İSMAİL BEY HANI (KURŞUNLU HAN) – KASTAMONU
Candaroğulları Beyliğinin son hükümdarı ve Fatih Sultan Mehmet’in dayısı Kemalettin İsmailbey tarafından 1443-1461 yılları arasında yaptırılmıştır. Kastamonu’da, Aktarlar Çarşısında bulunan bu hanın kuzey ve güneyinde olmak üzere iki kapısı vardır.
İsmail Bey Hanı: Candaroğulları Beyliği döneminde kervanların konaklaması amacıyla Kastamonu’da yapılan bir diğer han, İsmail Bey Hanı’dır (Şekil 6). Nasrullah Meydanı’nın batısında Aktarlar Çarşısı’nda bulunmaktadır. Kitabesi olmayan hanın banisi Candaroğlu İsmail Bey’dir. İsmail Bey’in Kastamonu’daki külliyesi için tanzim ettirdiği H.865, M.1460-1461 tarihli vakfiyesinde külliyenin vakfı için ayrılan mal ve mülk arasında “Kastamonu merkezinde Attarlar Çarşısında” inşa ettirdiği bu yapının adı da zikredilmektedir
İsmail Bey Hanı, kareye yakın dikdörtgen planlı ve iki katlı, tek avlulu plan tipindedir. Hanın asıl girişi kuzey cephesinin ortasından açılmış yuvarlak kemerli kapıdır. Bunun haricinde, sonradan açıldığı anlaşılan güney cephesindeki basık kemerli, dikdörtgen çerçeve içinde kesme taşlarla oluşturulan dar bir kapıdan da hana giriş yapılabilmektedir.
Han, ilk olarak 1721 yılında onarılmıştır (Kastamonu Şeriyye Sicil Defterleri). Han, daha sonra ise 1756 yılında onarılmıştır (Gökoğlu, 1952). Zamanında hanın tonozlarının üstü kurşunla kaplı olduğundan, kurşunlu han ismini almıştır. Zamanla kurşunlar sökülmüş ve yerlerine sac kaplanmıştır. 1943 depreminde harap olan hanın sac kaplamaları sökülmüş, 1946 yılında ayaklar arasındaki kemerleri ve üst kat örtüsünün kurşunları yenilenmiştir (Gökoğlu, 1952). 1951 yılında üst katı onarılan han, 1972 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.
Günümüzde yapılan restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından otel ve restoran olarak hizmet etmek üzere 20 yıllığına özel bir şirketin işletmesine verilmiştir. Bu uygulama sayesinde han, kullanılarak daha sağlıklı korunması sağlanmıştır. Kastamonu şehri hanları, bir avlu etrafını çeviren revaklar ve bunların gerisindeki mekânlardan oluşan genel şema ile Anadolu Selçukluları’ ndan geçerek Büyük Selçuklu, Gazneli ve Karahanlı devrine kadar gelen bütün Türk Han mimarisine hâkimdirler. Ana plan şeması, geleneksel bağlı, ancak bu bağlılık eskinin tekrarlanması şeklinde olmamıştır. Aldıkları etkileri kendi bünyeleri içinde eriterek yeni ve gelişmiş bir mimari anlayışı ortaya koymuşlardır. Karahanlı, Gazneli, Büyük Selçuklu dönemlerine ait hanların revaklı bir avlu etrafında kurulu şemaları temel olarak korunmuş ancak sadelik ve gelişmiş fonksiyonel bir plan anlayışı ön plana geçmiştir.
Osmanlının ilk dönemlerindeki mimari olgunluk, bu dengeli plan tipinin 19. yüzyıl ortalarına kadar Kastamonu’da da devam etmesini sağlamıştır. Bu dönemlerde Kastamonu şehir hanları mimarisinde düzgün form arayışı kaybolup, arsaya veya yola göre formlar ortaya çıktığı görülmektedir. Yanık Han örneğinde bu durum açıkça görülmektedir. Bu dönem Kastamonu hanları genellikle avlulu ve revaklıdır. Osmanlının diğer yörelerinde olduğu gibi han mimarisinde sadelik özelliği, Kastamonu hanlarında da kendini göstermektedir. Kale fonksiyon ve görünüşünden uzaklaşılarak yapıların dışla bağlantıları artmış ve cephelere dükkânlar yerleştirilerek ticari yön gelişmeye başlamıştır. Kapısı doğrudan doğruya avluya açılan bir han görülmez, giriş avluya daima tonozlu bir geçitle bağlanır.
Kaynak: ARTIUM