ÜÇ ÇEŞMELER – URLA / İZMİR
Günümüzde ilçenin yerleşim alanı dışında kalmış olan Kamanlı mevkii, daha 15. yüzyıldan itibaren belgelerde yer almaya başlamıştır. Günümüzde terk edilmiş olan bölge 15. yüzyıla ait belgelerde bir köy olarak anılmaktadır. Urla merkeze olan yakınlığı ve köy yerleşiminin giderek büyümesiyle süreç içerisinde merkeze bağlı bir mahalle haline gelen köy son yüz, yüz elli yıldır metruk bir durumdadır. Urla’da önemli bir yapı grubu olan Kamanlı Külliyesine dahil yapılar arasında bir camii, bir sübyan mektebi, bir şadırvan, bir türbe, bir hamam ve bir çeşme bulunmaktadır. Bugün araştırmamıza konu olan çeşme külliyenin güneybatısında külliyenin merkezi konumundaki camiden yaklaşık 500-600 m.; hamama ise,40-50 m. uzaklıktadır. Dikdörtgen şekilli çeşme, üç gözlüdür, Kaba yonu taş ve yer yer devşirme taşlarla inşa edilmiş olan çeşmenin, üst bölümünün bir kısmı günümüzde tahrip olmuştur. Sol baştaki göz, dikdörtgen şekilli, üzeri taştan sivri bir kemerle örtülmüştür. Çeşmenin önünde bir taştan oyulmuş bir yalak bulunmaktadır. Çeşmenin dip duvarında, alt seviyede, dikdörtgen şekilli bir mono blok vardır. Blok üzerinde bulunan süslemelerin karakteri dikkate alındığında Bizans dönemine ait bir parça olduğu anlaşılmaktadır. Blok üzerinde, kemerlerle bölünmüş yüzeyler ve bu yüzeylerin içerisine yerleştirilmiş, her biri diğerinden farklı ağaç motifleri yer almaktadır. Bu bloğun hemen üzerinde bugün dikdörtgen şekilli bit oyuk görülmektedir. Burası çeşmede bulunması muhtemel inşa kitabesinin yeri olmalıdır. Açıklığın üzerini örten kemer formu itibariyle pek de sivri görünmemektedir. Ancak bunun nedeni aralığın eninin boyuna oranla daha uzun olmasından kaynaklanmaktadır.
Ortada yer alan göz, diğer ikisine göre oldukça küçüktür. Bu açıklığında üzeri taştan sivri bir kemerle örtülmüştür. Kemerin sol köşesi tahrip olmuştur. Sağ başta yer alan çeşmenin açıklığı sol başta yer alana eş bir aralığa sahiptir. Üzeri diğerlerinden farklı olarak tuğladan sivri bir kemerle örtülmüştür. Çeşmenin önünde taştan bir yalak bulunmaktadır. Sağ ve soldaki yan duvarlar üzerinde yerden yaklaşık 40-50 cm. yukarıda iki adet küçük dikdörtgen şekilli niş vardır. Nişlerin üzeri taştan sivri kemerlerle örtülmüştür .
Günümüzde çeşmenin inşa kitabesi kaybolmuştur. Çeşme de devşirme malzemelerin üzerindekiler dışında herhangi bir süsleme de bulunmamaktadır. Bu yüzden tarihlendirmeye ölçüt olabilecek bir süsleme verisi de yoktur. Yapının bir külliyeye dahil yapılar grubu içerisinde yer aldığını yukarıda da belirtmiştir. Bu eserler üzerinde yapılan araştırmalara göre, Cami 15. yy’ın ilk yarısına, Hamam ise 15 yy’la tarihlendirilmektedir . Tüm bu verilerin ışığında çeşmenin de 15.yy içinde inşa edilmiş olduğunu söylemek mümkün görünmektedir.