2 Mayıs 2024
Müzeler

ARKEOLOJİ MÜZESİ – BURDUR

Adres: Özgür Mh. Halk Pazarı Cd. No:3 BURDUR

    1956 Yılında Burdur ve çevresindeki eski eserler, Bulguroğlu (Pirkulzade) Medresesinin ayakta kalan tek yapısı olan kütüphane binasında toplanarak koruma altına alınmış ve böylece müzenin çekirdeği oluşturulmuştur. Burdur Müzesinin teşhir salonları 12 Haziran 1969 yılında ziyarete açılmıştır.

    Bu gün 65 bini geçen eski eser sayısıyla Burdur Müzesi Ülkemizin ilk 10 – 15 müzesi arasında bulunmaktadır. Zengin bir koleksiyona sahip olan müze yerleşim bakımından yetersiz durumda iken 1992 yılında kamulaştırılan yeni yerleşim alanına kavuşturulunca, bu yerde 2001 yılında yeni ek teşhir salonlarının temeli atıldı. Bu projede idare binası, konferans salonu ve diğer üniteler yerleşkesinde bulunan PİRKULZADE kütüphane binası (Hicri 1240 Osmanlı yapısı) örnek alınarak aynı mimari tarzda inşa edilmiştir.

    Burdur İli bulunduğu coğrafi konumu bakımından (PİSİDİA) Akdeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgesindeki uygarlıkların ortak özelliklerini temsil etmektedir. Müzesindeki Kültür Varlıkları Akeramik Neolitik Dönemlerden yani M.Ö. 7. binlerden günümüze kadar 9 bin yıllık bir geçmişin tarih ve kültür hazinesidir.

MÜZE BİNASI

   Burdur Müzesi’nin çekirdeğini oluşturan eserler, 1956 yılında toplanmaya ve tarihi medresenin kütüphane binasında biriktirilmeye başlamıştı. 12 Haziran 1969’da teşhir salonları açılan müze için binanın yetersiz kalması üzerine 1992 yılında yeni gelişim alanları kamulaştırılmıştır. 2001 yılında başlayan çalışmalarla müzeye ek teşhir salonları, idare binası ve konferans salonları yapılmıştır. Ek bina yapımına 9 Haziran 2001’de dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay tarafından temeli atılarak başlanmış ve 6 yıl süren yenileme çalışmaları sonunda dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç tarafından 7 Temmuz 2006 tarihinde kapılarını ziyaretçi ve bilim dünyasına açmıştır.

ESERLER

    Burdur Müzesi’ndeki eserlerin 20 bini arkeoloji, 34 bini Pers, klasik, Helen, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait sikke ve 4 bine yakında etnografik eserlerdir. Eserler, Burdur halkının bağışlaması veya ücretle satması sonucu toplanmıştır. 2023 itibariyle 69.000’dan fazla eseri barındırmaktadır.

    Dionysos heykeli, Burdur Müzesi’nde sergilenen önemli eserlerden birisidir. Antik dönemde Antoninler Çeşmesinin her iki yanında yer alan Dionysos (şarap tanrısı) heykellerinden çeşmenin sol yanında yer alanın Burdur Müzesi’ndeki heykel olduğu sanat tarihçiler ve arkeologlar tarafından kabul edilmiştir. Heykel, Ağlasun ilçesi sınırları içerisinde bulunan Sagalassos Antik Kentinde Prof. Dr. Marc Waelkens tarafından 1989’da başlatılan kazı çalışmaları sırasında gün ışığına çıkarıldı. Ağlasun İlçesi Sagalassos antik kentinde Dans Eden Kızlar frizleri, Roma İmparatoru Valerianus’a ait olduğu tahmin edilen Bronz torso (bu torso’nun başının Amerika’da Paul Getty Müzesinde, ayağının Danimarka’da bir koleksiyonerde olduğu tahmin edilmektedir) Burdur Müzesi’nde görülebilecek eserlerdendir.

    Türkiye’nin en zengin arkeoloji müzelerinden olan Burdur Müzesi, Avrupa Müzesi Forumu’ndan 2008 yılında, “Gezilip Görülmeye Değer Müze” ödülünü almıştır.

SALONLAR

   SAGALASSOS: Müze teşhir salonuna girişte Sagalassos Antik Kentinden gelen Kuzey Batı Heroon binasının etrafını süsleyen Dans Eden Kızlar frizi karşılamaktadır. Girişten sola dönüşle birlikte ilimizin genel arkeolojik haritası ile ilin genel tarihini tanıtan bilgi panosu yer alır. Ayrıca burada Sagalassos’un M.S. II. yy’da ki sınırını belirleyen, Düğer’de bulunmuş sınır taşı ile İmparator – Tiberius Caesar Augustus Döneminde (M.Ö.25-M.S.14)Sextus Setidius Strabo Libuscidianus tarafından taşıma araçlarının ücretsiz kullanımlarına ve bu hizmetin kimler tarafından hangi güzergâhta ve ne şekilde yapılacağına ilişkin kuralları belirleyen yazıtlı kitabe bulunmaktadır.

    Bu salondaki iki vitrinden bir tanesi genel ve yerel Tanrı ve Tanrıça heykelcikleri ile Sagalassos daki din kültünü anlatan bilgi panoları ve diğer vitrinde ise günlük yaşamda kullanılan akla gelebilecek her türlü buluntunun yer aldığı tematik sergileme bulunmaktadır.

    KİBYRA: M.Ö. 300’lerde Miliaslı kolonistlerce kurulmuş Pisidia – Karia – Frigia ve Likia arasına sıkışmış Kibyratis yerel bölgesinde köklü bir devlet geleneği olan önemli bir kenttir. Kentin stadyumuna doğru nekropol alanından geçen anıtsal bir yol üzerinde Gladyatörlere ait mezarların bulunduğu yerden çıkarılan çeşitli Gladyatör frizlerinin bir film şeridi gibi yan yana sergilenmiş hali ve devamında vahşi hayvanlarla mücadele edilen av sahnelerinin betimlendiği M.S. 2. yüzyıla ait diğer frizler süslemektedir. Yine Kibyra Antik kentinden getirilmiş silahşor giyimli başsız bir heykelin sergilenmesi bu Gladyatör ve av sahneli frizlerinin görüntülerini biraz daha güçlendirmektedir.

    KREMNA: Perslerin Anadolu’yu işgalinden bu yana M.Ö. 6. yüzyıl (546) da kurulmuş daha sonra Roma İmparatorluk döneminde Pisidia bölgesinde varlığı bilinen 5 önemli Roma koloni kentlerinden birisidir. Bu kent içerisindeki muhtemel bir hamam binasından bulunmuş olan Aphrodite, Leton, Asklepios, Nemesis, Herakles, Büyük Athena, Apollon, Hygia, Giyimli bir Kadın ve Küçük Athena dan oluşan tanrı ve tanrıça heykelleri sıra ile sergilenmiş. Kremna ile ilgili bilgi panoları bu heykellerin arkasında bulunmaktadır.

    Bu salonda ayrıca Burdur ili dâhilinde bulunan Moatra (Bereket Köyü), Mallos (Karacaören Köyü), Paleopolis (Akören Köyü), Olbasa (Belenli Köyü), Lisinia (İlyas Köyü) ve Takina (Yarışlı Köyü) dan getirilmiş birçok heykel, lahit ve kapakları, Ostothek, Mezar Stelleri vb.leri bulunmaktadır. Burada yukarıda da belirttiğimiz gibi Müzenin giriş katı taş eserlerin sergilendiği bir bölüm oluşturulmuştur.

    BİRİNCİ KAT: Burdur Müzesinin 1. katında ise Burdur İlimizin 9.000 yıllık tarihini kronolojik bir sıra ile yansıtan ve bulunuş merkezlerine göre bir sergileme düzeni ile ziyaretçiye sunulmaktadır. Bu sıra başta ilimizin ve Anadolu’nun prehistorya tarihine ışık tutan Hacılar Höyük vitrini ki bunlar monokrom ve boyalı üstün teknikle elde yapılmış seramikler, taş, sleks (çakmak taşı) ve Obsidien (doğal volkanik cam) malzemeler ile kemikten yapılmış objelerden oluşturmaktadır. Devamında yine Hacılar’ın bir dublikatı olan Kuruçay Höyük malzemeleri vardır ki bunlar Hacılar malzemelerinin hemen hemen bir benzeri olmakla birlikte yer yer maden yapılmış bıçak ve keskilerde bulunmaktadır. Höyücek Höyük malzemeleri bazı ayrıcalıklar göstermekle birlikte hemen hemen Hacılar ve Kuruçay malzemelerinin benzerlerini teşkil etmektedir. Daha sonra Eski Tunç evrelerinin malzemeleri, Demir Çağı, Geometrik Dönem, Frig, Klasik Çaların malzemeleri, Hellenistik, Roma, Bizans ve Selçuklu eserleri ile de final bulmaktadır.

     MÜZE BAHÇESİ: Burdur ve çevresinden getirilmiş olan Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait steller, mezar taşları, heykeller ve büstler, yüksek kabartmalar, Frizler, lahit ve lahit kapakları, yazıtlı taşlar, çeşitli mimari parçalar vb. eserler sergilenmektedir. Müze bahçesinde ayrıca kütüphane olarak kullanılan Küçük Şeyh Mustafa Efendi (Bulgurzâde/Pirkulzade Necip Efendi) Kütüphanesi yer almaktadır.

Müze Ziyaret Saatleri (Yaz/Kış): Yaz (08:30 – 19:00)  Kış: 08:30 – 17:30

Kaynak: Vikipedi, Özgür Ansiklopedi

Fotoğraflar: Mustafa Gürelli