10 Aralık 2024
Camiler

MERZİFONLU KARA MUSTAFA PAŞA CAMİİ – İNCESU / KAYSERİ

            Kayseri’nin en çok yapıyı barındıran külliyesi durumundaki Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi’nin güzide yapılarından bir tanesidir. Cami yapıldığı dönem itibarıyla klasik dönem Osmanlı mimarisinin yansımalarından biridir.       

Adana-Niğde-Kayseri ile Nevşehir-Ürgüp-Kayseri’yi birleştiren çağın önemli yollarından İpekyolu üzerindeki kavşakta, İncesu’da 1660 yılında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından bir külliye yaptırılmıştır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii; çarşı, kervansaray, medrese, tabhane ve hamam ile birlikte külliyeyi oluşturan yapılardan biridir.

Cami, üç gözlü son cemaat yerinin gerisinde tek kubbeli ve pembeye çalar bej rengi mahalli taşla inşa edilmiş bir yapıdır. 12.80 metre çapındaki taştan örtülmüş ve üstü başka bir malzemeyle kaplanmamış kubbe sekizgen ve yüksek bir kasnakla çevrilmiş, kasnağın köşeleri sivri kubbeli sekizgen ağırlık kuleleriyle takviye edilmiştir. Kubbenin 195 cm kalınlığındaki enli duvarlara geçişi tromplarla sağlamış, tromp kemerlerinin içi, uçları köşelerde konsollara oturan kavisli üçgen satıhlarla yapılmıştır. Caminin beden duvarlarında, önde ve arkada, alt sırada ikişer, üst sırada üçer, yan duvarlarda ise altlı üstlü üçerden olmak üzere yirmi iki pencere bulunur. Dört pencere de kasnağın dört yanma konulmuştur. Alt pencereler taş sövelidir, üst sıradaki pencereler ile kasnak pencereleri sivri kemerli, alçı şebekeli ve renkli camlıdır.          

Caminin mihrabı dışta çıkıntı yapmayan, tepesi beş dilimli yarım kubbe biçiminde beş köşeli bir niştir. Sade bir bordürle çevrilidir. Minberi ve kürsüsü taştandır. Kürsüye doğudaki orta pencereden duvar içine gizlenmiş merdivenle çıkılır. Sekizgen gövdeli dört taş kolunun taşıdığı ahşap mahfile de yine arka duvar içine gizli helozoni merdivenle erişilir.

Son cemaat yerinin kolonları da sekizgen gövdeli ve taştan yapılmıştır. Kemerler bej ve kahverengi olmak üzere iki renkli taştan inşa edilmiş kubbeler pandantiflere oturtulmuştur. Ana kubbe gibi taştan örülmüş ve üstleri açık bırakılmış olan son cemaat kubbelerinden yandakiler 4.45 metre ortadaki 3.25 metre. çapındadır. Son cemaat yerinin mihrabiyeleri ön pencereleri dış tarafında bulunur. Batıdaki üst pencerelerin önüne taş konsollara binen mükebbire konulmuştur.  

Cephenin sağ tarafında son cemaat yerine açılan minarenin gövde ve petek kısmı çok köşeli, şerefe altı ile korkuluğu oymasızdır. Sivri külahı taştan inşa edilmiştir. Kubbelerde olduğu gibi minarenin alemi de yine taştan yapılmıştır.

Caminin iç duvarlarında batıda Azrail, doğuda İsrafil, güneyde Cebrail, solda Mikail kabartma yazılarına rastlanır. Caminin minaresi 99 basamaktır.

Caminin giriş kapısı üzerindeki kitabe ile kervansarayın giriş kapısı üzerindeki kitabe aynı ifadeyi taşır. Gerek caminin ve gerekse kervansarayın kışlık, kapıları üzerindeki kitabelerde külliyenin Rumi 1670 (Hicri: 1081) yılında inşa edildiği yazılıdır. Külliyedeki üçüncü kitabe, cami avlu kapısı üzerinde bulunmaktadır. Bu kitabe Sultan Abdulmecid devrine ait olup 1860 tarihlidir ye caminin o yıl esaslı bir tamir gördüğünü anlatmaktadır.

Kaynak: Kayseriden Biz