22 Kasım 2024
Camiler

LALA HÜSEYİN PAŞA CAMİİ – KÜTAHYA

Lala Hüseyin Paşa mahallesinde olan bu cami, İkinci Selim ‘in lalası Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bilindiği gibi Selim ikinci şehzadeliği zamanında (155S -1566) Kütahya’da vali olarak bulunduğu zaman Hüseyin Paşa yanında idi. Daha sonra 1566’da II. Selim Padişah olunca, Lalası Hüseyin Paşa, Anadolu Eyalet Valisi olarak Kütahya’da kalmıştır, (1566 – 1568) İşte Paşa, bu süre içinde camiyi ve aynı ismi taşıyan hamamı yaptırmıştır. Fakat her iki eserin de kitabesi bulunamamıştır. Halk arasında bu cami ve hamamın Mimar Sinan yapılarından olduğu söylenmekte ise de Sinan eserleri arasında yer almadığı ve bugüne kadar tarihi bir kayda tesadüf edilemediği cihetle, ancak plânının Mimar Sinan tarafından hazırlanmış olması kanısındayız. (Mimar Sinan: 1499 – 1598)

Fakat kesin olarak bu camı ve nemamın Lala Hüseyin Paşa tarafından 1566’da başlayıp 1568’de tamamlandığı bilinmektedir.

(Lala Hüseyin Paşa cimri imiş, bir sigara bile ikram etmekten kaçınırmış, halk arasında “tütünsüz paşa” olarak ün almıştır. Söylendiğine göre Camiye sırtında kesme taş taşıyan bir işçinin iskele yanına geldiği zaman, taşı yere bırakarak geri döndüğü ve bu hareketi tekrarladığını gören paşa, işçiden bu hareketin manasını sormuş, işçi de yıkanacak hamam bulamadığını söylemiş Bunun üzerine paşa cami inşaatını durdurarak, hamamı yaptırmaya başlamış ve hamam bittikten sonra cami yapımına devam edilmiştir.)

Üstad İsmail Hakkı Uzunçarşılıoğlu’nun (Kütahya Şehrinde) haber verdiği vakfiyeyi göremedik.

1257-1841 de Lala Hüseyin Paşa Mahallesi’nden Halil kızı Hatice isminde hayırsever bir hatun, iki berber dükkânı ile bir bakkal dükkânını bu camiye vakfetmiştir. 1286-1869 da aynı mahalleden Hacı şehzade Salih oğlu hacı Süleyman ağa da yine bu camiye bir ev ile üç dükkân vakfetmiştir 1288-1871’de Hacı Süleyman’nın karısı Şerife hatun bir kahvehane ile bir yağcı dükkanı vakfetmiştir. Halen caminin kapısı üzerinde gördüğümüz kitabeden bu caminin 1310 – rumi yılında 1894 m. mutasarrıf Fuat Paşa zamanında hayırsever halk tarafından esaslı bir şekilde tamir ettirilmiştir. Kitabe şudur.

(İbadethaneye hizmet eden ashab ı hayratı,

İder dergâhı izzetinde Hüda-yı Lemyezel ihsan.

Liveçhillah muzaffer oldula»- ihyasına derhal

Sudurunda ziya versin bu nur u pertev iyman.

Bu lala hüseyin paşa bina ettiği camii,

İdüp tamir ahalisi biavni Hazreti Yezdan.

Ferah bahşeyledi cami, eda oldukça farzullah,

Musalliler eda etsün salat-i hamse her an.

Kılarsa lütfünü müberra, vallah i Zülcelal-i Ekber.

İder mi ani hiç ebter bu fili Hazreti Mennan.

Müezzinler okur ihlas, imam Allahu Ekber der,

Cemaat iktida eyler, Melekler de olur hayran,

Gel ey.Rüşdî; dehan aç tekellüm eyle tarihi,

Kusur, pür küsur ki olur belki sebebi gufran.

Gelüp sal 1310 hitam buldu bu tamirat,

Bilhamdillah muvaffak eyledi hatmin Ulu Suphan.

ŞİMDİKİ DURUMU

Lala Hüseyin Paşa mahallesinde selatin camilerimizdendir. Camı avlusunun kuzey ve doğusu düzgün duvarla ve demir parmaklıkla çevrili olup iki kanadlı parmaklıklı kapıdan girilir. Tam ortada 6 direk üzerine yapılmış üstü kiremit örtülü sekizgen biçimde mermer bir şadırvan vardır. Suyu boldur, bu suyun Ulupınar’dan geldiği söylenir. Şadırvan üstü demir kapaklı kafeslidir.

Dört mermer sütun üzerine beş kemerli ve baştanbaşa camekânlı olan cami kuzey yönünün ortasında (1,5X2.) m boyutunda iki kanadlı kapıdan dış cemaat yerine girilir. Ayakkabı çıkarılacak mahallin sağında bulunan Kısım iki kemer, iki kubbelidir, son mahfilde aynidir.

Caminin esas kapısı, mermer sütunlar arasında olup üstünde yukarda yazılan tamir kitabesi vardır. (2,6X5,2) m kare ve âdi ahşap parmaklıdır. Sağ mahfilde minare kapısı vardır, 26,27 santim kalınlığında 004) basamaklı olan bu minare tek şerefeli ve külahı kurşun kaplıdır. Bu mahfilden ahşap 10 basamakla yukarı mahfile çıkılır. (2,6X4,8) m kare olan bu mahfil kadınlara mahsus olup keza âdi parmaklıklıdır. Yukarı mahfilin bir köşesi mermer sütun üzerinde, diğer köşeleri duvardadır.

Camiin doğu duvarında tabana yakın iki büyük pencere, yukarda kemer altında bir büyük, iki yuvarlak pencere, güneyde iki büyük, yukarda kemer altında bir büyük, iki yuvarlak, batıda aynen iki büyük, üç küçük, kuzeyde tabana yakın iki penceresi varda.

Caminin kubbesi dört kemer üzerine oturtulmuş olup çok zariftir, camide bulunan bütün yazılar hattat Tekirdağlı Halil efendinin eseridir.

(12,15X12,30) m kare olan caminin mihrabı mermerdir, minber ve merdivenleri de mermer den işlenmiş olup sevimlidir. Caminin dört duvarı 1,60 m kalınlığındadır. Kesme taş ve harç karışımı yapıdır. Kubbe kurşun kaplıdır. Bütün pencereler mermer sütunlarla çevrili olup kemerlidir. Sakal-ı Şerif vardır,

Caminin doğusunda bir sıbyan mektebi vardı. Bu mektebin yerini şimdi burada gömülü bulunan Talip Paşa bağışlamıştı.

Kaynak: osmanlimedeniyeti.com/Bilgi/Kütahya

Fotoğraflar: Mustafa Gürelli