BASMANE GARI – İZMİR
İzmir Basmane semtinde yer alan Basmane Garı uzun yıllar tarihe şahitlik etmiş bir yapı. Demiryolu inşasına ilk kez İzmir de 130 kilometrelik İzmir- Aydın hattı ile 1856 yılında başlanıldı. 1863 te 93 kilometrelik ikinci etap Basmane- Kasaba (Turgutlu) hattı inşaatına yapım imtiyazı verilen İngiliz SCR şirketi tarafından başlanıldı ve 1866 da işletmeye açıldı. Bu yol daha sonra 1872 de yapılan sözleşme ile Alaşehir e kadar uzatıldı. Ünlü Fransız mimar Eiffel tarafından klasist tarzda tasarlanan Basmane Garı binası ise, Regie Generale adlı Fransız firma tarafından 1876 yılında inşa edildi. Bu bina yine aynı tarihlerde inşa edilen Fransa’da Lyon Gar binasının bir ikizi. Kesme taştan dikdörtgen planlı gar binasının orta bölümü üç katlı olup, burası istasyonun ana salonudur. Yapının üzeri kırma çatı ile örtülmüş, iki kenarın ortasına da, düz cephe görünümüne hareketlilik getiren üçgen alınlıklar yer alıyor. 1922 de büyük İzmir yangınında Basmane Garı da büyük hasar gördü ve 1926 yılı sonrasında TCDD nin kurulması ile onarımdan geçti.
İzmir Alsancak Garının binasını İngilizlerin, Basmane Garının binasını da Fransızların inşa etmesiyle, iki farklı ülkenin mimari unsurları da İzmir’deki yapılara yansımaya başladı. Yirminci yüzyılın ilk yarısında Avrupa’daki gar binaların kentsel bir toplanma mekanı olarak değerlendiriliyordu; bu nedenle yapının da gösterişli olması önemliydi.
İngiltere ve Kıta Avrupa’sındaki Fransa, Almanya gibi birçok ülkede ara durak yaklaşımı uygulanır. Alsancak Garında raylar binaya paralel uzanırken, Basmane Garında raylar binaya dik konumda gelerek meydan ve peronu birbirinden ayırır. Alsancak’tan çıkıp Aydın ve Denizli üzerinden Eğirdir (Isparta) kadar uzanan demiryolu hattında, Alsancak garına benzeyen başka bir gar yapısı görmek mümkün değil. Aynı şekilde Basmane’den yola çıktığınızda, Bornova ve Karşıyaka banliyölerini aşarak Manisa ve Salihli ye ulaşırken de istasyonların mimari tarzında farklılıklar görülebilir.