22 Aralık 2024
Çeşmeler

ÇATAL ÇEŞME – TİRE / İZMİR

Çatalçeşme Tirede. Ulu Camiinin üst tarafında. Çatalçeşme sokağına girişte, sokağın dibinde. Sırtı Güme Dağına yaslı. Yıllarca Güme Dağına yağan yağmurların süzülmesiyle oluşan sular bu çeşmeden akmış. Şimdi kuru, akmıyor.
Tire’de Camisi ve hanları olan SADRAZAM LÜTFİ PAŞA tarafından yaptırılan su yollarının bir çeşmesidir.
İsmini aldığı (veya verdiği) sokak kısa, hemen çatallaşıyor. Sağa giden Büyük Küp sokağı, sola giden Aydın Caddesi. Bunlar Güme Dağına tırmanmanın ilk adımları. Çeşme yaklaşık dört metre en ve boyda, derinliği de bir metre civarında.
Çeşmenin inşasında çevrenin (Derekahve) mimarisine uygun olarak taş kullanılmış. İri, büyük taşlar yerine küçük kayrak taşlar. Taş malzemenin yanında 3 cm kalınlığında pişmiş tuğla kullanılmış. Pişmiş tuğlalar çeşmenin ön cephesinde son derece estetik iki desen oluşturuyor. Desenler yaklaşık iki metre genişliğinde. Alttaki desen cami kubbesi formunda, üstteki de cami kubbesi formunda, ancak tam ortasında yukarıya doğru yükselme var. Ortasında yükselerek ay yıldız alem takılan kubbe formunda. Bu iki şekil son derece ustalıkla yerleştirilmiş, estetik kıvrımları olan şekiller. Keskin açılı ve sert şekiller içermiyor. Çeşmenin en üstünde, çeşmeye bir de çatı oluşturulmuş. Bilinen açık bir çatı, kayrak taşla kaplanmış.
Çatal çeşmenin ön tarafında iki metre uzunluğunda oyma mermer yalak var. Çeşmenin tek mermer yapısı bu. 50 cm derinliğinde ve genişliğinde. Dıştan kabartmaları olan bir yalak. Dağdan süzülen su çeşmeden akarak bu mermer yalağa dökülürmüş. Yalak antik dönem mezarlarına benziyor. Camiinin inşaatında bu tip bir mermer buraya taşınmış olabilir. Ancak üzerinde Bizans dönemini hatırlatan haç v.b. antik dönemi hatırlatan üzüm, müzik enstrümanı veya insan figürü yok.
Çeşme bir mahalle çeşmesi özelliğinde, Osmanlı ve ondan önceki dönemlerde bu günkü gibi her evde çeşme olmadığından mahalleye yapılan bir çeşmeden bütün mahalleli yararlanırmış. Herhalde Çatalçeşme mahallesi bu çeşmeden oldukça yararlanmış. Testiler, kovalar ile evlerine su taşımışlar. Hayvanlarını yalaktan sularmışlar.
Çatalçeşmenin hemen yanında yine taştan yapılmış Çanakçı Mescidi bulunuyor. Şu anda kullanılmıyor. Ulu Camiinin çok yakınında olması nedeniyle, onun gölgesinde kalmış kanımca. Ancak Çanakçı Mescidinin kubbesi muhteşem. Muhteşemliği büyüklüğünden değil, mimarisinden. Mimari olarak incelenmesi gerekir düşüncesindeyim. Kubbeyi inşa etmişler, Çatalçeşmenin çatısında olduğu gibi, kubbeyi büyük ince kayrak taşlar ile dıştan içe doğru su akıntısına dikkat edilerek kaplamışlar. Her iki eserin mimarı veya ustasının çok iyi taş işçiliği kullandığı belli. İkisi de aynı anda yapıldığı izlenimi veriyor.
KAYNAK: Prof. Dr. Süleyman Yükçü