22 Aralık 2024
Anıtlar

GAZİ OSMAN PAŞA HEYKELİ – TOKAT

Gazi Osman Paşa heykeli TOKAT’ta kent merkezindeki stat yanında bulunmaktadır.

Osmanlı ​padişahlarından 2’nci Abdulhamit döneminde görev yapan paşalar arasında yer alan ve Plevne zaferi ile hafızalara kazınan Gazi Osman Paşa ve bir askerini temsil eden heykel, aynı adı taşıyan stadın yanına 1973 yılında konuldu. Dönemin Tokat Valisi Zekai Gümüşdiş başkanlığında kurulan Tokat Gazi Osman Paşa Anıtı Yaptırma Derneği’nce yaptırılan heykel Cumhuriyet’in 50’nci kuruluş yıl dönümünde açıldı.

GAZİ OSMAN PAŞA

Doğum: 1 Ocak 1832 Tokat

Ölüm: 5 Nisan 1900 (68 yaşında) İstanbul

Türbesi: Fatih Camii (41°01′10.5″K 28°57′02.4″D)

Hizmet yılları:           1852-1900[1]

Rütbesi:Müşir

Savaşları/Çatışmaları: Sinop Baskını, Çernaya Nehri Muharebesi, Plevne Savunması, Lofça Muharebesi

Madalyaları: İmtiyaz Madalyası Mecidiye Nişanı Mecidiye Nişanı Osmaniye Nişanı Saint Maurice ve Lazarus Nişanı (Büyük Haç) Legion Honneur GO ribbon.svg DNK Order of Danebrog Grand Cross

Osman Nuri Paşa (d. 1832, Tokat – ö. 5 Nisan 1900, İstanbul), Osmanlı Ordusu’nda askerlik görevi boyunca birçok savaşta başarılı sonuçlar almış, Plevne Muharabeleri’ndeki üstün savunmasının ardından Sultan II. Abdülhamid tarafından “Gazi” unvanına layık görülmüş, o günden bugüne Gazi Osman Paşa olarak da anılan Türk asker.

HAYATI

Yağcıoğulları ailesinin bir bireyi olarak 1832’de Tokat’ta doğan Osman Paşa’nın babası Mehmet Efendi annesi ise Şakire Hatun’dur.[2] Beşiktaş’taki Askerî Rüştiyede ve 1845-1849 yılları arasında Kuleli Askerî İdâdîsinde okudu. Kara Harp Okulunu yirmi yaşında ikincilikle bitirdi[3] ve Harp Akademisine girdi. Kırım Savaşı’nın çıkması üzerine Tuna cephesine gönderildi. Burada dört yıl kalarak, teğmen rütbesine, savaşın sonunda ise yüzbaşı rütbesine terfi etti.

ASKERİ KARİYERİ

Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti’nde çalıştığı zamanlarda Osmanlı Devleti’nin nüfus sayımı ile kadastro usulünde haritasının çizilmesi kararlaştırıldığından, Bursa ilinden başlanması üzerine bu göreve askeri temsilci olarak tayin edildi. 1861 yılında Teselya’da, Yenişehir’de ve Cebel-i Lübnan’da görev aldı. Girit İsyanı’nın başlaması üzerine Girit’e tayin edildi. 1866’da Girit’teki çalışmalarından dolayı Müşir Ömer Lütfi Paşa’nın takdirini kazanarak miralay rütbesine terfi etti.

YÜKSELİŞİ

Bir süre sonra Yemen’e gönderilen Osman Paşa buradaki görevlerinin ardından Paşa rütbesiyle 1875 yılında Rumeli’de bulunan 5. Ordu’ya bağlı Manastır Fırka Komutanlığı’na tayin edildi. Buradaki başarılı çalışmalarından dolayı Ferik rütbesine terfi etti. 27 Haziran 1876 tarihinde Sırbistan Prensliği’nin, Osmanlı İmparatorluğu’na ültimatom vermesi sebebiyle başlayan 1876-1877 Osmanlı-Sırp Savaşı sırasında, Vidin Komutanlığı’na atandı. Emrindeki birliklerle İzver tepelerini ve Zayçar kasabasını ele geçirdi. Sırp Ordusu düzensiz bir şekilde geri çekilmeye başlayınca Belgrad yönünde harekâta devam etti. Ancak Serasker’in emri üzerine durdu.

PLEVNE SAVUNMASI

 «Sen benim yüzümü ağarttın. İki cihanda da yüzün ak olsun!» – II. Abdülhamid’in Osman Paşa’nın Plevne Savunması için söylediği söz »

En büyük başarısı 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndaki Plevne Savunması oldu.[4] 145 günlük savunmadan sonra kuşatmayı yarmak amacıyla giriştiği huruç hareketi sırasında şehir çıkışında yaralandı ve esir düştü. Rus Çarı II. Aleksandr bizzat teselli etti. Rus Çarı, onun esir düşmesine rağmen teslimiyet sembolü olan kılıcını almadı. Müdafaa hattı stratejileriyle esir bulunduğu dönemde hem Rus Çarı, hem de dönemin komutanları tarafından örnek alındı. Bir süre Bugot, Bükreş, Harkof ve Saint Petersburg’da esaret hayatı yaşadı. Rus Çarı tarafından kendisine kahramanlığını takdir amacıyla çifte kartal nişanı verildi.

SARAY’DAKİ HİZMETLERİ

Plevne Savunması’nda esir düşmesine rağmen gösterdiği başarı ve kahramanlık nedeniyle II. Abdülhamid tarafından 1878 yılında Gazi unvanı verilerek, Müşir rütbesine terfi ettirildi. II. Abdülhamid, Osman Paşa’nın İstanbul’a dönüşü için Serasker Müşir Mehmed Rauf Paşa’yı “Yaver-i Ekrem ve Fevkalade Sefir-i Kebir” payeleriyle Sankt-Peterburg’a gönderdi. İstanbul’a gelişi (12-13 Mart 1878) muhteşem bir törenle kutlandı.[5]

İstanbul’a döner dönmez, 14 Mart 1878 tarihinde Hassa Müşirliğine getirildi. Ölümünün sonuna kadar bu makamda kaldı. 1878-1880, 1880-1881, 1881-1885 yılları arasında olmak üzere üç dönem seraskerlik yaptı.[6] 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı’nda Osmanlı Ordusu kumandanı Ethem Paşa’dan harbe dair kesin bir cevap gelmemesi ve basında Yunan galibiyetinden bahsedilmesi üzerine 23 Nisan 1897 tarihinde başmüfettiş sıfatıyla hareketi yürütmek üzere savaş yerine gönderildi. Hayatının son dönemlerinde Mabeyn Müşiri görevini de yürüttü.

VEFATI

5 Nisan 1900 tarihinde 68 yaşında vefat etti. Türbesi, onu çok seven ve saygı duyan Padişah II. Abdülhamid tarafından yaptırıldı. Bugünkü istirahatgahı olan Fatih Camii avlusuna gömüldü.

HATIRASI

Türkiye’de bazı illerde Gazi Osman Paşa hatırasına inşa edilmiş ya da ismi verilmiş yapıtlar bulunmaktadır. Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Gaziosmanpaşa Stadyumu bulunmaktadır. Yine bunlarla birlikte Osman Paşa’nın hatırasını yaşatmak için ismi İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesine, Tokat’ın Gaziosmanpaşa kasabasına ve futbol takımı Gaziosmanpaşa’a, birçok ilde sokak, cadde ile hastane, okul gibi yerlere verilmiştir.

KAYNAK: VİKİPEDİ