GARİPLER MEZARLIĞI – DEVELİ / KAYSERİ
“Son durak, kara toprak!” Bu söz, insanın ölümlü olduğunun farklı bir anlatımıdır. Ancak ölen birinin son bıraktığı izler de mezarlıklardadır. Halk aşığı “Bir dikili taştan başka nem kaldı” derken bunu anlatmaktadır.
Mezarlıklar, yerleşim birimlerinin hemen yanında yer alır ama zamanla yerleşim yeri büyür ve mezarlık yerleşim biriminin içinde kalır. Bazı yolların mezarlıktan yer açarak genişletildiği bilinmektedir. Yola sıfır mezarlar da öyle söylemektedir.
“Değişmeyen tek şeyin değişmek olduğu” gerçeğinden hareketle, varlıkların en dayanıklısı taşların da zamanla eridiği, çatladığı, kırıldığı ve kaybolduğunu görmekteyiz. Her canlının öldüğünün canlı resmi olan mezarlıklarda cansızların da öldüğünü gördüğümüzde “yaşatmak için bir şeyler yapmak” gerektiğini hissetmekteyiz. Bunun yolu ise yazmaktan geçmektedir
Teknolojinin sunduğu imkânlardan da yararlanarak bu mezarlıktaki öğeleri görsel olarak çekmek, harf devrimiyle oluşan kırılma noktasının perdesini açmak için Osmanlıca/eski Türkçe kitabeleri yeni Türkçeye çevirmek ve beden diliyle konuşan mezar taşları hakkında gerekli yorumlara girmek gerekmektedir.
Türk Mezar taşları, milli kültürümüzün nesiller boyu devam edegelmiş belgesidir. Onlar, halkın duygu ve düşüncelerini, sanat zevkin akisleridir. Örf ve adetlerimizi daha fazla aksettirirler.
Mezar taşları tarihli olmaları ile etnografik ve sanat eserleri için birer belge hüviyeti taşırlar. Ayrıca yazılı mezar taşları Türk’ün bu topraklarda yaşadığına, varlığını ebedileştirdiğine en canlı birer şahit ve aynı zaman da estetik ve etnografik kıymetli haiz vesikalardır. Bu itibarla şehir, kaza ve köy tarihleri hazırlanırken mezar taşları önemlidir
Kısaca, mezar taşları yapıldıkları çevrenin ve devrin inançlarının, adetlerin, sanat geleneklerinin tabiî, iktisadi ve sosyal şartlarının ortak ürünüdür. Bu bakımdan sanat tarihimiz için olduğu kadar, kültür tarihimiz yönünden de büyük önem taşımaktadır.
Develi ve köyleri mezar taşlarının büyük bir kısmı bu yönden önemlidir. Sanat, işçilik, motif, resim, yazı sitili ve yapı bakımından fevkalade önem arz eder
Ancak tüm tarihi mezarlıklarımızın başına gelen yerleşim yerlerinin değişmesi, ilgisizlik, mezar taşlarının yapı malzemesi olarak kullanılması, yeni yol yapımları, göçler zamanın tahribi ve geçim zorlukları, antika merakı gibi sebepler, Develi ve köy mezarlarımızın bozulmasına, yok olmasına sebep olmakta ve önemini yitirmektedir.
Özellikle Zamantı havzasındaki köy mezarlıkları ile Yukarı Develi’deki mezarların her biri birer kültür belgeleridir. Yıllar içerisinde âşiret çatışmalarının yoğun olduğu Ayşepınar, Gümüşören (Fıraktın), Şahmelik, Şeyhli vb. köy mezarları gerçekten birer sanat eserleridir. Özellikle şahidelerde bulunan yazı çeşitleri ve merkezde ise şiirler aşağıda görülebileceği gibi son derece anlamlı ve önemlidir.
Ancak, hemen belirtelim ki; köy ve kaza mezarlarının genel görünüşü arasındaki büyük fark; mezarların tipleri, yapımı, taşları, süslemelerinde göstermektedir. Köylerde ilkel ve bakımsız ve korumasız mezarlara karşılık kaza merkezinde mezarlıkların etrafı çevrilidir.
Yörede taşlar bol olduğu için mezarlar resimli, motifli ve süslemelidir. Özellikle süsleme bakımından Zamantı havzasındaki köyler ile Yukarı Develi’deki mezarlar belli bir ustalığa sahiptir: Bilhassa Ağalar Mezarlığı ile Abidler Mezarlığı ve Everek’teki Tirem Mezarlığı.
Garipler Mezarlığı: Develi’ye sonradan (XVIII asırdan sonra) gelen Yörüklere ait mezarlık ki kaybolmak üzeredir.