanlığın putlara karşı bir zafer olduğunu düşünen Maksimianos önce aynı kılıçla Nestoras’ı öldürdü. Ardından Dimitrios’un da öldürülmesini emretti. Askerler zindana girdiklerinde aziz sağ kolunu kaldırarak onu kılıçlamalarını bekledi. Askerler azizin karnının yan tarafına indirdikleri kılıç darbeleriyle azizi öldürdüler. Dimitrios’un bedenini Hıristiyanların gömüldüğü yere gömdüler. Ama o zamandan beri mezarının içerisinden muhteşem bir koku yayılmaya ve muhteşem kokulu bir su akmaya başladı. 1896 da Gülşehir (Arapsun) de yapılan bu kiliseye O’nun aziz hatırasına ithafen ismi verilmiştir.
Bahçede bulunan kuyuda O’na ait su, aziz beden ve ruhunu arıtması niyetiyle içilmektedir.
Bu kilise 27.Nisan.2011 tarihi itibariyle Gülşehir Belediyesi’ne tahsis edilmiştir. Kilisenin bahçe ve çevre düzenlemesi yapılmış, güzel bir görüntü elde edilmiş ve turizmin hizmetine açılmıştır. Kilisenin olduğu alan ve kilise temiz ve bakımlı bir durumdadır. Daha tam olarak restorasyonu bitirilmemiş ama görünüm olarak bakımlı ve temiz bir durumdadır. En azından bu tarihi esere sahip çıkılmıştır.
KAYNAK: GÜLŞEHİR. ORG .TR