3 Ekim 2024
Camilerin Bölümleri

MİNARE BÖLÜMLERİNDEN GÖVDE

BURMA GÖVDELİ MİNARELER

     Gövde yapıları itibariyle burmalı olarak yapılan bu minareler aynı zamanda camilerin de bu isimle anılmalarına sebep olmuşlardır.

BURMALI MİNARE CAMİİ – AMASYA

   Anadolu Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin II. Keyhüsrev zamanında, Veziri Necmeddin Ferruh Bey ve kardeşi Haznedar Yusuf Bey tarafından 1237-1247 yılları arasında yaptırıldığı sanılmaktadır. Ancak, Yapının inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Caminin bitişiğinde Ferruh Bey’in mezarı bulunduğu için, camiyi yaptıranın da Ferruh Bey olduğu tahmin edilmektedir. Damadı İzzeddin Mehmed Pervane Bey de 1300 yılında vakıflarını tanzim etmiştir.

BURMALI CAMİİ – UŞAK

    Pir Hasan Hüsameddin Uşşaki Hazretlerinin imamlık yaptığı camidir Uşak Burma Camii. Evliya Çelebi’nin not ettiği kitabe tarihine göre: Burma Camii miladi 1570 Hicri 980 yıllarında yapılmış. (Ulu Camiden 158 yıl sonra) olup 430 senelik bir tarihe sahiptir.

    Evliya Çelebi Uşak’ı ziyaretinde: (…ve Hacı Mustafa Camii Kıble babı üzere tarihi şudur. ”Beni Hazel Cumatüşşerif ve mevazuu Latif EL-Hac Mustafa Bin Hacı Hasan garerullah Liseyyi atihi, ”diye bu camiden bahseder.) Kubbeli kubbesi kurşun kaplamalı, minaresi burmalı olduğundan bu ismi almıştır. Evliya Çelebi Ulu Camii ve Burma Cami’den bahsederken; “Bu iki Cami’nin cemaati gayet boldur” diye yazar. 1867 ve 1922 yıllarında iki defa yangın gören camii 1922-1968-1988 yıllarında tamirat görmüştür.

ÜÇ ŞEREFELİ CAMİ – EDİRNE

  Üç Şerefeli Camii 1443-1447 arasında, Sultan II. Murat yaptırmıştır. Cami Osmanlı sanatında erken ile Klasik dönem üslubu arasında yer alır. Burada, ilk kez uygulanan bir planla karşılaşılmaktadır. 24 m. çapındaki büyük merkezi kubbe, ikisi paye, dördü duvar payesi olmak üzere altı dayanağa oturur. Yanlarda daha küçük ikişer kubbe ile örtülü kare bölümler vardır. Yapı, bir yenilik olarak, enine dikdörtgen bir yapıdır.

Dört Minare Dört Ayrı Özellik ve Eşi Bulunmayan bir Kapı

Dört minaresinin biri üç, biri iki, ikisi birer şerefeli olup; baklavalı, şişhaneli, çubuklu ve burmalı motif üsluplarıyla bezenmiştir.

Camiye adını veren üç şerefeli minare, Selimiye yapılana kadar minarelerin en büyüğü kabul edilirdi. Külahıyla birlikte 76 m. olup, merdivenindeki toplam basamak sayısı 203’tür.

Şerefelerine üç ayrı yoldan çıkılır.

Bu tarzıyla bir ilktir ve birinci merdiven bir ile üçüncü şerefeye, ikinci merdiven ikinci ile üçüncüsüne, üçüncü merdiven ise; doğrudan üçüncü şerefeye götürür.

Üç Şerefeli’nin bir başka özelliği; camisiyle birlikte kesme taş kullanılarak yapılan ilk minare oluşudur.

Baklavalı minare Fatih Sultan Mehmet döneminde yaptırılmıştır.

Fatih Sultan Mehmet bu minareyi Peykler Medresesini yaptırırken ekletmiştir.

Kuzeybatıdaki tek şerefeli olan minare 1610 yılında Sultan I. Ahmet tarafından; Burmalı minare ise Sultan II. Mustafa tarafından yaptırılmıştır.

Caminin ilk ve asıl minaresi Üç Şerefeli’dir.

Üç Şerefeli Caminin kapısı özgün durumuyla neredeyse cami kadar ün yapmıştır.

BURMALI MESCİD CAMİİ – İSTANBUL

Burmalı Mescid Camii, İstanbul’un Vefa semtinde bulunan camidir. Osmanlı Devleti’nin Mısır kadısı olan Emin Nureddin Osman tarafından cami girişindeki kitabeye göre 1540 yılında yaptırıldı. Minaresinin yivli görüntüsü nedeniyle “Burmalı” olarak anılmaktadır.

DOĞANBEY CAMİ –TİRE

İzmir ili Tire ilçesinin Kayalık Mevkii’ndeki tepelerden biri üzerinde bulunan bu cami, Aydınoğulları döneminde 1384 yılında Doğan Bey tarafından yaptırılmıştır.

  Cami duvarları iki sıra tuğla, iki sıra taştan örülmüştür. Ayrıca pencere üstleri ile son cemaat yerinin kemerleri tuğladandır. Kubbenin dış örtüsü ise büyük ölçüde taş levhalarla kaplanmıştır.

   Cami içerisinden girilen minare doğu cephesindedir. Gövdesi oldukça küçük olduğundan Güdük Minare olarak da tanınmaktadır. Minarenin kaidesi taş ve tuğladan örülmüş, üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli minare oturtulmuştur. Minare gövdesi tuğlalarla helezonik sıralar halinde hareketlendirilmiştir. Gövdenin üst kısmı sonraki dönemlerde yenilenmiştir.

GEDİK AHMET PAŞA (İMARET) CAMİİ – AFYONKARAHİSAR

   Günümüzde mevcut olmayan, ancak ilk yapıldığında külliye içinde yer alan imaret nedeniyle, halk arasında daha çok “İmaret Camii” ismiyle bilinmektedir. Hamam, medrese ve camiden oluşan bir külliyenin parçası olan cami, Fatih Sultan Mehmed Han’ın sadrazamlarından, Gedik Ahmet Paşa tarafından, 878 – 879 yılları arasında yaptırılmıştır (Aygen, 1973: 28). Karaman seferi sırasında inşa edilmiş olan binanın mimarı Ayaz Ağa’dır

   İlk inşa edildiğinde şehir merkezine mesafeli olması nedeni ile eleştiri odağı olan yapı, günümüzde şehrin ortasında kalmıştır (Aygen, 1973: 30). Gerek ölçeği, gerek konumu ve gerekse tarihi değeri nedeniyle Afyonkarahisar İl Müftülüğü ve yerel yönetim tarafından “Merkez Camii” olarak nitelendirilmektedir.

   Tek şerefeli minaresi, aralarına lacivert çiniler yerleştirilmiş olan yivlerle süslenmiştir

Cami ile ilgili en ilginç bulgulardan birisi, 1792 yılında yaşanan bir depremden sonra gerçekleştirilen tamiratla, 147 yıl sure ile hiç bakım görmeden 1939 yılına erişmiş olmasıdır. Gedik Ahmet Paşa (İmaret) Camii, Bursa üslubu ile klasik üslup arasında geçiş örneği olarak mükemmel bir eserdir.