22 Aralık 2024
Şehirler ve İlçeleri

BURSA İNEGÖL ADI NEREDEN GELİYOR?

İddiaları doğrulayacak bir kaynak (kitabe-mezar taşı vs.) henüz ele geçirilmemiş olsa da yaygın kanaate göre Türklerden önceki dönemde İnegöl, adını antik dönem isimlerinden ‘Angelokome´den alıyor.

Önemli ve ilginç bir başka rivayete göre  ise  eyne-göl kelimelerinden alıyor. Eyne-göl halk arasında İnegöl diye telaffuz edilegelmiştir, Eynebey´in İnebey olarak da anılması gibi. Eyne, küçük demektir. İnegöl de küçük göl demek oluyor ki, eski dönemde İnegölün Jeomorfolojisinde bir küçük göl olduğu bilgisi yer alıyor

Seyahatname´sinde İnegöl´ün Ezinegöl´den türediğini anlatan Evliya Çelebi; İnegöl´ün Cuma günü, yani o günkü söylenişine göre Ezine günü fethedildiği için “Ezinegöl” adını aldığını, zamanla baştaki “Ez” kısmının kaldırılarak yalnızca İnegöl olarak adlandırıldığını rivayet eder.

Diğer bir iddiaya göreyse Osmanlı Dönemi´nde huzurlu, mamur veya konumu nedeniyle ayrıcalığı bulunan şehir veya yerlerin başına ‘İne´ ekinin getirildiği görülür. (İnebolu, İnebahtı, İneçay, İneoba gibi…) Şehrin adının, tekfur kızının söylemiş olduğu “Ey! Ne Göl!” ya da “İğne Göl” vb. isimlerden geldiği gibi iddalar halk arasında söylenegelmektedir.

Kaynaklarda İnegöl isminin değişik biçimlerde yazılışına rastlanır. Ancak Osmanlı kaynaklarının çoğunda Ayna- Göl veya İne-Göl şeklinde yazıldığı bilinmektedir. Seyahatname’sinde İnegöl’ün Ezinegöl’den türediğini anlatan Evliya Çelebi; İnegöl’ün Cuma günü, yani o günkü söylenişine göre Ezine günü fethedildiği için “Ezinegöl” adını aldığını, zamanla baştaki “Ez” kısmının kaldırılarak yalnızca İnegöl olarak adlandırıldığını rivayet eder.

Osmanlı Dönemi’nde huzurlu, mamur veya konumu nedeniyle ayrıcalığı bulunan şehir veya yerlerin başına ‘İne’ ekinin getirildiği görülür. (İnebolu, İnebahtı, İneçay, İneoba gibi…) Şehrin adının, tekfur kızının söylemiş olduğu “Ey! Ne Göl!” ya da “İğne Göl” vb. isimlerden geldiği gibi iddialar halk arasında söylene gelmektedir.

TARİHÇE

İnegöl’de yapılan arkeolojik kazılarda çıkarılan tarihi eserlerden İnegöl ve civarında M.Ö. 3000 yılından itibaren yerleşme olduğu anlaşılmıştır. Bölgemiz M.Ö. 1900 yılları ile 2000 yılları arasında Anadolu’ ya ilk gelen Etiler’in (Hititler’in) hakimiyetinde kalmıştır. 5000 yıl önce yerleşim olduğu anlaşılan bu topraklarda sırasıyla Lidyalı’lar, Pers’ler, Bitinyalı’lar yaşarlar. M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu’ nun ikiye ayrılmasıyla bölge Doğu Roma İmparatorluğu’na kalır, daha sonra da Bizans İmparatorluğuna geçer.

İnegöl’ün Osmanlılar tarafından fethine karar da Bizans egemenliği bölgemizde devam eder. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat, Ertuğrul Gazi’ye Söğüt ve dolaylarını kışlak, Domaniç ve Ermeni dağlarını yazlık olarak verir. Yaşadığı bölgedeki komşu Rum beylerine ve tekfurlarına karşı iyi geçinme politikasını uygulayarak aşiretin maddi ve manevi yönden güçlenmesini gerçekleştirdi. Ertuğrul Gazi bir süre sonra yaşlanır ve beyliğini oğlu Osman Bey’e devreder. Osman Bey de Bursa Bilecik ve civar tekfurlarla iyi geçinme politikasını aynen sürdürür. Osman bey tarafından bir ilkbahar gecesi Angelacoma kalesine saldıracağı haberini alan tekfur Nicola, Ermeni beli denilen yerde pusu kurar. Yapılan savaşta Osman Bey’in genç yeğeni Bay-hoca şehit olur. (1284 -1286) Kardeşi savcı beyin oğlunun şehit olması Osman Bey’i çok üzer. Ardından 300 kişilik bir kuvvetle Angelacoma’ya çok yakın Kolça (Kulaca) Kalesini basar ve kale alınır. Bu olay Osmanlı tarihinde ilk kale fethi olarak geçer. (H.685, M.1286) Osman Bey Angelacoma (İnegöl) ve dolaylarında 14 – 15 yıla yakın bir süre hiç gelmez. Bu sürede çevresinde bir çok başarılar kazanan Osman Bey, Karacahisar (İnönü Kalesi) , Bilecik ve Yarhisar Kalelerini alır. Angelacoma tekfurluğunun birçok dostu tarih sahnesinden silinir Nihayet çok sevdiği dostu Turgut Alp’i Angelacoma’nın fethi için görevlendirir. Turgut Alp de uzun süre kendilerini uğraştıran zamanın en güçlü kalelerinden birinin fethini daha gerçekleştirir. (H.699, M.1299) Osman Bey İnegöl ve çevresinin yönetimini de Turgut Alp’e verir. Turgut Alp 36 yıl İnegöl ve çevresini yönetir. Kabri, Turgut Alp (Genci) köyü mezarlığındadır.

1867 tarihinde yapılan yönetim reformunda Bursa sancağına bağlı bir kaza durumunda olan İnegöl, daha sonra Ertuğrul (Bilecik) sancağına bağlanır. Uzun yıllar sulh ve sükun içinde yaşayan İnegöl halkı, Osmanlı Yöneticilerinde veziri azam İshak paşa (Başbakan) sayesinde önemli yatırımlar kazanır1. Dünya savaşı sonunda yurdumuz çeşitli devletlerin istilasına uğrar. İnegöl ve çevresinin de işgali için Yunan ordusu 8 Temmuz – 15 Temmuz 1920′ de ilk defa İnegöl’e doğru bir saldırı düzenler. 56 şehit ve 36 yaralı verildi. Geri çekilen Yunanlılar 6 Ocak 1921’de sabah Bursa istikametinden tekrar hareket ederek İnegöl çevresini işgal ederler.

İnönü önlerinde 11 Ocak 1921′ de yediği şamarın etkisiyle bir günde işgal ettiği tüm bölgeleri terk ederek Bursa hattına geri dönerler. 24 Mart 1921 de 3. Yunan kolordusu Bursa’dan tekrar hareket eder. İnegöl ve çevresini ikinci kez işgal ederek ilerlerler. İnönü de tekrar yenilirler. Çeşitli güçlüklerle İnegöl Bursa hattına, 4 Nisan 1921 tarihinde çekilirler. 10 Temmuz 1921günü Yunanlılar üçüncü defa harekete geçerler. İnegöl’de iki kola ayrılırlar. 11 Temmuz 1921’de Cerrah istikametinde ve İnegöl istikametinden hareket eden Yunanlılar bu defa çevrelerine yapabilecekleri tüm kötülükleri yaparlar. İnegöl ve çevresinde bir yıldan fazla kalan Yunanlılar, denetimi sağlamak için Cerrah ve Yenice’ye birer karakol kurmuşlardır. Çevre köyleri buradan takip etmişlerdir. 12 Eylül 1922 ‘de bozguna uğrayan Yunanlılar, çekilirken de bütün yerleşim birimlerini ateşe verdiler. Nihayet 6 Eylül 1922’de İnegöl ve çevresi bir yıl bir ay 26 günlük esaretten kurtulur. 10 Eylül 1922’de de Bursa’mız kurtulur. Bu bir anlamda Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde gerçekleştirilen milli savaşımızın da zafer işareti ve sembolüdür.

Kaynak: İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası