YÜZÜKÇÜ HANI – GAZİANTEP
Selçuklu ve Osmanlı sivil mimari yapıtlarında önemli yeri olan hanlar; tasarımlarına uygun olarak ticari amaçlı kervanların, seyahat halinde yolcuların, geceyi rahat ve emniyet içerisinde geçirebilmeleri için inşa edilmiş aynı zamanda hem misafirhane, hem de pazar olan, harp zamanlarında da erzak ve mühimmat ambarı olarak hizmet veren önemli yapılardır. Hanların ticaret yolları üzerinde, birer günlük mesafede inşa edilenlerine de Kervansaray denir.
Dış görünüşleriyle bir kaleyi andıran hanlar, içine girildiğinde bir ticaret kervanının her türlü ihtiyacını karşılayabilecek sosyal tesisler karşımıza çıkmaktadır. Hanların üst katlarında genellikle gelen misafirlerin (tüccarların) konaklamaları için odalar bulunur, diğer bölümlerinde ise ambarlar ve geniş avlular yer alırdı. Genelde giriş katta olan ahırlar ise bu malları taşıyan katırcı kervanlarının hayvanları ile dolup taşardı. Gaziantep’te vaktiyle 31 han vardı. Bunlardan bir kısmı yıkılarak, bir kısmı ise mimari yönden değişikliğe uğrayarak yok olmuşlardır.
Yüzükçü hanı, kitabesi mevcut olan ender hanlardan birisidir. Fakat taç kapısı üzerinde yer alan 1315 (1897) tarihli yazıdan ibaret olan bu kitabe eserin inşa değil yenilenme kitabesidir. Zira 1735 tarihli Şer’i Mahkeme Sicilinde iki kapılı han yakınında bir kişinin öldürülmesiyle açılan dava neticesinde tahakkuk eden diyetin uzun çarşı, iki kapılı han ve yüzükçü han esnafından toplanması şeklinde bir vesika yer almaktadır. Buna göre eser, 1735 tarihinden önce mevcut olup, inşa tekniği ve malzeme durumuna göre yüzükçü han, 1897 yılında büyük ölçüde yenilenmiştir. Hanın bilinen ilk sahibi Battal Bey’in kızı Asiye ve Hacı Osman Bey’in kızı Emine Hatun’dur.
Kaynak: Gaziantep Büyükşehir Belediyesi