CAMİLERİN BÖLÜMLERİNDEN MİNBER
MİNBER NEDİR
Minber: (Arapça:منبر) Üzerinde hutbe okunan, merdivenli yapıdır.
Genel olarak mimari açıdan cami içerisinde mihrabın sağ tarafına denk gelecek şekilde inşa edilmektedir. İmamın, özellikle cemaate yüksekçe bir yerden hitap edebilmesi için merdivenli biçimde tasarlanmış cami içi bütünleyici yapıdır. Minber; ahşap, mermer, tuğla gibi maddelerden yapılabilir.
İmam hutbeyi merdivenin basamakları üzerinde okur. Merdivenli yapıda, imamın sesini cemaate duyurabilmesi amaçlanmıştır. İmamın minberden cemaate o güne ilişkin olarak hitap etmesine hutbe denilmektedir.
Bazı camilerde minberin karşısına denk gelecek biçimde veya caminin sol kısmında bulunacak şekilde müezzin mahfili bulunmaktadır. Minber kelimesi “yükselme; yükseltme” anlamlarındaki nebr kökünden türemiştir. “kademe kademe yükselerek çıkılan yer” demektir.
MİNBER’İN TARİHİ
Hz. Peygamber’in Medine’de inşa ettirdiği Mescid-i Nebevi’de, önceleri bir minber bulunmuyordu.
Cemaatin çoğalması nedeniyle Hz. Peygamber (s.a.v)’in ders ve hutbelerinin daha rahat duyulabilmesi için, Hicretten yedi yıl kadar sonra ilk minber yapıldı. Hz. Peygamber o zamana kadar bir hurma kütüğüne yaslanarak ve kerpiçten yapılmış bir set üzerine çıkararak hitap ediyordu.
İlk minber Hz. Peygamber’in ashabıyla istişaresinden sonra isteği üzerine bir kadının marangoz olan kölesi tarafından yapılmıştır.
Ustanın adıyla ilgili farklı rivayetlerden, minber yapımıyla bir kaç kişinin ilgilendiği anlaşılmaktadır.
Ahşap olan ilk minber, Medine’den Şam tarafına doğru dokuz millik bir mesafede bulunan ormandan kesilen ılgın ağacından yapıldı. Minber iki basamak ve üst tarafında bir oturma yerinden ibaretti. Mescidde yerine konulup, Allah Rasulünün üzerine ilk çıkışında, daha önce yaslanarak hitap ettiği hurma kütüğünden bazı inilti sesleri duyuldu. Hz. Peygamber, hurma kütüğünü eliyle okşayınca inleme sesi kesildi.
Bu olay, Ashabın huzurunda cereyan ettiği için pek çok kimse tarafından rivayet edilmiştir.
Hicri 132 yılından itibaren Mısır’da eyalet camilerine minberin konulmasıyla minber, bütün cuma camilerine yayıldı.
Ahşap ve mermer işçiliğinin en güzel örneklerini teşkil edecek minberler yapıldı. Ahşap minberlerin en eski örneği Keyravan Camii minberidir. Kurtuba’daki Hakem II minberi kaynakların verdiği bilgilere göre çok değerliydi.
Anadolu’da en eski minber Konya Alaaddin Camii’nin ahşap minberidir. Kendisinden sonrakilere örnek teşkil etmiştir.
Selçuklu taş minberleri ise kötü tamirler sonucu özelliklerini yitirmişlerdir. Osmanlılar döneminde mermerden yapılan minberler yaygındır.
Cuma ve bayram günlerinde hatibin üzerine çıkarak hutbe okuduğu kürsünün, minberin, günümüze ulaşabilen en erken örneği K.Afrika Kayravanda yapılan ahşap minber abanozdan yapılmış olup onyedi basamaklı merdivenle çıkılan, giriş kapısı ve tacı olmayan bir mihraptır.
Bitki motifleri ve geometrik şekillerle süslenen minberler camiin iç süslemesi ve mimari üslubuyla bir bütünlük arz etmektedir.
Günümüzde minberler beş, yedi, dokuz veya daha fazla basamaklı olur. İmam, genellikle yedinci basamakta durur. Ancak bu durum, camiin ve dolayısıyla minberin büyüklüğüne göre değişir.
Kaynak: wikipedia.org