MİNARE BÖLÜMLERİNDEN KÜLAH
KÜLAH TİPİNE GÖRE MİNARELER
KÜLAH: Âlemle birlikte minarenin çatısını oluşturmaktadır. Selçuklulardan 15. yüzyıla kadar minare külahlarının, petek kısmını örten küçük bir kubbe şeklinde olduğu düşünülmektedir. Bu külahlar zamanla deprem, yangın gibi doğal afetlerle zarar gördüğünden yenilenmiştir. Bu sebeple Selçuklu külahlarının, orijinal şekli ile ilgili net bir şey söylenememektedir. Osmanlı Dönemi’ne gelindiğinde ise genel özellik olarak konik ya da piramidal formlu olan ahşap külahların, üzeri kurşun malzemeyle örtülüdür.
Batılılaşma Dönemi’nde bu ahşap konik ve piramidal formlu külahlar daha ince ve uzun olmak üzere uygulanmaya devam edilirken, çeşitli formlardaki taş külahlar bu dönem minarelerinin karakteristik özelliğini oluşturmaktadır.
19. yüzyıl minare külahlarının bazıları, önceki dönemlerde gördüğümüz üzere konik ya da piramidal formda, ahşap konstrüksiyonlu ve üzerinin kurşun malzemeyle örtülü olma özelliklerini sürdürmektedir. Dolmabahçe Cami’sinin minare külahı bunun bir örneğidir. Bu dönem minarelerinde, farklı külah formları dikkat çeker. Sadabad Camisi ve Küçük Mecidiye Camisi’nin metal malzemeli külahları adeta âlem ile bütünleşmiş bir görünüme sahiptir. Sadabad Camisi’nin minare külahı, antik bir vazoyu andıran yüzeyi yivli, armudi bir form ile yükselmekte ve daha küçük boyutlu yarım küre şekilli bir tepelikle sonlanmaktadır. Âlem kaidesi bu yarım küre üzerine oturmaktadır. Küçük Mecidiye Camisi’nin minare külahı ise benzer şekilde armudi bir form üzerinde boğumlu bileziklerle devam etmekte ve yarısı yivli olan bir küp ile sonlanmaktadır. Yıldız Hamidiye Camisi’nin konik forma benzer, oldukça kısa tutulmuş minare külahı kurşun kaplıdır.
19. yüzyıl minarelerinin tipik özelliği ise taş külahlı olmasıdır. Bugün karşımıza çıkan 18. yüzyıl ya da daha önceki yüzyıllara tarihlenen yapıların taş külahlı minareleri, muhtemelen 19. yüzyılda yenilenerek bu şekli almış olmalıdır. Dönemin taş külahları çeşitli formlara sahiptir.
Ortaköy Camisi ve Cihangir Camisi minarelerinin taş külahları, peteğin üzerinde basık bir kubbe ve bunun üzerinde yukarı doğru incelerek uzayan bir tepelikten oluşmaktadır. Tepelik olarak nitelendirdiğimiz bölüm, yüzeyi düz veya yivli olan silindirik şekiller, sivri köşeli çokgen şekiller, armut formunda bilezikler ve kürevi formlardan oluşan çeşitli plastik öğeler şeklindedir.
Örneklerini; Asariye Camisi, Pertevniyal Valide Sultan Camisi, Ertuğrul Tekke
Camisi minarelerinin taş külahlarında gördüğümüz, kavuğa benzeyen başlık formundaki külahlar, 19. yüzyıl minarelerinde karşımıza çıkan bir diğer külah formudur.
KAYNAK: 19. YÜZYIL İSTANBUL MİNARELERİNİN KONUM, FORM,
MALZEME VE SÜSLEME ÖZELLİKLERİ (Zeynep ÖZKAN TEKNECİ)
FOTOĞRAFLAR: Mustafa Gürelli & Erol Şaşmaz