ÇÖMLEKÇİ USTASI HEYKELİ – AVANOS – NEVŞEHİR
Kapadokya’nın El Sanatları ve Alışveriş Merkezi’ olarak tabir edilen Avanos’un merkezinde, tam da namına yakışır şekilde duran Çömlekçi Heykeli’ni göreceksiniz. Bu heykelin bir bölümünde dokuma tezgahında bir kız çocuğu ile bir kadın, diğer bölümünde ise çarkı bacakları arasına almış bir çömlekçi var. Diğer yüzeylerinde de farklı figürler ile yöreyi temsil eden dikkat çekici bir heykel oluşmuş.
ÇANAKÇI HEYKELİNİN YAPILIŞ HİKAYESİ
Metin: Mehmet KILIÇ
Yüzlerce yıllık çanakçılık geçmişi olan Avanos’u en iyi temsil edecek bir heykele ihtiyaç vardı. Özellikle yabancı turistler bu tip görsel malzemelere çok önem veriyor ve gittikleri yeri en iyi anlatan sembolleri arıyorlardı. Bu düşünceden hareketle devrin Avanos Belediye Başkanı Ahmet Çekgeloğlu ve Turizm Derneği Başkanı Osman Derin, meclis üyesi Behzat Sarıkaya’nın teklifiyle Hacı Ömer Taşkın’dan Avanos’un simgesi olacak ve her yerde temsil edecek bir heykel yapmasını isterler. O da kabul eder.
Halktan toplanan paralarla yaptırılması planlanan bu heykelin yapım ücreti ile ilgili olarak farklı bilgiler vardır. 14 Ocak 1974 tarihli “Yeni Avanos” gazetesinin haberinde 300 bin TL.ye mal olacağı söylenmesine rağmen, Hacı Ömer Taşkın ailesine bu heykeli 110 bin TL.ye yapmak üzere anlaştığını söyler. Çekgeloğlu da mimar Rasim Ökeer’e heykeli ailesinden 30 bin TL.ye alacağını ifade eder. Ancak taraflar bir mukavele imzalamamıştır. Heykelin bitimine az bir süre kalarak, 17 Nisan 1974’te Hacı Ömer Taşkın kalp rahatsızlığından vefat edince ailesi belediyeden 110 bin TL. ya da 30 bin TL. değil, 20 bin TL. alabilmiştir. Bu paranın 15 Bin TL.si Mustafa Taşkın’ın düğünü için harcanır. Kalan 5 bin TL. ile de Asya Meyve Suyu hissesi alınır.
Hacı Ömer Usta heykelin yapımına evinin bir odasında başlar. Önce en üstteki çanak yapan ustayı daha sonra da alttaki parçaları yapar. Başlangıçta düşünülmeyen elinde üzüm olan turist figürü konur. Taşkın, gündüz çanak atölyesinde çalışırken aklına gelen değişiklik ya da yenilikleri evde bulunan oğlu Hasan’ı arayarak ona yaptırmıştır. Heykelleri, Büyük Mehmet Körükçü’nün babası Yusuf Körükçü’nün bahçesinde bu iş için özel hazırlanan fırında pişirmiştir. Usta, heykelin en üstüne Avanos çanakçılarını temsil eden birini çalışırken tasvir eder. Bunu yaparken özellikle birine benzetme gibi bir çabası olmamıştır. Yalnız vücut ve bacaklarını yaparken Necati Duru’nun vücudunu örnek alır. Kendi maskını yaparken alçıya kafasını sokup çıkararak yüzünün kalıbını çıkardı. Sonra o kalıbı kullanarak kendi maskını yapar.
Çanakçı ustasının yüzünde yaşamayı seven, yaptığı işten mutlu olan bir insan ifadesi vardır. Heykelin bir yüzüne, bir halı tezgâhının önünde anne ile saçları örgülü kız çocuğu halı dokurken yerleştirilir. Buraya konulması planlanan testi motifi sonradan konulmadı. Heykelin diğer yüzünde de saçı sakalına karışmış, omuzunda bir fotoğraf makinesi, bacağında yırtık birkot pantolon, elinde bir salkım Avanos üzümü olan bir turist vardır. Konukseverliği anlatan bir Anadolulu eli de turisti el üstünde tutar. Turist Avanos’ta bulunmaktan mutludur. Eserin başka bir yüzünde ise yöresel giysiler içinde, tarlaya giden eşek üstünde bir Anadolu kadını ile heybenin içinde başı görünen bir çocuk tasvir edilmektedir. O zamanlar Avanos’ta Kızılırmak’tan serpme ağ, sal ve olta ile balık avlanmaktadır. Bundan dolayı heykelin bir yüzüne balık figürü yerleştirilse de heykeli yapan Hacı Ömer Taşkın ölünce bu figürün yerine ustanın kendi yaptığı maskı konmuştur.
Heykelin anatomik kısımlarını Hacı Ömer kendisi yaparken, ustanın önündeki yalak, vazo, çark, taban kalıbı gibi yardımcı aksesuarlara Büyük Mehmet Körükçü şekil vermiştir. Bugün Avanos’u anlatan en önemli sembollerden biri haline gelen Çanakçı Heykeli yapılış amacına ulaşmıştır. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist bu heykelin önünde fotoğraf çektirmektedir. Avanos ismi bu heykelle özdeşleşmiş ve bir marka olmuştur. Çamur sanatı olan çömlekçiliği anlatabilmek için sadece çamur kullanılarak yapılan bu heykel belki de dünyada eşi olmayan bir sanat eseridir. Yapılması kadar muhafazası da zor olan bu işi Avanoslu bir ustanın yapması ve günümüze kadar gelebilmesi bu sanatın bölgedeki köklerinin derinliğini de gösterir.
Avanoslu mimar Rasim Ökeer tarafından çizilen kaide planı 1974’te Avanos Cumhuriyet Meydanı’na yerleştirilir. Yıkılan eski PTT binasından çıkan çok güzel, işlenmiş, Karadağ’dan zamanında getirilip kullanılmış songüt taşları kullanılarak heykelin kaidesi yapılır. Songüt taşından inşa edilen bu kaideyi ve yaptığı eserlerin yerleştirilmesini Hacı Ömer Usta ne yazık ki hayatta olmadığı için görememiştir. Heykelin kaidesine yerleştirilmesinden kısa bir süre önce kalp krizi geçirerek vefat eder. Eserleri kaideye Ömer Usta’nın kardeşi Ahmet Taşkıran monte etmiştir.
Çanakçı heykeline olan ilginin artması sebebiyle yerel yönetimler bu bölgede sık sık düzenlemeler yapmıştır. Bu anlamda belki de Avanos’ta en sık düzenleme yapılan mekân bu heykelin çevresidir. Kronolojik olarak bu heykel ve etrafında çekilen fotoğraflar incelendiğinde bu değişiklik çok net olarak görülecektir. Heykelin bulunduğu alanın etrafındaki yapılar yıkılarak temizlenmiş, görsel kirlilik ortadan kaldırılmıştır. Daha önce küçük bir kasaba meydanı görünümündeki alan genişletilerek bugünkü halini almıştır. Heykeli yağmurdan ve doğanın tahribatından korumak maksadı ile üzeri sonradan kapatılmıştır. Gelen misafirlerin merak ettiği için ya da fotoğraf çektirmek maksadıyla heykelle doğrudan temas etmesi ya da hatıra olarak götürmek için heykelden bir parça koparması sebebiyle yüzeyde bozulmalar olmaya başlamıştı. Bunu engellemek için de etrafı koruyucu zincir ve taşlarla çevrilmiştir.
Bölgede el sanatları merkezi olarak tanınan Avanos’un bu algıya sahip çıkması ve bunu güçlendirecek tedbirleri alması gerekir. Bu anlamda önemli bir işlevi olan Çanakçı heykelinin korunması, çanakçılıkla ilgili yeni sembollerin yapılarak ilçenin uygun yerlerine yerleştirilmesi faydalı olacaktır.
(Kaynak: Filiz Kılıç, Mehmet Kılıç, Avanos’ta Çanak Çömlek Sanatı, Ankara 2018)