25 Nisan 2024
Camiler

TARİHİ ŞABAN AĞA CAMİİ – STRATONİKEİA – YATAĞAN / MUĞLA

Osmanlı dönemine ait Şaban Ağa Camii, Muğla’da bulunan Stratonikeia Antik Kenti’nde yer alıyor. Şaban Ağa Camii, yakın zamanda restore edilip ibadete açılmıştır.

  Cami Köy Meydanı’nın batısında, Selçuk Hamamı’nın hemen kuzeyindedir. Yaptıranından dolayı Şaban Ağa Camii olarak adlandırılmıştır. Kitabesine göre 1876 (Hicri 1293) yılında yeniden inşa edilmiştir. Birçok tamirat geçirmiş olmasına rağmen, günümüze kadar sağlam gelebilmiştir. Evliya Çelebi’nin bahsettiği Tabakhane Camii/Sulu Camii olarak bilinen yapının olduğu yere inşa edilmiş olmalıdır. Ayrıca Hilair’in gravüründe burada üzeri kubbeli, tek şerefeli minaresi olan bir caminin varlığı görülmektedir.

   Camii’nin kuzeye açılan girişinde, sekiz ahşap sütunla desteklenmiş ahşap tavanlı bir revak şeklinde “son cemaat mahalli” bulunmaktadır. Dörtgen bir plan şeması olan camii, 14,80×14,80 m ölçülerinde kare bir harim kısmına sahiptir. Caminin içerisi dört duvara yerleştirilen 16 pencere ile aydınlatılmaktadır.

 Stratonikeia Antik Kenti Dünyanın en büyük mermer kentleri arasında gösterilen, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan 3 bin yıllık bir yerleşim yeridir.

   Muğla’da bulunan ve Helenistik, Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserlerin bir arada olduğu Stratonikeia Antik Kenti’nde, bir yandan kazı çalışmaları yürütülürken bir yandan da Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalma tarihi yapılar yeniden canlandırılıyor.

 Bu eserler arasında olan, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de geçen ve 15. yüzyıldan kaldığı tahmin edilen Şaban Ağa Camii, Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın desteğiyle bir yıl içerisinde restore edildi.

   Kentin girişinde ziyaretçileri karşılayan tarihi hamamın yanında bulunan camide, restorasyon çalışmaları aslına uygun yapıldı. Cami girişinde ve içerisindeki tabanda bulunan sütun ve bazı yapıların üzeri camla kapatıldı.

  Stratonikeia Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, kentteki farklı dönem eserlerini ortaya çıkardıklarını, Şaban Ağa Camii’nin de kitabesine göre 1876’da yeniden inşa edildiğini, birçok tamirat geçirmesine rağmen bugüne kadar özgünlüğünü koruduğunu anlattı.

  Şaban Ağa Camii’nin, seyahatnamede bulunan Tabakhane Camii’nin yerine inşa edildiğini söyleyen Söğüt, camide sekiz ahşap sütunla desteklenmiş ahşap tavanlı bir revak olduğunu vurguladı.

Ayrıca, dörtgen bir planı olan cami, dört duvara yerleştirilen 16 pencereyle aydınlatılıyor.

  Caminin yaklaşık 150 yıl önce Şaban Ağa tarafından yaptırıldığından bahseden Söğüt, şunları söyledi:

“Burada örnek bir çalışma gerçekleştirildi. Caminin harem kısmını komple temizledik. Harem kısmının içerisinde ilk caminin minberini, mihrabını, kapısını ve penceresini tüm seviyelerde ortaya çıkardık. Sonraki süreçte Kanuni Sultan Süleyman ve Evliya Çelebi’nin buraya geldiğinde namaz kıldığı zemini hatta kitabında tarif ettiği yerleri birebir tespit ettik. Daha sonra 1912 yılında ve Cumhuriyet Dönemi’ndeki süreçlerini belirledik.”

  Söğüt, restorasyon aşamalarını caminin içerisinde cam zemin yapıp, alttan aydınlatarak gelenlere göstermek istediklerini söyledi.

  “Eski ahşap direklerin altındaki konik başlıklı sütunları da çıkararak, cam içerisinde korumaya aldık. Böylelikle Osmanlı Dönemi’nde yaşayan ecdadın nasıl korumacı olduğunu ve bu eserleri nasıl koruduklarını, onların koruması sayesinde bu eserlerin günümüze kadar nasıl ulaştığını doğrudan göstermeye çalıştık.”

  Söğüt, çalışmalar yürütülürken Evliya Çelebi’nin geldiğinde caminin altından geçen kanalı ve üzerinde oturduğu yerleri de cam altına alarak ziyaretçilere gösterdiklerini anlattı.

  Yürütülen çalışmayla bölgeyi hem antik kente gelen ziyaretçilerin istediklerinde namazlarını kılabilecekleri bir yer hem de gezebilecekleri bir alana dönüştürdüklerini vurgulayan Söğüt, “Bizim buradaki esas düşüncemiz göz bebeklerimiz Sultan Ahmet ve Selimiye’de olduğu gibi insanların hem camileri gezmelerini hem de ibadetlerini yapmasını sağlamaktı. Ramazan Bayramı’nda camide yıllar sonra ezan okunmaya başlanacak. Bayramda insanlar bu tarihi yapıda ibadet edebilecek” dedi.

   Ayrıca Söğüt, caminin girişinde bulunan sadaka taşı ve sandukanın da korumaya alındığı bilgisini verdi.

  “Osmanlı Dönemine ait bir köy camisinde hangi güzellikler, hangi mimari detaylar varsa, yazılar da dahil olmak üzere hepsini birebir yerine yerleştirdik ve koruyoruz. Ziyaretçiler buraya geldiğinde birebir bunların hepsini görebilecekler.”

  Söğüt, Stratonikeia Antik Kenti’nde gün ışığına kavuşan yapıların 3D teknolojisiyle ziyaretçileri “zamanda yolculuğa” çıkardığını, Şaban Ağa Camii’ni de olduğu haliyle hem gravür çizimleri hem de 3D ile ayağa kaldırdıklarını, ziyaretçilerin geldiklerinde bu alanları 3D ile görebileceğini anlattı.

Kaynak: İslam&İhsan

Fotoğraflar: Mustafa Gürelli