ALİ AĞA CAMİ – GÜZELHİSAR – ALİAĞA / İZMİR
İzmir ili, Aliağa ilçesi, Güzelhisar beldesindedir.
18. yüzyılın ikinci yarısında Güzelhisar’da daha öncekinin yerine yeni bir cami inşa edilmiştir. Önceki caminin depremden yıkılmış veya kullanılmaz hale gelmiş olduğu tahmin edilmektedir. 1763 yılında Güzelhisar’ın en önemli ve varlıklı kişisi Esseyyid Ali Ağa Mustafa Dede türbesine yakın güzel bir cami yaptırmıştır. Bugün halk tarafından Yukarı Cami olarak adlandırılan ibadethanenin gerçek adı Ali Ağa Cami’dir.
Bu cami 1943 yılında bakımsızlıktan viran hale düşünce köy halkı tarafından duvarları ve çatısı yeniden yapılmıştır. Cevat Yıldırım, caminin ön bahçesinde batı yönde geçmiş dönemde şimdiki imam lojmanı yerinde bir medrese olduğunu ileri sürmektedir. Günümüze gelinceye kadar tamirlerle ilk şekli çok değiştirilen caminin minaresi ise çok daha eski devirlere aittir. On dokuzuncu yüzyıl sonu ve yirminci yüzyıl başlarında Koca Hurşit Ağa ve ailesi caminin bakımı ile ilgilenmiş masraflarını karşılamak üzere zeytinlikler vakfetmiştir.
Ayrıca haziresi görülmeye değerdir. Köyün birçok yapısında olduğu gibi cami devşirme inşaat elemanlarıyla yapılmıştır. Kitabesine göre 18. yüzyıl ortalarında inşa edilmiş olsa da bu caminin yerinde Evliya Celebi’nin bahsettiği iki camiden biri olmalıdır. 1712 ile 1812 yılları arasında Güzelhisar ayanlık olarak yönetilmiştir. Bu cami de 1760-1780 yılları arasında Güzelhisar Voyvodası olan Seyyid Ali Ağa tarafından yaptırılmıştır. Caminin kitabesi şu şekildedir;
Kitabe ‘nin okunuşu;
Ali Ağa olup baniye cami,
Ola Darende maksudine nail,
Girer mizanına hayrat anın,
Hadisinde buyurdu Fahr-i alem,
Salat hamse kıl tarihine
Mekrah resmiki olmuş
Bu hayratdan ola hasıl meramı
Can içere ola maive makamı
Berat nesaikgile seniğin cidarı
Can içere ola garike mekanı .
(Bu – mısra kırık…….)
Sene: 1763
Günümüz Türkçesi ile şu manaya gelmektedir;
“Ali Ağa camiyi yaptırmıştır. Çok istediği amacına ulaşmıştır. Ahrette sevap iyilikler ile günahların tartıldığı anda onun bu halkın faydasına yaptığı eser, Peygamberimizin buyurduğu gibi iyilikler tarafına kaydedilir. Ali Ağa’nın camiyi yaptırmaktaki asıl maksadı ahretteki makamının ve katının istediği yerde olmasıdır. O, günahlarından aklansın, kestiği kurban yerine ulaşsın ki, onun gelecekte (ahrette) oturacağı zemin onun canının
İstediği yerde olsun”
Okuma ve günümüz Türkçesi ile açıklaması Cevat Yıldırım tarafından yapılmıştır.
Yine caminin dış duvarında yer alan inşaat sırasında devşirme olarak kullanılan Yunanca yazıtta Galatlar’dan bahsedilmektedir. Arkeolog Prof. Ersin Doğer’e göre caminin güney yüzünde pencere altında yer alan yunanca metin ve tercümesi;
“ODIMOS BROGITARON DIEOTAROS GALATON TROKMON TETRARIKSIN ARGITISENEKEN KAIESNOIAS TESEISEASTON”
“Halk, Galatların Trokmi Kabilesinin Reisi Dieotaros oğlu Brogitaros’u kendilerine yaptığı iyilikler ve hizmetler nedeniyle onurlandırıyor.”
Ersin Doğer’e göre bu yazıt Kyme’den getirilmiş olabilir. Ancak köydeki iki cami ve diğer binalarda kullanılan stel, sütun vs. ve Hasan Dede (Çamlık Tepe) parkında yer alan 2 lahit göz önünde bulundurulursa Bizans ve Roma dönemlerinden kalma yapı veya yapılardan söz etmek mümkündür.
Hazirede yer alan mezar taşlarına gelince bunlardan bazıları Esseyyid Mustafa Ağa, Zeynel Abidin Ağa, Seyyid Mustafa Ağa, Ali Ağa Zade Hasan Ağa ya aittir. İsimlere bakılacak olursa bunların Seyyid Ali Ağa’nın yakın akrabaları olmalıdırlar.
KAYNAKÇA;
1-Güzelhisar (Aliağa Çevresi İle Birlikte) adlı kitap. Yazar Cevat Yıldırım. 2017.
2-Osmanlı Tarihi adlı kitap. Yazar Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 2003.