KIRKGÖZ HAN KERVANSARAY – ANTALYA
Antalya-Burdur güzergâhında ve Kırkgöz mevkiindedir. 2009 yılında onarımı tamamlanan Kırkgöz Han, hâlihazırda turistik tesis olarak kullanılmaktadır. Kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen bir oturum alanı üzerine oturan han, geniş bir avlu etrafında sıralanan mekânları ve kapalı/barınak bölümüyle iki yapı kütlesi halinde inşa edilmiştir. Hanın dış cephe duvarları, cephe yüksekliğine varan ve dışa taşkın kütleler halinde tasarlanmış kare prizmal formlu payanda ve köşe kuleleri ile desteklenmiştir.
Güney cephesinin ortasındaki taçkapısı, cephe duvarlarını aşarak yükselen dışa taşkın yatay dikdörtgen prizmal bir kütle halinde tasarlanmıştır; işlenmeden yalın olarak bırakılmış enli bordür ve silmelerle yanlardan ve üstten kuşatılan sivri kemer gözü halinde cepheye açılan bir eyvandan ibarettir.
Taçkapının basık kemerli kapı açıklığı vasıtasıyla ulaşılan sivri beşik tonoz örtülü giriş eyvanıyla dahil olunan dikdörtgen planlı avlu, etrafı kapalı ve yarı açık mekânlarla çevrili geniş bir alandır; doğu ve batı kenarlarında, karşılıklı olarak, kare planlı ayaklara oturan ve sivri kemerlerle birbirine ve duvarlara bağlanarak avluya açılan çift sıralı bir revak kuruluşu yer alır. Avlunun kuzey-batı ve kuzey-doğu köşesindeki karşılıklı iki mekân, sivri beşik tonoz örtülü birer odadır. Avlunun güney kanadında ve taçkapıya iki kenarından bitişik iki oda, doğu-batı yönünde uzanan sivri beşik tonozlarla örtülüdür.
Hanın onarımı sırasında, avlunun ortasında ve zemin kotunun altında bir sarnıcın ağız kısmı ortaya çıkartıldığı gibi, avlunun güney-doğu köşesinde de bir seramik fırınının kalıntılarına tesadüf edilmiştir.
Avlunun kuzey kanadında ve cephenin ortasındaki basık kemerli bir kapı açıklığıyla dahil olunan kapalı/barınak bölümü, doğu-batı yönünde uzanan ve sivri beşik tonozla örtülü mütemâdi bir mekândır; tonoz karnı, kuzey-güney yönünde uzanan altı sivri kemerle takviye edilmiştir.
Avlu taçkapısındaki altı satırlık kitâbesinde ribat olarak nitelendirilen yapının bânîsinin, İsmetü’d-Dünyâ ve’d-Dîn olduğu bilinmektedir. Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan’ın oğlu Mugiseddîn Tuğrul Şâh’ın kızı olan İsmetü’d-Dünyâ ve’d-Dîn’in, Uluborlu’daki Alâeddîn Camii’nin kuzey kapısında iken 1909’da vuku bulan yangın sonrasında yerinden alınarak Halk Eğitim Merkezi’ne taşınan mermer üzerine sülüs hatla yazılmış 1232 tarihli inşa kitâbesinde de bânî olarak adının geçtiği bilinmektedir. Kırkgöz Hanı kitâbesinde, yapının, Selçuklu Sultanı II. Gıyâseddîn Keyhüsrev zamanında (M. 1237-46) inşa edildiği belirtilmiş olmakla birlikte, kitâbenin tarih ihtiva eden son satırında sadece onüç yazılıdır. Söz konusu kitâbe, Sultan II. Gıyâseddîn Keyhüsrev’i, daha önceki Selçuklu hükümdarlık alâmetleri arasında hiç görülmeyen taç, sancak ve kuşağın sahibi olarak tasvir ettiği gibi, aynı zamanda, inşa edilen ribatın işlevinin, ilk kez, doğudan batıya seyahat edenlerin misafir edileceği bir yer olarak belirtilmiş olmasıyla da özgün ve eşsiz bir örnektir.
Kaynak: Konya Selçuklu Belediyesi
KIRKGÖZ HANI – Sayın R. Eser GÜLTEKİN
Antalya’ya 30 km uzaklıkta bulunan han, Antalya-Burdur karayolundan 500 m içeride bulunmaktadır. Anadolu Selçuklu döneminde, Antalya’yı kuzeye bağlayan kervan yolunun Evdir Han’dan sonraki menzili Kırkgöz Han’dır.
Yapım Tarihi 1237–1246
KİTABE
Avluya geçit veren taçkapının basık kemerli girişi üzerine yerleştirilmiş, mermer üzerine Arapça altı satırlık kitabesi mevcuttur.
VAKFİYE Yapıya ait vakfiye bulunamamıştır.
BANİSİ VE HAYATI Alâeddin Keykubad’ın Mahperi Huand Hatun’dan olan oğlu II. Gıyaseddin Keyhusrev Kırkgöz Han’ın baniliğini üstlenmiştir.
ONARIMLAR VE BUGÜNKÜ DURUMU
Aynı güzergahta yer alan diğer hanlardan oldukça iyi günümüze ulaşan yapı, günümüze olduğu gibi ulaşmış denilebilir. Osmanlılar döneminde de onarım gören yapıda gerçekleştirilen son restorasyon 2008 yılı içerisinde tamamlanmıştır. Döşemealtı Belediyesinin isteği üzerine Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen restorasyon sırasında yapının derzleri elden geçirilmiş ve tahrip olan taşları yenilenmiştir.
MİMARİ TANIM
Kuzey-güney doğrultusunda gelişim gösteren, açık avlulu ve kapalı mekana sahip han dikdörtgen bir plana sahiptir. Fakat yapının kapalı mekan kurgusu; Zazadin Han, Tuzhisar Sultan Han’da karşımıza çıkan kapalı mekan kurgusundan oldukça farklıdır. Kırgözhan’ın kapalı mekanı Şarapsa Han’ın plan kurgusu ile benzerlik göstermektedir. Kırkgöz Han’ın avluya geçit veren taçkapısı güney cephenin ana ekseninde konumlandırılmıştır. Taçkapı sonrasında giriş eyvanından sonra avlu mekânına geçilmektedir. Giriş eyvanının iki yanında girişleri kuzeye açılan beşik tonoz örtülü iki dikdörtgen planlı oda yer alır. Avlu mekânında bulunan diğer iki oda da avlunun kuzeybatı ve kuzeydoğu köşelerinde yer alır. Avluda yer alan odalar haricinde bu bölüm batı ve doğuda revaklarla çevrilmiştir. Hanın kapalı mekânı avlunun kuzeyine yerleştirilmiştir. Doğu-batı yönünde uzanan mekân, beşik tonozla örtülmüştür. Kapalı bölümün güney ana eksenine yerleştirilen kapı ile iç mekana geçiş sağlanır.
Giriş eyvanının iki yanında, avlunun kuzeybatı ve kuzeydoğu köşelerinde yer alan odalara geçişi sağlayan kapılar sivri kemerlidir. Avluyu batı ve doğu taraftan çeviren sivri kemerli revaklar iç kısımda doğu-batı doğrultusunda atılan iki kemerle oluşturulmuştur. Kaval silme ile çevrelenen, basık kemerli bir kapıdan geçilerek ulaşılan kapalı bölümün iç mekanı sade bir görünüme sahiptir. Doğu-batı doğrultusunda uzanan sivri beşik tonozu kuzey-güney yönünde atılan altı sivri kemer desteklemektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLER
Yapının genelinde görülen sadelik cephelere de hâkimdir. Moloz taş örgülü beden duvarları dört cihette payandalarla hareketlendirilmiştir. Taçkapının bulunduğu güney cephe, yapının ana cephesi konumundadır. Kapalı mekanı örten beşik tonoz oldukça yüksek tutulmuştur.
MALZEME VE TEKNİK
Yapının taçkapısında, revaklardaki kemerlerde düzgün kesme taş kullanılmışken beşik tonozlarda ve beden duvarlarında moloz taş kullanılmıştır. Yapının kitabesinde de mermer malzeme tercih edilmiştir.
SÜSLEME ÖZELLİKLERİ
Yapıda herhangi bir tezyinat unsuruna rastlanmaz.
TARİHLENDİRME
Günümüze ulaşan kitabenin bazı bölümleri tam okunamamakla birlikte yapının II. Gıyaseddin Keyhusrev’in saltanat yıllarında, bu sultan tarafından inşa ettirildiği bildirilir.
DEĞERLENDİRME
Günümüze oldukça iyi durumda ulaşan yapı, karma plana sahip olmasına rağmen kapalı mekânın kurgusu ile oldukça ilginçtir. II. Gıyaseddin Keyhusrev döneminde inşa edilen yapı günümüzde Döşemealtı Belediyesi’nin gayretleri ile turizme kazandırılmıştır.
KAYNAKÇA
DEMİR, Ataman, “Anadolu Selçuklu Hanları. Kırkgöz Han”, İlgi,54, 1988, s.17-20.
DURUKAN, Aynur; “Selçuklular Döneminde Ticaret Hayatı ve Antalya”, Antalya III. Selçuklu Semineri Bildirileri 10-11 Şubat 1989, Antalya Valiliği, Antalya, 1989, s.51-59.
ERDMANN, Kurt, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, Berlin, 1961.
ERTEN, S. Fikri; Antalya Vilayeti Tarihi, İstanbul, 1940.
TAŞKIRAN, Zehra Fürüzan; “Antalya Çevresinde Yer Alan Selçuklu Hanlarından Evdir Han ve Kırkgöz Han”, Antalya 1. Selçuklu Eserleri Semineri 22-23 Mayıs 1986, Antalya Valiliği, Antalya, 1986.